.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 235
Hüküm no: 194
Orijinal metin no: [28a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Çocuksuz vefat eden Ayşe Hatun’un Molla Gürani mahallesindeki evininin yarısının kocası Ahmed Ağa’ya diğer yarısının da beytülmal eminliğine intikal ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Molla Gürânî mahallesinde sâkine olup bundan akdem vefât eden Âişe bt. ( ) nâm hâtunun zâhirde verâseti ancak zevc-i metrûkü Ahmed Ağa b. Abdülmennân’a münhasıra olduğu şer‘an mütehakkık olmağla terekesinin nısfı zevci merkūm Ahmed Ağa’ya ve nısf-ı âharı cânib-i beytü’l-mâle âid olmağın zevci merkūm Ahmed Ağa’nın zevce-i menkûhası olup vekâlet-i âmme-i mutlaka ile tarafından vekîl ve âharı tevkîle me’zûne olduğu hüccet-i şer‘iyye ile sâbit olan Fâtıma bt. İbrahim Subaşı nâm hâtun tarafından zikri âtî husûmete vekîl olup vekâleti mahalle-i mezbûre sükkânından olduklarından mâ‘adâ mezbûr Ahmed Ağa’nın etbâ‘ından olmalarıyla merkūme Fâtıma Hâtun’u ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifeyn olan Ali Efendi b. Mehmed ve Dilaver Bey b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbite olan Kenan Bey b. Abdullah nâm cündi vekâleten ve mahmiye-i mezbûrede vâki‘ beytü’l-mâl-i âmme ve hâssa emîni olan es-Seyyid Mehmed Ağa b. es-Seyyid Nasrullah emâneten meclis-i şer‘-i hatîrde zikri âtî cemî‘ menzile mülkiyet üzere vâzı‘u’l-yed olduğu şer‘an sâbit olan Müteferrika Ali Ağa b. el-merhûm eş-Şeyh İbrahim Efendi mahzarında herbiri üzerine takrîr-i da‘vâ edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ olup bir tarafdan Sarı Solak mülküne ve bir tarafdan Mustafa Çavuş mülküne ve bir tarafdan merhûm Bayram Paşa Vakfı olan odalara ve bir tarafdan tarîk-ı âmma müntehî olup dâhiliye ve hâriciye tahtânî ve fevkānî büyût-ı adîdeyi müştemil olan cemî‘ mülk menzil Bağdad ağası olduğu halde bundan akdem vefât eden Ahmed Ağa’nın mülk ve hakkı olmağla cemî‘ menzil-i mezbûru kâffe-i hukūkuyla karındaşı kızı olan müteveffât-ı merkūme Âişe’ye hâl-i sığarında hibe ve temlîk ve savb-ı şer‘den tesviye-i umûruna vasiyy-i mansûbu olan Yusuf Ağa’ya teslîm edip ol dahi meclis-i hibede bi’l-vesâye ittihâb ve kabûl ve tesellüm ettikden sonra merkūm Ahmed Ağa hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde menzil-i mezbûru vech-i meşrûh üzere karındaşı kızı merkūme Âişe’ye hibe ve temlîk ve vasîsi merkūm Yusuf Ağa’ya teslîm edip ol dahi meclis-i hibede bi’l-vesâye sagīr-i mezbûre Âişe’nin mülk-i mevhûbu ve hakk-ı sırfı olduğuna bin altmış üç senesi Muharremü’l-harâmı’nın yirminci gününde alâ re’si’l-işhâd ikrâr dahi eyleyip cemî‘ menzil-i mezbûr merkūme Âişe’nin mülk ve hakkı iken merkūm Ahmed Ağa Bağdad’da vefât edip verâseti zevce-i menkûhaları Fâtıma bt. İbrahim ile Âişe bt. Abdullah’a ve karındaşı kızı merkūme Âişe’ye münhasıra oldukda zevceleri merkūmetân Fâtıma ve Âişe hibe-i mezbûreyi ikrâr ve lâkin merkūm Ahmed Ağa’nın menzil-i merkūmu mezbûre Âişe’ye hâl-i sıhhatinde hibesini inkâr ve menzil-i merkūmu mîrâsa idhâl ve beynlerinde bi’l-farîzati’ş-şer‘iyye kısmet murâd eylediklerinde merkūme Âişe’nin zevci ve vasîsi olan müvekkil-i mezbûr Ahmed Ağa dahi menzil-i mahdûd-ı mezkûru müteveffâ-yı merkūm Ahmed Ağa hâl-i [28b] sıhhatinde cemî‘ teberru‘âtı nâfize olduğu hâlde karındaşı kızı merkūme Âişe’ye hibe ve temlîk ve ol hînde vasîsi Yusuf Ağa’ya teslîm edip mezbûr Yusuf Ağa dahi bi’l-vesâye meclis-i hibede ittihâb ve kabz ettiğini şühûd-ı udûl ile bin altmış dört senesi Saferu’l-hayrı’nın altıncı gününde Rumeli kādıaskeri olan merhûm ve mağfûrun-leh Dahkîzâde Mustafa Efendi huzûrunda merkūmetân muvâcehelerinde isbât etmekle mûmâ-ileyh Mustafa Efendi dahi ba‘de’l-istimâ‘ ve’l-kabûl menzil-i mezbûru merkūme Âişe’ye merkūmetân Fâtıma ve Âişe muvâcehelerinde hükmedip vasiyy-i merkūm Ahmed Ağa dahi bi’l-vesâye kabz etmekle menzil-i merkūm ile’l-vefât merkūme Âişe’nin taht-ı yedinde mülkü olup ba‘de vefâtihâ terekesinden olmağla nısf-ı şâyi‘i zevci müvekkil-i mezbûr Ahmed Ağa’ya ve nısf-ı şâyi‘-i âharı cânib-i beytü’l-mâle âid olmuşiken merkūm Ali Ağa menzil-i mezkûra bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed eylemişdir suâl olunup menzil-i mezkûrdan kasr-ı yed ile bize teslîm eylemesi matlûbumuzdur deyu târih-i mezkûr ile müverrah ve merhûme-ı mûmâ-ileyhânın menzil-i mezbûru müteveffât-ı merkūme Âişe’ye mülk-i mevhûbu olmak üzere hükmünü hâviye sûret-i sicil ibrâz eylediklerinde mezbûr Ali Ağa muvâcehesinde feth u kırâat ve istintâk olundukda merkūm Ali Ağa cevâbında cemî‘ menzil-i mezkûru Bağdad ağası iken vefât eden mezkûr Ahmed Ağa’nın zevce-i menkûha-i metrûkesi olan Fâtıma bt. İbrahim nâm hâtun mülk-i müşterâsı olmak üzere iki bin sekiz yüz riyâlî guruşa tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bey‘ ve teslîm edip semen-i merkūmu tamâmen yedimden ahz u kabz etmekle cemî‘ menzil-i mezkûr mülk-i müşterâm ve hakk-ı sırfımdır deyip cemî‘ mazmûn-ı sûret-i sicilli inkâr edicek merkūmetân Kenan Bey ve Seyyid Mehmed Ağa’dan mazmûn-ı sûret-i sicilli mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden zeyl-i sûret-i sicilde mastûru’l-esâmi olup mahmiye-i mezbûrede Koca Mustafa Paşa mahallesinde sâkin olan Mustafa Efendi b. Abdülvedûd ve Mehmed Efendi b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i hatîre hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd herbiri münkir-i merkūm Ali Ağa muvâcehesinde şehâdet edip fi’l-hakīka mezbûr Ahmed Ağa Bağdad ağası iken vefât edip verâseti zevce-i menkûhaları merkūmetân Fâtıma ve Âişe’ye ve karındaşı kızı merkūme Âişe’ye münhasıra oldukda merkūmetân Fâtıma ve Âişe cemî‘ menzil-i mezbûru zevcleri merkūm Ahmed Ağa’nın terekesinden olmasını iddiâ ve sâir terekesiyle beynlerinde kısmet murâd ettiklerinde müteveffât-ı merkūme Âişe’nin zevci ve vasîsi olan müvekkil-i merkūm Ahmed Ağa menzil-i mahdûd-ı mezkûru müteveffâ-yı merkūm Ahmed Ağa sagīre-i mezbûre Âişe’ye hibe ve temlîk ve ol hînde vasîsi olan Yusuf Ağa’ya teslîm edip ol dahi bi’l-vesâye meclis-i hibede ittihâb ve kabûl ve tesellüm etmekle cemî‘ menzil-i merkūm merkūme Âişe’nin mülk-i mevhûbu ve hakk-ı sırfıdır deyu da‘vâyı def‘ etdikde merkūmetân Fâtıma ve Âişe hibe-i mezbûreyi i‘tirâf edip lâkin mûrisleri merkūm Ahmed Ağa’nın hâl-i sıhhatinde hibe ve temlîkini ve vasiyy-i mezbûr Yusuf Ağa’ya teslîmini inkâr eylediklerinde müvekkil-i mezbûr Ahmed Ağa ile târih-i mezbûrda Rumeli kādıaskeri olan merhûm-ı mûmâ-ileyh huzûrunda murâfa‘a-ı şer‘-i şerîf olunduklarında mezbûr Ahmed Ağa menzil-i mezbûru müteveffâ-yı merkūm Ahmed Ağa hâl-i sıhhatinde cemî‘ teberru‘âtı nafize olduğu hâlde karındaşı kızı olan sagīre-i mezbûre Âişe’ye kâffe-i hukūk ve merâfıkı ile hibe ve temlîk ve ol hinde vasîsi olan mezkûr Yusuf Ağa’ya teslîm edip merkūm Yusuf Ağa dahi meclis-i hibede bi’l-vesâye ittihâb ve kabûl ve tesellüm ettiğini merhûm-ı mûmâ-ileyh huzûrunda merkūmetân Fâtıma ve Âişe muvâcehesinde şühûd-ı udûlle isbât etdikde merhûm-ı mûmâ-ileyh ba‘de’l-istimâ‘ ve’l-kabûl cemî‘ menzil-i mezbûru bizim huzûrumuzda merkūmetân Fâtıma ve Âişe mahzarlarında sagīre-i mezbûre Âişe’ye mülk-i mevhûbu olmak üzere hükm-i sahîh-i şer‘î edip menzil-i mezbûrdan kasr-ı yedlerine tenbîh edip müvekkil-i mezbûr Ahmed Ağa dahi menzil-i mezkûru ke’l-evvel kabz etmekle ile’l-vefât merkūme Âişe’nin mülk ve hakkı olup hâlâ vefât etmekle nısf-ı şâyi‘i zevci mezbûr Ahmed Ağa’ya ve nısf-ı şâyi‘-i âharı cânib-i beytü’l-mâle intikāl eylemişdir merkūm Ali Ağa’nın menzil-i mezbûru merkūme Fâtıma’dan iştirâsı bâtıldır biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcibiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min şehri Ramazâni’l-mübârek li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Umdetü’l-kuzât Mesud Efendi b. el-mevlâ’l-merhûm Ziyâeddin Efendi, İsmail Ağa b. Fâik, es-Seyyid Süleyman b. es-Seyyid Mehmed, Ahmed Efendi b. Yahya Efendi el-kādî, Ali Çavuş b. Abdullah, Mehmed Çelebi b. Salih, Ali Bey b. Abdullah, Ahmed Efendi b. İbrahim el-imâm, Mehmed Efendi b. Hasan, Mütevellî Hasan Çelebi b. Mehmed, Yusuf Efendi b. Kasım el-imâm, Mehmed Çelebi b. Yusuf Efendi el-müezzin ve gayruhüm mine’l-huzzâr.