|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 80 Numaralı Sicil (H. 1057-1059/M. 1647-1649) cilt: 15, sayfa: 207 Hüküm no: 223 Orijinal metin no: [52a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed Çelebi b. Hızır’ın, hak talebinde bulunduğu menzilin tamamının Ayşe Hâtun bt. Hızır’ın olduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Balaban Ağa mahallesinde sâkin olup sâbıkā sekbanbaşılıkdan mütekā‘id Tekfurdağlı Muslihiddin Ağa demekle şehîr olup bundan akdem vefât eden Mustafa Ağa b. Hüseyin’in verâseti zevce-i metrûkesi Ayşe Hâtun bt. Hızır’a ve sulbiye-i kebîre kızları Fâtıma Hâtun’a ve İsmihân Hâtun’a ve Hatice Hâtun’a ve Safiye Hâtun’a ve li ebeveyn er karındaşı oğulları Mehmed Çelebi b. Hızır’a ve Ali Çelebi b. Rıdvan’a münhasıra olduğu şer‘an mütehakkık oldukdan sonra mezkûr Mehmed Çelebi meclis-i şer‘-i şerîf-i vâcibü’t-teşrîfde zikri âtî menzile vaz‘-ı yed eylediği bimâ-hüve nehcü’s-sübût şer‘an sâbite olan mezkûre Ayşe Hâtun bt. Hızır tarafından vech-i âtî üzre husûmet ve redd-i cevâba vekîl olup vekâleti bimâ-hüve nehcü’s-sübût şer‘an sâbite olan Sinan Çelebi b. Hızır mahzarında üzerine bi’l-verâse takrîr-i da‘vâ edip mahmiye-i İstanbul Balaban Ağa mahallesinde vâki‘ bir tarafı Fâtıma Hâtun bt. Süleyman mülküne ve bir tarafı Hasan Bey b. ( ) mülküne ve iki [tarafı] tarîki âmma müntehî dâhiliye ve hâriciye büyûtu müştemil cemî‘ menzil mûrisimiz müteveffâ Mustafa Ağa b. Hüseyin’in ile’l-vefât tasarrufunda olup ba‘de vefâtihî terekesinden olmağla menzil-i mezkûr kırk sekiz sehim i‘tibâr olunup sihâm-ı mezkûreden bi hasebi’l-ma‘sûbe beş sehm-i şâyi‘i bana isâbet-i şer‘î ile intikāl ve isâbet etmiş mülk ve hakkım olup işbu vekîlü’l-husûsiyye Sinan Çelebi’nin müvekkilesi olan Ayşe Hâtun cemî‘ menzil-i mezkûra vaz‘-ı yed etmekle ben[im] dahi menzil-i mezkûrda beş sehim hisse-i şer‘iyye hakkım nâ-hak vaz‘-ı yed etmişdir. Suâl olunup sehm-i mezkûr hakkımdan müvekkile-i mezkûrenin yed-i tâlibesi izâle olunup bana teslîm olunmasın taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr cevâbında fi’l-hakīka hudûd-ı mezkûre ile mahdûd olan cemî‘ menzil müteveffâ-yı merhûm Mustafa Ağa’nın yedinde mülkü ve hakkı olup merkūm Mustafa hâl-i sıhhat ve nefâz-ı tasarrufâtında bin kırk altı senesi Zilhiccesi’nin yirmi altıncı gününde cemî‘ menzil-i mezkûru kâffe-i hukūkuyla ba‘de’t-tahliyeti’ş-şer‘iyye müvekkilem mezkûre Ayşe Hâtun’a hibe-i sahîha [ve] muhavvez-i? şer‘iyye ile hibe ve temlîk ve teslîm eyledi. Müvekkile-i mezbûre dahi meclis-i hibede intihâb ve temellük ve tesellüm edip bu vechile cemî‘ menzil-i mezkûr mülk-i mevhûbu ve hakk-ı sırfıdır deyû def‘ edicek, gıbbe’l-istintâk mezkûr Mehmed Çelebi def‘-i mezkûr inkâr edicek vekîl-i mezkûre Sinan Çelebi’den def‘-i meşrûhunu mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden ve mahalle-i mezkûre ahâlîsinden Mustafa Efendi b. Himmet el-imâm ve Mehmed Çelebi b. İbrahim ve Süleyman Halîfe b. Yusuf ve Mustafa b. Osman ve Cafer b. Abdullah ve Mehmed Beşe b. Cafer nâm kimesneler meclis-i şer‘-i hatîre li ecli’ş-şehâde hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd her biri şehâdet edip fi’l-hakīka mahmiye-i İstanbul’da Balaban Ağa mahallesinde vâki‘ bir tarafı Fâtıma Hâtun bt. Süleyman mülküne ve bir tarafı Hasan Bey b. ( ) mülküne ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî cemî‘ menzil ve kâffe-i hukūkuyla işbu Mehmed Çelebi’nin mûrisi Mustafa Ağa b. Hüseyin hâl-i sıhhat ve nefâz-ı tasarrufâtında mülk olduğu hâlde bin kırk altı senesi Zilhiccesi’nin yirmi altıncı gününde ba‘de’t-tahliyeti’ş-şer‘iyye bizim huzûrumuzda işbu Sinan Çelebi’nin müvekkilesi Ayşe Hâtun bt. Hızır’a hibe-i sahîha ve muhavvez-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk ve teslîm eyledi. Mezkûre Ayşe Hâtun meclis-i hibede ittihâb ve temellük ve tesellüm edip bu vechile cemî‘ menzil-i mezkûr ve mezkûre Ayşe Hâtun’un mülk-i mevhûbu ve hakk-ı sarfıdır. Biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri münkire muvâcehesinde edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâyiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra şehâdet-i mezbûre mûcebince menzil-i mezkûra müvekkile Ayşe Hâtun’un mülk-i mevhûbu ve hakkı idiğine mezbûr Mehmed Çelebi mahzarında üzerine hükm-i sahîh-i şer‘î ile hükm olunup da‘vâ-yı mezkûreden mezbûr Mehmed Çelebi men‘ olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-âşir min şehri Rebî‘ulâhir li sene tis‘a ve hamsîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ali Çelebi b. Sadık er-râcil, İskender Bey b. Şaban, İbrahim b. Ali, Ömer Çelebi b. Murtaza el-bevvâbü’s-sultânî, İbrahim b. Musa, Hacı İbrahim b. Musa.
|