.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 643
Hüküm no: 682
Orijinal metin no: [104b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hüseyin Bey’in kendi timarı olan Salihler köyüne ait olduğunu iddia ettiği Yayalar mezraasının Sefer Ağa b. Han Mirza’nın zeametine dahil Arabacı köyüne ait olduğunın şahitlerle ispat olunduğu

Erbâb-ı timardan Hüseyin Bey b. ( ) nâm kimesne mahrûse-i Edirne’de dîvân-ı sa‘âdet-makrûnda ma‘kūd mahfil-i kazâda mahrûse-i mezbûreye tâbi‘ karye-i Arabacı ve tevâbi‘i karyelerine ze‘âmet olmak üzere mutasarrıfı olup câ’i’z-zikr iki nokta-i tahtâniyye ile telaffuz ve ta‘bîr olunan Yayalar mezra‘asına ze‘âmeti tetimmâtından olmak vechile vâzı‘u’l-yed olan işbu sâhibü’l-kitâb umdetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Sefer Ağa b. el-merhûm Hân Mîrzâ taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden husûs-ı âti’l-beyânda husûmet ve redd-i cevâba vekîl olup bi-mâ-hüve nehcü’s-sübût şer‘an vekâleti sâbite olan Rüstem Ağa b. Zal mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip berât-ı pâdişâhî ile mutasarrıf olduğum timarım karyelerinden mahrûse-i mezbûreye tâbi‘ Salihler nâm karye kurbünde vâki‘ iki nokta-i tahtâniyye ile telaffuz ve ta‘bîr olunan Yayalar nâm mezra‘a toprağında ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-mikdâr tarlalar zikrolunan Salihler karyesine tâbi‘ iken müvekkil-i mezbûr Sefer Ağa kendi ze‘âmeti karyesi olan Arabacı karyesi sınırına dâhildir deyu bi-gayri hakkı şer‘î zabt ve mutasarrıflarından öşrün ahz eder vekîlü’l-husûme olan mezbûr Rüstem Ağa’dan suâl olunup müvekkilinin kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında zikrolunan Yayalar mezra‘ası Arabacı karyesi toprağından olduğu defter-i hakanîde musarrah ve mastûr ve beyne’l-ahâlî müteârif ve meşhûr olup kadîmü’l-eyyâmdan bu ana değin mezra‘a-i merkūme Arabacı karyesi ile ma‘an zabt olunur hattâ mezbûr Hüseyin Bey’in timarı karyesi olan mârrü’z-zikr Salihler karyesi toprağında vâki‘ olup berâtı nâtık olduğu üzere bir nokta-i tahtâniyye ile ta‘bîr olunan Yayalar mezra‘ası zikrolunan Arabacı karyesinin şimâl tarafından vâki‘ olup imlâ cihetinden müşâbeheti olmağla mukaddemâ mezbûr Hüseyin Bey galat edip müvekkilimin vaz‘-ı yed eylediği ze‘âmeti olan mârrü’z-zikr Yayalar mezra‘ası toprağından sâlifü’z-zikr tarlaları fuzûlen iki sene zabt ve mutasarrıflarından öşrün almağla bin altmış yedi senesi Saferu’l-hayrı’nın on dördüncü gününde mahrûse-i mezbûrede hilâfe müvellâ olan Mustafa Efendi b. Mustafa huzûrunda vech-i muharrer üzere mezbûr Hüseyin ile müterâfi‘ân ve husûs-ı mezbûr kıbel-i şerî‘at-i mergūbeden üzerine varılıp keşf ve mu‘âyene ve civârında olan kurâ ahâlîsinden istihbâr olunmasına tâlibân olduğumuzda mezbûr Mustafa Efendi kıbelinden Mevlânâ Hasan Efendi [b.] Sadık nâm kimesneyi irsâl edip ol dahi münâza‘un-fîh olan mahall-i mezbûra varıp zikrolunan karye-i Arabacı ve Yayalar mezra‘ası kurbünde vâki‘ kurâ ahâlîsinden müsinn ü ihtiyâr olan Mahmud b. Ahmed ve İsa b. Armağan ve Muslı Beşe b. Ahmed ve İlyas b. Hızır ve Yunus Bey b. Mustafa ve Mustafa b. Ramazan ve Hüseyin b. Osman ve Mustafa b. Ya‘kub ve Süleyman b. Kalender ve Ahmed b. Abdullah ve el-Hâc Mehmed b. Kalender nâm kimesneler ve sâirleri huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ve müvekkilimin yedinde ma‘mûlün-bih ve mu‘avvelün-aleyh sûret-i defter-i hakanî nâtık olduğu üzere Arabacı karyesinin şimâl tarafında vâki‘ mezâri‘ ve mer‘âsının hudûdu müdde‘î-i mezbûr Hüseyin Bey muvâcehesinde nazar olundukda Hızır Baba Zâviyesi kurbünde Yolcu mezârına ondan Timur mezârına ondan Nasuh mezârına ondan dik aşağı olan yapuya ondan Karaoğlanlı sınırına ondan Büyük Oba yoluna koğub Arabacı nâm karye mezârına ondan Eski Karaoğlan mezârına ondan Harâmzâde kavağına ondan Ballıkderesi’ne ondan Hisarköyü sınırına ondan yaya yolu ile Çobanöyüğü nâm mahalde müntehî olduğu mu‘âyene ve iki nokta-i tahtâniyye ile ta‘bîr olunan Yayalar mezra‘ası ve münâza‘un-fih olan sâlifü’z-zikr tarla hudûd-ı mezkûre içinde vâki‘ ve dâhil idüğü müşâhede olunduğundan gayrı ahâlî-i mezkûre dahi işbu münâza‘un-fih olan Yayalar mezra‘ası toprağından olup ze‘âmet-i mezbûre tetimmâtındandır kadîmü’l-eyyâmdan beri ze‘âmet-i mezbûreye mutasarrıf olanlar işbu münâza‘un-fih olan tarlaları zabt edegelmişlerdir mezbûr Hüseyin Bey’in timarı berâtında mastûr olan bir nokta-i tahtâniyye ile telaffuz olunan Babalar mezra‘ası imlâ cihetinden müşâbeheti olmağla galat edip zikrolunan tarlaları iki senedir fuzûlen zabt eylemişdir deyu herbiri işbu müdde‘î Hüseyin Bey’in muvâcehesinde alâ tarîkı’ş-şehâde haber verdiklerini mevlânâ-yı mezbûr tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Bayram b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip nâib-i mezbûr huzûrunda inhâ ve takrîr ettiklerinden sonra nâib-i mezbûr kasr-ı yedine tenbîh ve hüccet-i şer‘iyye vermekle ol tarlalar ona binâen zabt olunmuşdur deyu mazmûnu min külli’l-vücûh takrîrlerine mutâbık ve târih-i mezbûr ile müverraha ve nâib-i mezbûrun imzâ ve hatemiyle mümzât ve mahtûme hüccet-i şer‘iyye ibrâz edip mezbûr Hüseyin Bey muvâcehesinde kırâat ve istintâk olundukda mazmûn-ı hüccet-i mezbûreyi inkâr edicek vekîl-i mezbûrdan mazmûn-ı hücceti mübeyyine beyyine taleb olundukda udûlden olup zeyl-i hüccetde isimleri muharrer olan Bayram b. Abdüddeyyân ve Ahmed Bey b. Abdullah nâm kimesneler li-ecli-ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâdi’ş-şer‘î fi’l-vâki‘ târih-i mezbûrda nâib-i mezbûr kıbelinden münâza‘un-fih olan tarlalar üzerine gelen [105a] mevlânâ-yı mezbûr Hasan Efendi b. Sâdık bizim huzûrumuzda Arabacı karyesinin şimâl tarafında vâki‘ olan mezâri‘ ve mer‘âsının hudûdunu işbu müdde‘î Hüseyin Bey muvâcehesinde vech-i muharrer üzere tahdîd eylediğinde müvekkil-i mezbûrun yedinde olan ma‘mûlün-bih sûret-i defter-i hakanî nâtık olduğu üzere iki nokta-i tahtâniyye ile telaffuz olunan Yayalar mezra‘ası ve münâza‘un-fih olan tarlalar hudûd-ı mezbûre dâhilinde olduğu mu‘âyene ve mezbûr Sefer Ağa’nın ze‘âmeti toprağından olmasını müşâhede eylediğinden gayrı ahâlî-i mesfûre dahi bâlâda tafsîli mürûr ettiği vech üzere idiğini işbu Hüseyin Bey muvâcehesinde haber verdiklerinde mevlânâ-yı mezbûr ba‘de’t-tahrîr meclis-i şer‘a gelip ma‘an ba‘s olunan Bayram b. Abdullah ile mezbûr Hüseyin Bey muvâcehesinde nâib-i mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’ye alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr ettiklerinden sonra nâib-i mezbûr Hüseyin Bey’in kasr-ı yedine tenbîh ve işbu hücceti vermişdir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcibi ile mezbûr Hüseyin Bey bî-vech ta‘arruzdan men‘ birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Recebi’l-ferd li-sene semân ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Abdülhalîm, Fahrü’l-a‘yân Tatar Süleyman Ağa, Fahrü’l-cüyûş Yusuf Ağa ser-çavuşân, Ahmed Ağa başbâkīkulu, İvaz Ağa b. ( ).