|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 80 Numaralı Sicil (H. 1057-1059/M. 1647-1649) cilt: 15, sayfa: 194 Hüküm no: 202 Orijinal metin no: [48a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ahmed Beşe b. Abdülbâki’nin, Elli Dördüncü Oda Cemaati Odası Vakfı’na olan borcunun terekesinden tahsili
Mahmiye-i İstanbul’da zümre-i râcilinin elli dördüncü cemâ‘atine mahsûs olan oda mühimmâtiçün mevkūfe olan nukūda meşrûtiyyet üzre bi’l-fi‘l mütevellî olan Mehmed Odabaşı b. Mustafa meclis-i şer‘-i şerîfde bundan akdem zikr olunan odada vefât eden Ahmed Beşe b. Abdülbâkī nâm râcilin zâhirde vâris-i ma‘rûfu olma[ma]kla bi’l-fi‘l beytülmâl-ı râcilîn emîni olup muhallefâtına vaz‘-ı yed eylediği şer‘an sâbit olan Mehmed İlyas Ağa b. Bestan tarafından husûmete vekîl olup vekâleti bimâ-hüve nehcü’s-sübût şer‘an sâbite olan Mehmed Beşe b. Mustafa mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip mezbûr Ahmed Beşe zimmetinde cihet-i karz-ı şer‘îden vakf-ı mezbûr malından iki bin beş yüz fıddî cedîd râyic fi’l-vakt akçe olup kable’l-îfâ vefât etmeğin meblağ-ı mezbûr zimmetinde kalıp emîn-i mezbûr terekesine vaz‘-ı yed etmekle meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı merkūmun tereke-i vâfiyyesinden taleb ederim dedikde, mezbûra suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında müvekkili emîn-i mezbûr müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtına vaz‘-ı yed eylediğini ikrâr edip lâkin deyn-i mezbûru inkâr edicek, mütevellî-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i müslimînden Bekir Beşe b. Mehmed ve Mehmed Beşe b. Ahmed nâm râciller li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd her biri şehâdet edip fi’l-hakīka elli dördüncü cemâ‘at odasında vefât eden Ahmed Beşe b. Abdülbâkī nâm râcil zikr olunan oda mühimmâtına mevkūf maldan bizim huzûrumuzda iki bin beş yüz cedîd akçe iktirâz ve tesellüm eyledi. bi hükmi’l-iktirâz meblağ-ı mezbûr zimmetinde iken fevt olmağla meblağ-ı mezbûr zimmetinde iken fevt olmağla mesfûr iki bin beşyüz cedîd akçenin müteveffâ-yı merkūmun muhallefâtından cânib-i vakf-ı mezbûra edâsı vâcibdir. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri münkir-i mezbûr muvâcehesinde edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eyledikden sonra gıbbe ri‘âyeti şerâyiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mütevellîye yemîn teveccüh etmekle şehâdet-i mezbûre mûcebince meblağ-ı mezbûr iki bin beş yüz cedîd akçe vekîl-i mezbûr mahzarında tereke-i mezbûreden edâya müteveffâ-yı mezbûr üzerine şerâyit-i hükm-i müdde‘iye olduğu hâlde hükm olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-aşer min şehri Rebî‘ulâhir li sene tis‘a ve hamsîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Efendi b. Abdülbâkī, Osman Çelebi b. Mehmed, Ahmed b. Abdurrahman, İsmail b. Yusuf, el-Hâc Mahmud.
|