.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 277
Hüküm no: 239
Orijinal metin no: [35a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Üskübî mahallesinde Rahime Hatun Vakfı’na ait odanın, kiracısı Duka v. Yani tarafından terzihaneye dönüştürülmesi üzerine Müslüman birisine devredilmesine karar verildiği

Zikri âtî husûsun mahallinde istimâ‘ ve fasl ü hasmına muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb tûbâ lehü ve hüsnü-meâb hazretlerine buyuruldu-i şerîf vârid olmağla hâkim-i mûmâ-ileyh esbağallâhü ni‘amehû aleyh dahi mahmiye-i İstanbul’da Ayasofya-i kebîr Câmi‘-i şerîfi kurbünde Üskübi mahallesinde vâki‘ câmi‘-i şerîfe varıp akd-i meclis-i şer‘-i hatîr etdikde mahalle-i mezbûre sükkânından olup Üskübi Câmi‘-i şerîfi imâmı olan Mehmed Efendi b. Mehmed ve mahalle-i mezbûre sükkânından el-Hâc Hasan b. Sevindik ve Mehmed Efendi b. Ali ve el-Hâc Veli b. Hüsameddin el-bevvâb ve Ahmed Efendi b. Yahya ve Mehmed Efendi b. Musa ve Ramazan Bey b. İbrahim el-bevvâb ve Mustafa Dede b. Abdürrahim ve Mehmed b. Yusuf ve Mehmed Çelebi b. Rıdvan ve Ahmed b. Hamza ve Hasan b. Hızır ve Mehmed Dede b. Receb el-kayyûm meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda hayyât tâifesinden Duka v. Yani nâm zimmî muvâcehesinde merhûm Rahime Hâtun Evkāfı câbîsi olup evkāf-ı mezbûre mütevellîsi tarafından kāimmakām olan Ali Beşe b. Bahşi mahzarında herbiri merkūm Duka üzerine hasbî da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezbûrdan olan müte’ehhilîn odalarından olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Gülistan bt. Abdullah tasarrufunda olan vakıf odaya ve bir tarafdan Şâkire bt. Abdullah nâm hâtun tasarrufunda olan vakıf odaya ve bir tarafdan tarîk-ı âmma ve bir tarafdan tarîk-ı hâssa müntehî olup bir fevkānî odayı ve tahtında bir bâb attâr dükkânını ve havluyu müştemil olan oda ma‘rifet-i mütevellî ile icâre-i mu‘accele ve beher mâh doksan üç akçe icâre-i müeccele ile Ahmed Çelebi b. ( ) nâm kimesnenin tasarrufunda olmağla merkūm Ahmed Çelebi oda-i mezkûreyi izn-i mütevellî ile merkūm Duka’ya otuz bir bin akçe bedel mukābilesinde ferâğ ve teslîm edip merkūm Duka tefevvüz ve tesellüm edip oda-i mezkûreyi terziler kârhânesi edip içinde kefere iskân etmekle mahalle-i mezbûre kadîmî Müslimîn mahallesi olmağla taklîl-i cemâ‘ate bâ‘is olduğundan mâ‘adâ içinde âyîn-i küfrü icrâlarından Müslimîn müte’ezzîler olduğundan gayrı oda-i mezbûrenin sokak kapısı vakf-ı mezbûrdan olan müte’ehhilîn odalarının tarîk-ı hâssında vâki‘ olmağla içlerinde sâkin olan Müslimînin ehl ü ıyâlleri mesâlihleri için biribirlerine varıp gelmeğe küllî mütezaccir eder suâl olunup oda-i mezkûreyi ehl-i İslâmdan birine ferâğına merkūm Duka’ya savb-ı şer‘den tenbîh olunması matlûbumdur dediklerinde gıbbe’s-suâl merkūm Duka cevâbında oda-i mezkûre Müslimîn mahallesinde vâki‘ olup icâre-i mu‘accele ve icâre-i müeccele-i mezkûre ile merkūm Ahmed Çelebi’nin tasarrufunda olmağla merkūm Ahmed Çelebi oda-yı mezkûreyi ma‘rifet-i mütevellî ile iştirâk-ı seviyy üzere bedel-i mezkûr mukābilesinde benim ile gāib ani’l-meclis Kostanti v. Yorgaki nâm zimmîye ferâğ ve tefvîz edip biz dahi tefevvüz ve kabûl ve tesellüm eyledik deyu oda-i mezkûra dâhil-i tasarrufları oluncaya değin Müslimîn sâkinler olugeldiğine ve sokak kapısı vech-i meşrûh üzere evkāf-ı mezbûreden müte’ehhilîn odalarının tarîk-ı hâslarından vâki‘ olduğuna tav‘an i‘tirâfından sonra ahâlî-i mezbûre merkūm Duka’nın mutasarrıf olduğu oda-i mezkûrenin üzerine varılmasın iltimâs eylediklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh esbağallâhü ni‘amehû aleyh hazretleri dahi üzerine varıp mu‘âyene ve müşâhede eyledikde fi’l-hakīka oda-i mezkûrenin kapısı tarîk-ı hâssında vâki‘ olduğu mütehakkık olup vücûh-ı şettâ ile merkūm Duka’nın oda-i mezkûreden ihrâcı şer‘an lâzım gelmekle merkūm Duka’ya oda-i mezkûreyi bir Müslime ferâğ ve hurûcuna tenbîh birle mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Şevvâli’l-mükerrem li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Ahmed Çavuş b. Ali, Osman Beşe b. Sevindik, Mustafa Efendi b. İsmail, Mehmed Efendi b. Abdullah, Murad Bey b. Mehmed, İbrahim Bey b. Abdullah ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]