.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 188
Hüküm no: 136
Orijinal metin no: [20b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hasan Beşe b. Piri’nin vefat eden ortağı Ahmed Beşe’de olan alacağının terekesini zapteden Ali Çavuş b. Abdullah’tan tahsili

Dergâh-ı âlî yeniçerileri odalarından ikinci sekbânlardan olan Hasan Beşe b. Pîrî nâm râcil meclis-i hatîrde tâife-i mezbûreden elli beşinci bölükde yeniçeri çavuşlarından Ali Çavuş b. Abdullah mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip odamız ile Gürcistan serhaddinde vâki‘ Gönye Kal‘ası’nda nevbetçi iken odamızdan sefere yoldaşımız olup Tireli demekle meşhûr olan Ahmed Beşe nâm râcil ile bin altmış altı senesi Şa‘bânı’nda akd-i şirket murâd edip iki yüz riyâlî guruş ile altmış guruşluk râyic [fi’l]-vakt akçe benim ve kâmil iki yüz riyâlî guruş mezbûr Ahmed Beşe’nin mevcûd mâlımızı halt ve şirket-i inân ile akd-i şirket ve ribhi beynimizde nısf olmak üzere şirket-i inân ile akd-i şirket eylediğimizden sonra mezbûr Ahmed Beşe mâl-ı şirket ile üç re’s Gürci esîri iştirâ edip bey‘ için medîne-i Tokat’a vardıkda kable’l-bey‘ mezbûr Ahmed Beşe vefât edip zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmayıp terekesi beytü’l-mâle âid olmak zu‘muyla mezbûr Ali Çavuş medîne-i mezbûrede vâki‘ yeniçeri beytü’l-mâlini kabza yeniçeriler beytü’l-mâlı emîni Osman Ağa tarafından vekîl olmağla mâl-ı şirket ile iştirâ ettiği esîrleri mezbûrun terekesi olmak üzere kabz etmekle mâl-ı şirket-i mezbûrdan benim hissemi taleb ettiğimde merkūm Ali Çavuş cevâbında müteveffâ-yı mezbûrun terekesini medîne-i mezbûre kādısı Mevlânâ Ahmed Efendi ma‘rifetiyle tahrîr ve kabz ve defter-i müfredâtı ile mûmâ-ileyh beytü’l-mâlci Osman Ağa’ya def‘ ve teslîm eyledim deyu mâl-ı mezkûrdan benim hissem olan meblağ-ı mezbûru bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunup alıverilmesin taleb ederim hattâ minvâl-i meşrûh üzere mâl-ı şirket-i mezbûreden hissemi merkūm Ali Çavuş’dan taleb ve da‘vâya merkūm Ali Çavuş’a hasm-ı şer‘î olmamı şeyhülislâm müftî’l-enâm keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniyye hallâlü’l-mu‘dilâti’l-yakīniyye alîmü’l-ilm ve’l-hüdâ menâru’l-fazl ve’t-tukā hazretlerinden istiftâr etmişdir deyu fetvâ-yı şerîfesin ibrâz ve merkūm Ali Çavuş muvâcehesinde kırâat olunup mazmûn-ı münîfinde “Zeyd Amr ile akd-i şirket-i inân ettiklerinden sonra Zeyd mâl-ı şirketin cümlesini kabz edip i‘mâl üzere iken âhar diyârda fevt oldukda mâl-ı mezbûru yeniçeri çavuşu olan Bekir kabz etmiş olsa hâlâ Amr gelip mâl-ı mezbûrdan hissesini Bekir’den da‘vâ ve isbât ve ahz murâd etdikde Bekir ben onu emîn-i beytü’l-mâl olan Hâlid’e verdim deyu vermemeğe kādir olur mu deyu suâl olundukda cevâb-ı bâ-savâblarında olmaz” deyu buyurulmağın vâki‘-i hâl suâl olundukda bi’l-külliyye inkâr edicek müdde‘î-i merkūm Hasan Beşe’den da‘vâ-yı meşrûhasını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden zikrolunan Gönye Kal‘ası dizdârı olan Şahin Ağa b. İbrahim ve kal‘a şeleplerinden Hüseyin b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i hatîre hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd herbiri münkir-i merkūm muvâcehesinde şehâdet edip fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr Hasan sefere yoldaşı olan mezkûr Ahmed Beşe ile kal‘a-i mezbûrede bin altmış altı senesi Şa‘bânı’ndan akd-i şirket murâd edip iki yüz riyâlî guruş ile altmış guruşluk hurde akçe müdde‘î-i mezbûr Hasan Beşe’nin ve iki yüz riyâlî guruş mezbûr Ahmed Beşe’nin mevcûd mâlların bir yere halt edip ve hâsıl olan ribhi beynlerinden nısf olmak üzere akd-i şirket-i inân eylediklerinden sonra mezbûr Ahmed Beşe mezbûr ile üç re’s Gürci esîr bey‘ için medîne-i mezbûreye varıp kable’l-bey‘ vefât edip meblağ-ı mezbûr iki yüz altmış guruş zikrolunan esîrlerde kalmışdır biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra merkūm Hasan Beşe’ye meblağ-ı mezbûr iki yüz altmış guruşu küllen ve bazen bi’l-asâle veyâ bi’l-vekâle kendiden veyâ vekîlinden fesh-i akd-i şirket ile ahz u kabz etmeyip veyâ hibe veyâ turuk-ı şer‘iyyeden bir tarîk ile zimmetini ibrâ etmediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ edicek mûcibiyle ba‘de’l-hükm mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî min şehri Ramazâni’l-mübârek li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: İbrahim Beşe b. Ahmed, Süleyman Beşe b. Abdullah, Mehmed Efendi el-kâtib, Salih Efendi el-kâtib, Osman Beşe çukadâr, İsa Bey b. Ahmed, el-Hâc Ca‘fer b. Abdullah ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]