|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658) cilt: 50, sayfa: 178 Hüküm no: 125 Orijinal metin no: [19a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bolaman kazası ahalisinin donanma sefineleri için verdikleri kendir bedelinden alacaklı oldukları Kapıcıbaşı Abdülvehhab Ağa ile dört bin akçe üzerine sulh oldukları
Fazîletlü efendi hazretlerinin imzâsıyladır.
Vilâyet-i Anadolu’da Bolaman kazâsı ahâlîsinden olup kendi nefslerinden asîl ve sâir ahâlî-i kazâ-i mezbûr[dan] Memi ve Osman ve Ömer ve Receb ve Şükrullah ve Hüseyin ve Ömer ve Mustafa Hoca ve Receb Beşe ve Veli ve Ali ve Osman ve Sinan nâm kimesneler taraflarından husûs-ı âtîye vekâlet iddiâ eden Hüseyin b. Kaya ve Müezzin Şükrullah b. Dursun ve Hüseyin b. Baba ve Hüseyin b. Receb ve Mehmed b. Ahmed nâm kimesne[ler] meclis-i şer‘-i hatîrde Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘u’l-mehâmid ve’l-mekârim Abdülvehhâb Ağa b. Behram Kethüdâ mahzarında herbiri ikrâr ve i‘tirâf edip mezkûr Abdülvehhâb Ağa işbu sene-i mübarekede ihrâcı fermân olunan donanma-i hümâyûn sefîneleri [için] kendir iştirâsına me’mûr oldukda kazâ-i mezbûra gelip bizden ve müvekkillerimiz mezkûrûndan on bir bin dokuz yüz yirmi beş akçemizi almışdı meblağ-ı mezbûru asâleten ve vekâleten mezkûr Abdülvehhâb Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyânından sonra vesâtat-ı muslihîn ile meblağ-ı mezbûr da‘vâsından mezkûr Abdülvehhâb bizimle fıddî râyic fi’l-vakt dört bin akçe üzerine inşâ-i akd-i sulh eyledikde biz dahi sulh-ı mezbûru asâleten ve vekâleten kabûl etmişidik hâlâ bedel-i sulh-ı mezbûru mezkûr Abdülvehhâb Ağa bize vermekde te‘allül eder suâl olunup teslîme tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdülvehhâb Ağa cevâbında fi’l-vâki‘ kaziyye vech-i mübeyyen üzere olup lâkin mezbûrûnun vech-i meşrûh üzere vekâletleri ma‘lûmum değildir isbât-ı vekâlet etmeyince bedel-i sulh-ı mezbûru teslîm etmem deyicek mezkûrundan vekâletlerini mübeyyine beyyine taleb olundukda Müslimînden Osman Beşe b. Şa‘ban ve Veli b. Şükrullah nâm kimesne[ler] li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ bâlâda esâmisi mektûb olan mezkûrûn meblağ-ı mezbûrdan hisselerini mezkûr Abdülvehhâb Ağa’dan taleb ve da‘vâ ve lede’l-iktizâ sulh [ve] ibrâya ve bedel-i sulhu kabza bizim huzûrumuzda merkūmûnu vekîl ve menâblarına [nâib] nasb ü ta‘yîn eylediklerinde onlar dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve merâsimini edâya müte‘ahhid oldu biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm vükelâ-i mezbûrûn bedel-i sulh-ı mezbûr dört bin akçeyi mezbûr Abdülvehhâb Ağa’dan tamâmen ahz u kabz edip mâ‘adâsı da‘vâdan asâleten ve vekâleten mezbûr[un] zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledik dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî evâsıtı şehri Ramazâni’l-mübârek li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Yusuf Çavuş b. Abdullah, es-Seyyid Maden Çelebi, Osman Ağa, Osman Beşe çukadâr, İsa Bey b. Ahmed, Hâcı Hüseyin, Ahmed Çelebi b. Abdurrahman ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]
|