.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 238
Hüküm no: 195
Orijinal metin no: [28b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Merhum Feridun Ağa b. Abdullah’ın merhum Kamilî Mehmed Efendi zimmetinde kalan iki yüz seksen guruş alacağının merhumun terekesinden diğer merhumun varislerine ödenmesi

Medîne-i Üsküdar’da Yenimahalle’de sâkin iken vefât eden merhûm Feridun Ağa b. Abdullah’ın verâseti zevce-i metrûkesi Firuz bt. Abdullah nâm hâtun ile sulbî sagīr oğulları Mehmed ve Ahmed ve Mustafa’ya ve sulbiye sagīre kızları Âişe ve Hadice’ye münhasıra olup mersûme Firuz Hâtun muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûrdan tehârüc-i şer‘î tarîkı ile ihrâc olundukdan sonra sıgār-ı mezbûrûnun tesviye-i emrlerine kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olan bâ‘isü’l-kitâb umdetü’s-sâlikîn zübdetü’l-vâsılîn Şeyh İbrahim Efendi b. Yusuf meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzimü’t-tevkīrde Mısr-ı Kahire kādısı iken vefât eden merhûm Osmanzâde Mehmed Efendi’nin niyâbeti hizmetinde olup bundan akdem Mısır’da vefât eden Kâmilî Mehmed Efendi’nin verâseti zevce-i metrûkesi Sâime bt. Ömer nâm hâtun ile sulbî sagīr oğlu Ahmed’e münhasıra olduğu zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagīr-i mezbûrun tesviye-i umûruna vasiyy-i muhtârı olan Mustafa Efendi b. Mehmed mahzarında bi’l-vesâye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vasîleri olduğum sıgār-ı mezbûrûnun babaları müteveffâ-yı mezbûr Feridun Ağa merkūm Mustafa Efendi’nin vasîsi olduğu sagīr-i mezbûrun babası mezkûr Kâmilî Mehmed Efendi’ye târih-i kitâbdan dört sene mukaddem yedinden ve malından dört yüz riyâlî guruş ikrâz ve teslîminden mâ‘adâ mülk ve hakkı olan bir kır atını dahi iki yüz riyâlî guruşa bey‘ ve teslîm edip ol dahi ahz u kabz ettikden sonra kable’l-istîfâ merkūm Feridun Ağa vefât edip meblağ-ı mezbûr altı yüz riyâlî guruş sıgār-ı mezbûrûna intikāl etmeğin merkūm Kâmilî Mehmed Efendi meblağ-ı mezbûrdan yüz yetmiş riyâlî guruşunu Ali Bey nâm yediyle ve yüz elli guruşun Murad Bey nâm yediyle edâ ve teslîm edip bâkī iki yüz seksen guruşu kable’l-îfâ vefât edip kalmağla hâlâ meblağ-ı mezbûru tereke-i vâfiyye-i müteveffâ-yı mezbûrdan edâ etmek üzere vasiyy-i mezbûr Mustafa Efendi’den taleb ederim suâl olunup sıgār-ı mezbûrûn için alıverilmek matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr vasiyy-i merkūm Şeyh İbrahim Efendi’den müdde‘âsını mübeyyine beyyine [taleb] olundukda medîne-i Üsküdar’da Yenimahalle’de sâkin Mustafa Bey b. Ahmed ve yine [medîne-i] mezbûrede Reis mahallesinde sâkin Hasan Efendi b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hazırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka merkūm Şeyh İbrahim Efendi’nin vasîleri olduğu sıgār-ı mezbûrûnun babaları müteveffâ-yı mezbûr Feridun Ağa merkūm Mustafa Efendi’nin vasîsi olduğu sagīr-i mezbûrun babası müteveffâ-yı mezkûr Kâmilî Mehmed Efendi’ye târih-i kitâbdan dört sene mukaddem bizim huzûrumuzda mâlından dört yüz riyâlî guruş ikrâz ve teslîmden mâ‘adâ mülk ve hakkı olan bir kır atını dahi iki yüz riyâlî guruş bey‘ ve teslîm edip ol dahi iştirâ ve kabz eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcibiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Tahrîren fi’l-yevmi’l-âşir min-Şevvâli’l-mükerrem li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Salih Efendi b. Salih, Mustafa Efendi b. Muharrem, Ali Çelebi b. Ömer, Veli Bey b. el-Hâc Abdurrahman, Osman Beşe çukadâr ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]