|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658) cilt: 50, sayfa: 164 Hüküm no: 103 Orijinal metin no: [16b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Merhum Ali Bey b. İsmail’in İbrahim Çelebi b. Yusuf’ta alacağı olduğu iddiasıyla varislerinin açtığı davada iddialarını ispat edemedikleri
Mahmiye-i İstanbul’da Saray-ı cedîd-i sultânî helvacılarından olup bundan akdem vefât eden Ali Bey b. İsmail’in verâseti li-ebeveyn karındaşı Beşir Bey nâm kimesne ile âhar li-ebeveyn karındaşları Yahya ve İsa ve Musa nâm sagīrlere münhasıra olduğu mütehakkık oldukdan sonra mezbûr Beşir Bey kendi tarafından asâleten ve karındaşları sıgār-ı mezbûrûnun kıbel-i şer‘den vasîleri olmağla vesâyeten meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzimü’t-tevkīrde işbu bâ‘isü hâze’l-kitâb fahrü’l-akrân İbrahim Çelebi b. Yusuf nâm kimesne mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip karındaşım müteveffa-yı [mezbûr] Ali Bey Vilâyet-i Rumeli’nde vâki‘ Drama kazâsına tâbi‘ Ali Paşa-yı atîk Vakfı olan Bedigoşta nâm karye keferesinin altmış bir târihinde üzerlerine edâsı lâzım gelen ziyâde cizyelerini cânib-i mîrîden ta‘ahhüd ve iltizâm ettikden sonra merkūm İbrahim Çelebi [karye-i] mezbûrede zikrolunan cizyemi yedi bin akçeye deruhde edip merkūm İbrahim Çelebi dahi ta‘ahhüd ve iltizâm [ve] kabûl [etdikde karye-i] mezbûrenin sene-i mezbûrede ziyâde cizyelerin tamâmen cem‘ ve tahsîl edip meblağ-ı mezbûrun üç bin beş yüz elli akçesini müteveffâ-yı mezbûra hayâtında def‘ ve teslîm edip bâkī üç bin dört yüz elli akçeyi kable’l-istîfâ merkūm Ali Bey vefât edip [meblağ-ı bâkī-i] mezbûr bi’l-irsi’ş-şer‘î bana ve sıgār-ı mezbûrûna intikāl etmekle hâlâ meblağ-ı mezbûru merkūm İbrahim Çelebi’den taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl merkūm İbrahim Çelebi cevâbında fi’l-vâki‘ minvâl-i muharrer üzere karye-i mezbûre keferesinin sene-i mezbûrede ziyâde cizyelerini müteveffâ-yı merkūmdan meblağ-ı mezbûr yedi bin akçeye ta‘ahhüd ve iltizâm ve kabûl ve sene-i mezbûrede cem‘ ve tahsîl edip meblağ-ı mezbûru tamâmen hayâtında kendiye def‘ ve teslîm eyledim deyu def‘le mukābile edicek gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr merkūm İbrahim Çelebi’den def‘-i meşrûhunu mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup mahmiye-i Galata kazâsı muzâfâtından İstinye nâhiyesine tâbi‘ Rumelihisarı kasabası sükkânından Ahmed Çelebi b. Yusuf ve mahmiye-i İstanbul’da Küçüklanka kurbünde sâkin Murtaza Bey b. Osman nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hazırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayâtında mezbûr İbrahim Çelebi’nin [karye-i] mezbûrede deruhde ettiği Bedigoşta karyesinin ziyâde cizyeleri olan yedi bin akçenin üç bin beş yüz akçesini bir def‘a kabz edip meblağ-ı bâkī üç bin beş yüz akçeyi dahi bizim huzûrumuzda merkūm İbrahim Çelebi yedinden tamâmen ahz u kabz eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde isre ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olup mûcibiyle müdde‘î-i mezbûr bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-ışrîn min şehri Ramazâni’l-mübârek li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzât Mehmed Efendi, Fahrü’l-kuzât Ahmed Efendi, Fahrü’l-kuzât Mustafa Efendi, İbrahim Bey b. Ömer el-cündi ve gayruhüm.
|