Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658) cilt: 50, sayfa: 268 Hüküm no: 228 Orijinal metin no: [33b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Merhum Hacı Kaya b. İbrahim’in Çaker Ağa Vakfı arsası üzerindeki iki adet mülk kundakçı dükkanını hayatta iken vakfettiği şahitlerle ispat olunduğundan varislerinin müdahalesinin men‘i Mahmiye-i İstanbul’da Üskübî mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc Kaya b. İbrahim nâm kimesnenin verâseti zevce-i metrûkesi Arzi bt. Yolcu nâm hâtuna ve sulbî kebîr oğlu el-Hâc Mehmed’e ve sulbiye kebîre kızı Zeyni nâm hâtuna münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra mezbûrûn Arzi Hâtun ve Hacı Mehmed ve Zeyni Hâtun meclis-i şer‘-i şerîf-i şâmihu’l-imâd ve mahfil-i dîn-i münîf-i râsihu’l-evtâdda zikri âti iki bâb vakıf kundakçı dükkânlarının kıbel-i şerî‘at-i mergūbeden mansûb mütevellîsi olmağla bi’t-tevliye vâzı‘u’l-yed olduğu şer‘an mütehakkık olan işbu bâ‘isü’l-vesîka Sefer Beşe b. Receb mahzarında herbiri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelam edip mahmiye-i mezbûre hısnı ebvâbından Odunkapısı dâhilinde vâki‘ bir tarafı mezbûr Hâcı Mehmed mülküne ve bir tarafı el-Hâc İbrahim nâm kimesne mülküne ve iki tarafı tarîk-ı âmma müntehî olup arsasının senede merhûm Çaker Ağa Vakfı’na elli akçe mukāta‘ası olan binâsı mülk ve iki bâb kundakçı dükkânlarının ebniyesi mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât mülkü ve hakkı olup ba‘de vefâtihî irs-i şer‘î ile bize intikāl eylemişiken mezbûr Sefer Beşe zikrolunan dükkânlara bi-gayri vech-i şer‘î vaz‘-ı yed eder suâl olunup yed-i âdiyyesi kasr ve izâle olunup sâir terekesi ile beynimizde taksîm olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Sefer Beşe cevâbında hudûd-ı mezbûre ile mahdûde olan iki bâb kundakçı dükkânlarının binâsı mezbûr el-Hâc Kaya’nın mülkü olup mülkünde olduğu hâlde mezbûr el-Hâc Kaya hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl ve sıhhatinde cemî‘ teberru‘âtı nafize iken bin elli altı senesi Cumâdelûlâsı’nda vakıf edip şöyle şart eyledi ki zikrolunan dükkânlar ecr-i misli ile îcâr olunup hâsıl olan gallesinden zikrolunan Çaker Ağa Vakfı’na senevî elli akçe mukāta‘ası verildikden sonra bâkī kalan icâresinden yevmî ikişer buçuk akçesi Unkapanı hâricinde vâki‘ merhûm Süleyman Subaşı Câmi‘-i şerîfinde yevm-i sülâsâda vâ‘iz ve nâsih olanlara verilip bâkī her ne kalırsa hayâtda oldukça kendim mutasarrıf olup vefâtımdan sonra oğlum mezbûr Hâcı Mehmed mutasarrıf ola ba‘de vefâtihî zevcem merkūme Arzi Hâtun mutasarrıfe ola ba‘de vefâtihâ kızım mezbûre Zeyni mutasarrıfe ola ba‘de inkırâzi’l-kül ol dahi kezâlik yevm-i merkūmda câmi‘-i mezbûrda vâ‘iz olanlara verile deyu ta‘yîn ve tahsîs edip beni mütevellî nasb etmekle zikrolunan dükkânları bana teslîm ben dahi vakfiyet üzere bi’t-tevliye tesellüm ve kabz eylediğimden sonra musırren alâ ikrârihî mezbûr el-Hâc Kaya vefât etmeğin zikrolunan dükkânlara vech-i muharrer üzere mezbûr el-Hâc Kaya Vakfı’ndan olmak üzere bi’t-tevliye vaz‘-ı yed ederim deyu def‘le mukābile edicek akībe’l-istintâk ve’l-inkâr mütevellî-i mezbûr Sefer Beşe’den def‘-i mezbûrunu mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup mahalle-i mezbûre sükkânından el-Hâc İskender b. Hasan nâm kimesne ile Râbia bt. el-Hâc Ramazan ve Mülâyim bt. Abdullah nâm hâtunlar li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâdi’ş-şer‘î fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Kaya vech-i muharrer üzere mülkü ve taht-ı tasarrufunda olan iki bâb kundakçı dükkânlarının binâsını târih-i mezbûrda hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl ve sıhhatinde cemî‘ teberru‘âtı nafize olduğu hâlde bizim huzûrumuzda vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakıf ve habs edip şöyle şart eyledi ki zikrolunan dükkânlar ecr-i misli ile îcâr olunup hâsıl olan icâresinden zikrolunan Çaker Ağa Vakfı’na senevî elli akçe mukāta‘ası verildikden sonra bâkī kalan icâresinde yevmî ikişer buçuk [akçe]sini câmi‘-i merkūmda sülâsâ günlerinde vâ‘iz ve nâsih olanlara verilip bâkī her ne kalırsa hayâtda oldukça kendim vefâtımdan sonra oğlum mezbûr Hâcı Mehmed ba‘de vefâtihî zevcem merkūme Arzi ve ba‘de vefâtihâ kızım mezbûre Zeyni Hâtun mutasarrıflar olup ba‘de’l-inkırâz ol dahi kezâlik câmi‘-i merkūmda yevm-i mersûmda vâ‘iz ve nâsih olanlara verile deyu kirâren ve mirâren ikrâr ve mezbûr Sefer Beşe’yi vakfına mütevellî nasb edip zikrolunan dükkânları mezbûr Sefer Beşe’ye teslîm ol dahi vakfiyet üzere tesellüm ve kabz eyleyip mezbûr el-Hâc Kaya musırren alâ ikrârihî vefât etmişdir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcibiyle ba‘de’l-hükm mezbûrûn Hâcı Mehmed ve Arzi ve Zeyni hâtun bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Şevvâli’l-mükerrem li-sene seb‘a ve sittîn ve elf. Şühûdü’l-hâl: Mustafa Efendi b. Muharrem, Osman Beşe çukadâr, Mehmed Çelebi b. Haydar, İsa Bey b. Ahmed ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]