.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 91
Hüküm no: 10
Orijinal metin no: [2b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Onikidivan kazası ahalisinin kereste bedelinden Kapıcıbaşı Ebubekir Ağa b. Mustafa’da olan alacaklarını tahsil ettikleri

Fazîletlü efendi hazretlerinin imzâsıyladır.

Vilâyet-i Anadolu’da Onikidivan kazâsı ahâlîsinden olup kendi nefslerinden asîl ve kazâ-i mezbûr[un] hâvî olduğu yirmi iki kurâ ahâlîsi Ahmed ve Üstâd Ahmed ve Ali ve Şa‘ban ve Mehmed ve Müstakīm ve Abdünnebi ve Sefer ve Receb ve Osman ve Mahmud ve İbrahim ve Mustafa ve Şa‘ban ve Hâcı İbrahim ve Sâdık Halîfe ve Hâcı Ahmed ve Hüseyin [b.] Hâcı Mustafa ve Mehmed ve Bünyad ve Mustafa ve Şa‘ban ve Habib ve Mahmud ve Süleyman ve Durak ve Halil ve Musa ve Osman ve Hasan ve Sâdık ve Mehmed ve Durak ve Serâmim Hâcı Halil ve Resul ve Şiro ve Murad ve Ca‘fer ve Şükrullah ve Abdülehad ve Hüseyin ve Ahmed ve Abdurrahman ve Veli ve Osman ve Hâcı Halil ve Mehmed ve Süleyman ve Receb nâm kimesneler taraflarından meblağ-ı âti’z-zikri taleb ve da‘vâ lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve bedel-i sulhu kabza vekâlet iddiâ eden Müstakīm b. İsa ve İsmail b. Ahmed ve Mahmud b. Osman ve Şa‘ban b. Receb ve Ebûbekir ve Ahmed ve Abdülkadir ve Veli ve Müyesser ve Receb ve Şa‘ban nâm kimesneler meclis-i şer‘-i hatîrde işbu sene-i mübârekede ihrâcı fermân olunan donanma-i hümâyûn için vilâyet-i mezbûrede Bartın İskelesi’nde müceddeden altı kıt‘a kadırga binâ etmeğe me’mûr olan Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘ü’l-mehâmid ve’l-mekârim Ebûbekir Ağa b. Mustafa’nın sulbî kebîr oğlu ve tarafından husûs-ı âtîye vekîl olup vekâleti Ahmed Efendi b. Bâli ve Halil Beşe b. Süleyman nâm kimesneler şehâdetleriyle hâsm-ı şer‘î-i câhid mahzarında [vekâleti] sâbite olan umdetü’l-emâsil ve’l-a‘yân makbûlü’s-sudûr ve’l-erkân Mustafa Ağa mahzarında herbiri ikrâr ve i‘tirâf edip tersâne tarafından mezbûr Ebûbekir Ağa’ya verilen tersâne emîni olan[ın] mührüyle memhûr ve ma‘mûlün-bih liman defteri nâtık olduğu kıymetle kereste iştirâ ve sâlifü’z-zikr kadırgalar binâ olunmak için taraf-ı saltanat-ı aliyyeden mezkûr Ebûbekir Ağa’ya ma‘lûmü’l-mikdâr akçe def‘ ve teslîm olunup ol dahi ba‘de’l-kabz bizden ve müvekkillerimizden cins ve adedi beynimizde ilm-i şer‘î ma‘lûm kereste iştirâ olunup kadırgalar binâ etmekle ol kerestelerin kıymetlerini liman defteri mûcebince muhâsebe eylediğimizde ba‘de külli hesâb zimmetinde kırk dört bin akçe hakkımız bâkī kaldığı ecilden meblağ-ı bâkī-i mezbûru asâleten ve vekâleten mezbûrdan taleb ve da‘vâ eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyânından sonra vesâtat-ı muslihîn ile da‘vâ-yı mezbûreden vekîl-i mezbûr Mustafa Ağa bizimle on bin fıddî râyic fi’l-vakt akçe üzerine inşâ-i akd-i sulh eyledikde biz dahi sulh-ı mezbûru asâleten ve vekâlet kabûl ve mâ‘adâ da‘vâsından müvekkil-i mezbûru ibrâ etmişidik hâlâ bedel-i sulh-ı mezbûru vekîl-i merkūm Mustafa Ağa biz vermekde te‘alllül eder suâl olunup teslîme tenbîh olunmak matlûbum[uz]dur dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa Ağa cevâbında fi’l-vâki‘ kaziyye [vech-i] mübeyyen üzere olup lâkin mezbûrûnun vech-i meşrûh üzere vekâletleri ma‘lûmum değildir isbât-ı vekâlet etmeyince bedel-i sulh-ı mezbûru teslîm etmem deyicek vükelâ-i mezbûrûndan vekâletlerini mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup kazâ-i mezbûr sükkânından zümre-i müderrisînden İbrahim Efendi b. Hâcı Abdünnebi ve Muharrem Efendi b. Mahmud nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ bâlâda esâmisi mektûb olup yirmi iki karye ahâlîsi olan mezkûrûn meblağ-ı bâkī-i mezbûru mezkûr Ebûbekir Ağa’dan taleb ve da‘vâ ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve bedel-i sulhu kabza bizim huzûrumuzda mezkûrunu taraflarından vekîl ve menâblarına nâib nasb ü ta‘yîn eylediklerinde onlar dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve merâsimini edâya müte‘ahhid oldular biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince mezbûrûnun vekâletlerine ve bedel-i sulh-ı mezbûru vükelâ-i mezbûrûna teslîme ba‘de’l-hükm mezbûrûn bedel-i sulh-ı mezbûr on bin akçeyi vekîl-i mezbûrûn tamâmen alıp kabz edip mâ‘adâ da‘vâsından asâleten ve vekâleten mezbûr Ebûbekir Ağa’nın zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ eyledik ba‘de’l-yevm bizim ve müvekkillerimiz mezbûrûnun merkūm Ebûbekir Ağa ve vekîl-i merkūm Mustafa Ağa ile vechen mine’l-vücûh da‘vâ ve nizâ‘ ve alâka ve medhali yokdur da‘vâ dahi edersek mesmû‘a ve makbûle olmasın dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Musa Efendi b. Mehmed el-kādî, İbrahim Efendi el-kādî, Hâmid Efendi b. Receb el-kādî, Hüseyin Efendi hatîb, Receb Efendi b. Osman, Mehmed Ağa b. Mehmed, Ali Çavuş b. Ca‘fer el-mübâşir, Ahmed Çavuş b. Mehmed, Osman Bey b. Ali, Halil Bey b. Süleyman.