.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 125
Hüküm no: 52
Orijinal metin no: [9b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vidin Paşası Osman Paşa ile daha önceki Vidin paşası olan Hasan Paşa b. Yusuf arasındaki devir teslim muamelesine dair anlaşmazlık çıktığı

Sâbıkā Vidin paşası olan düstûr-ı mükerrem Osman Paşa b. İbrahim mahfil-i kazâda bundan akdem Vidin paşası olan düstûr-ı mübeccel Hasan Paşa b. Yusuf mahzarında takrîr-i da‘vâ edip bin altmış bir senesinde mezbûr Hasan Paşa Vidin nezâretine mutasarrıf iken taraf-ı saltanat aliyyeden azl ve mezbûr Hasan Paşa’nın ibtidâ tahvîlinden mahsûb olmak üzere tefîşi ile bana ihsân olunmağla nezâret-i mezbûrede vâki‘ mukāta‘âtı mezbûr Hasan Paşa nezâreti hâlinde kıst-ı ma‘lûm ile ümenâya deruhde etmekle kıst iltizâmlarından müddet-i zabt olan sekiz ayda mezbûr Hasan Paşa’nın imzâ ve hatemi ile mümzâ ve mahtûm ve işbu meclis-i şer‘de herbiri kırâat olan temessükât nâtık ve mübeyyin olduğu üzere ümenâdan makbûzu olan bi’d-defe‘ât on yük on yedi bin iki yüz altmış akçe ve yava cizyesi mâlından altmış bin akçe ki cem‘an on yük yetmiş yedi bin iki yüz altmış akçenin mezbûr Hasan Paşa’nın zabt berâtı nâtık olduğu peşîn nâmına mîrîye teslîm eylediği iki yük akçe ve serhad koluna vazîfeleri için verdiği iki yük akçe ki cem‘an dört yük akçeyi kaziyye bu vech üzere olduğu ma‘lûmum olduğunda ben makbûlüm olup muhâsebesine tutup mâ‘adâyı taleb eylediğimde cevâbında dört yük akçeyi cânib-i mîrîye irsâl ve teslîm eyledim lâkin yedimde sûret-i rûznâmçe yokdur demekle sûret-i rûznâmçe ityânına havâle olundukdan sonra bâkī kalan iki yük yetmiş yedi bin iki yüz altmış akçenin masârıfinı beyân edememekle bana teslîm etmesin taleb ederin deyu her biri mezbûr Hasan Paşa’nın imzâ ve hatemi ile mümzâ ve mahtûm ve min külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhunu nâtıka temessükât ibrâz edip mezbûr Hasan Paşa muvâcehesinde herbiri kırâat ve istintâk olundukda cevâbında mazmûn-ı temessükât ve irsâliyye nâmına olan meblağ-ı mezbûr dört yük akçenin vech-i muharrer üzere yedinde sûret-i rûznâmçe olmamağla ityânına havâle olunduğunu ve iki yük yetmiş yedi bin iki yüz altmış akçe masârıfinı beyân edememekle el-ân üzerinde teslîmi lâzım olduğunu tav‘an mu‘terif oldukdan sonra mezbûr Osman Paşa mahfil-i kazâda merkūm Hasan Paşa mahzarında iâde-i kelâm edip mezbûr Hasan Paşa yine nezâret-i mezbûre tevâbi‘inde Karayine mukāta‘asını kendi ağalarından Abbas Ağa’ya sekiz yük akçe ve Sahra mukāta‘asını Mehmed Bey’e üç yük akçeye deruhde etmekle on yük seksen bin akçesi kendi ve yirmi bin akçesini ben kabz edip kendi makbûzu olan meblağ-ı mezbûru taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Hasan Paşa cevâbında fi’l-vâki‘ sâlifü’z-zikr mukāta‘aları mezbûrâna vech-i muharrer üzere ben deruhde edip lâkin meblağ-ı mezbûrun dört yük akçesini serhad koluna vazîfeleri için verip mâ‘adâ olan altı yük seksen bin akçeyi mezbûr Osman Paşa kabz eylemişdir deyicek mezbûr Osman Paşa istintâk olundukda cevâbında meblağ-ı mezbûr dört yük akçeyi vazîfe-i mezbûreye verebildiği ve meblağ-ı mezbûr altı yük seksen bin akçeyi kendi kabz eylediğini münkir olucak Hasan Paşa’dan vazîfe-i mezbûre için serhad koluna verdiği temessükât-ı şer‘î taleb olundukda ityân için istimhâl etmeğin imhâl olundukdan sonra meblağ-ı mezbûr altı yük seksen bin akçeye dahi mezbûr Osman Paşa[’nın] kabz eylediğini mübeyyine beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden [eksik]