.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 284
Hüküm no: 247
Orijinal metin no: [36a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sefine Reisi Yorgi v. Kostantin’in üçte bir sefine hissesine haksız yere müdahale ettiği iddiasıyla Hacı Ahmed b. Hacı İbrahim aleyhine açtığı davada iddiasını ispat edemediği

Efendi hazretlerinin imzâsıyladır.

Vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Sinob sâkinlerinden olup sefîne reislerinden Yorgi v. Kostantin nâm zimmî mahfil-i kazâda zikri âtî sefîneye vâzı‘u’l-yed olan râfi‘ü’l-kitâb el-Hâc Ahmed b. el-Hâc İbrahim mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip bundan akdem livâ-i Kastamonu’da Hoşalay kazâsına tâbi‘ [İne]bolu ahâlîsinden Manav Mustafa Çelebi b. Ramazan İnebolu kurbünde Tahta İskelesi’nde yek zirâ‘ şayka ta‘bîr olunur sefîne binâ edip naks kalıcak bana naksda olan sefîneyi kendi mâlın ile yap ba‘dehû ben harc u sarf eylediğin mâlını sana vereyim deyu bana emr edicek ben dahi emr-i meşrûhuna binâen zikrolunan naks-ı sefîneyi binâ ve itmâm edip kırk altı bin iki yüz on altı râyic fi’l-vakt akçe harc u sarf eyleyip tamâm oldukdan sonra zikrolunan sefîne yetmiş bin akçeye takvîm oldukdan sonra mezbûr Manav Mustafa Çelebi sülüs sehm-i şâyi‘ini Receb Çelebi’ye temlîk edip kendinin sülüsân sehm-i şâyi‘i mülkü yedinde kalmağla sülüsü mezbûr Manav Mustafa Çelebi bana yirmi beş bin akçeye bâtten bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve tesellüm eyleyip semen-i mezbûru emrine binâen harc u sarf edip zimmetinde hakkım olan meblağ-ı mezbûr kırk altı bin iki yüz on altı akçenin yirmi beş bin akçesine takās edip ba‘dehû mülk-i müşterâm olan sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîneyi Osman Çelebi’ye semen-i ma‘lûm-ı makbûza bâtten bey‘ ve teslîm eyledikden sonra târih-i kitâb senesi Cumâdelâhıresi’nin on üçüncü günü huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de masrûfum olan meblağ-ı mezbûr kırk altı bin iki yüz on altı akçeden ba‘de’t-takāsi’l-mezkûr bâkī kalan yirmi bin iki yüz on altı akçe hakkımı mezbûr Manav Mustafa Çelebi’den taleb eylediğimde ol dahi emr-i mezkûru inkâr etmekle şühûd-ı udûl ile muvâcehesinde isbât edip ba‘de’s-sübût üç gün mürûr eyledikde mezbûr Manav Mustafa Çelebi yedinde bâkī kalan sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîne-i mezkûreyi bana yirmi bir bin iki yüz on altı râyic [fi’l]-vakt akçeye bâtten bey‘ ve teslîm edip ben dahi iştirâ ve tesellüm edip semen-i mezbûr yirmi bir bin iki yüz on altı akçeyi mezkûr Manav Mustafa Çelebinin zimmetinde deyn-i bâkī yirmi bir bin iki yüz on altı akçeyi takās edip ol vechile sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîne-i mezkûr benim mülk-i müşterâm olmuşiken mezbûr el-Hâc Ahmed Çelebi nâ-hak vaz‘ eder suâl olunup def‘a-i sâniyyede iştirâ eylediğim sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîne-i mezkûr benim mülk-i müşterâm olmuşiken mezbûr el-Hâc Ahmed Çelebi nâ-hak vaz‘ eder suâl olunup def‘a-i sâniyyede iştirâ eylediğim sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîne-i mezkûrdan kasr-ı yed edip bana teslîm eylemesin taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Ahmed Çelebi cevâbında mezkûr Manav Mustafa Çelebi yedinde bâkī kalan sülüs sehm-i şâyi‘-i sefîne-i mezkûreyi târih-i kitâb senesi Saferu’l-hayrının on beşinci gününde semen-i ma‘lûm-ı makbûza bana bâtten bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve tesellüm eylediğimden sonra işbu bin altmış yedi senesi Şa‘bânı’nın yirmi sekizinci gününde ordu-yı hümâyûn kādısı olan Mevlânâ Dıhkî Mustafa Efendi ibn-i Mirzâ huzûrunda işbu Yorgi bâlâda tafsîli mürûr ettiği vech- üzere (...) etmekle ben dahi mezbûr Yorgi’den mukaddem tarih ile mezbûr Manav Mustafa Çelebi’den tebeyyü‘ [ve] temellük eylediğimi mezbûr Yorgi muvâcehesinde es-Seyyid Mustafa Çelebi b. es-Seyyid Himmet ve Attâr İbrahim Çelebi b. Himmet nâm kimesneler şehâdetleri [ile] isbât edip mevlânâ-yı mezbûr mezkûr Yorgi’yi da‘vâ-yı meşrûhadan men‘e hüküm ve yedime hüccet-i şer‘iyye vermişdir deyu mazmûnu min külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhunu nâtık ve mevlânâ-yı mezbûrun imzâ ve hatemi ve müdde‘î-i mezbûrun Yorgi’nin da‘vâ-yı meşrûhadan men‘ine hükmünü müştemil hüccet-i şer‘iyye ibrâz edip mezkûr Yorgi muvâcehesinde kırâat ve istintâk, cevâbında mazmûn-ı hüccet-i şer‘iyye mu‘terif olmağın alâ mûcibi i‘tirâfihî ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis min-Şevvâli’l-mükerrem li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Halil Efendi, Abdullah Efendi, Mehmed Çavuş, Ca‘fer Beşe el-mübâşir, Mustafa Ağa b. Abdullah, Ali Bey b. Hamza, İvaz Ağa ser-muhzırân ve gayruhüm mine’l-[hâzırîn.]