Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658) cilt: 50, sayfa: 646 Hüküm no: 684 Orijinal metin no: [105b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Abdurrahman b. İsa ve Mehmed b. Ahmed’in merhum İmam Hüseyin Efendi b. Ali’nin kardeşi oğulları ve varisleri olduğunu ispat ettikleri
Vilâyet-i Anadolu’da bi’l-fi‘il Pavli-i Hamid (Sütçüler) kādısı olan Ali Efendi b. Mehmed kıbelinden imzâsıyla mümzâ ve hatemi ile mahtûm ve târih-i kitâb şehr-i Rebî‘ülevveli âvânıyla müverrah nakl-i şer‘î vârid olup mazmûnu zikrolunan Pavli kasabası sükkânından Abdurrahman b. İsa ve Mehmed b. Ahmed nâm kimesnelerden meşhûdün-bih-i âti’l-beyân vechi üzere da‘vâ-i sahîha-i şer‘iyye ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra kasaba-i mezbûre sâkinlerinden olup udûl-i Müslimînden olan Veliyyüddin b. el-Hâc Ahmed b. el-Hâc Ahmed ve Mustafa b. Abdülcelil b. Abdullah nâm kimesneler nakl ve tahvîl için mahall-i cerh ve ta‘dîle li-ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-asl kasaba-i mezbûreden olup mahmiye-i Edirne’de vâki‘ hadâik-i sultâniyyeden Mamak Bahçesi’nde bostancı tâifesinin imâmı iken bundan akdem vefât edip metrûkâtı mahmiye-i mezbûrede bi’l-fi‘il bostancıbaşı olan iftihârü’l-emâcid ve’l-a‘yân makbûlü’s-sudûr ve’l-erkân Sinan Ağa b. Aydın yedinde mazbûta olan Hüseyin Efendi b. Ali’nin müsteşhidân-ı mezbûrân Abdurrahman ile Mehmed li-ebeveyn karındaşları oğulları ve usûbet-i nesebiyye cihetinden hasran vârisleridir zîrâ müteveffâ-yı mezbûr Hüseyin ile müsteşhidân-ı mezbûrânın babaları merkūmân İsa ve Ahmed li-ebeveyn karındaşlar olup babaları mezbûr Ali ve vâlideleri Fâtıma nâm hâtundur bunlardan gayrı vârisi ve terekesine müstahık olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde isre ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mezbûr Mehmed ammi müteveffâ-yı merkūmun muhallefâtından kendiye âid olan hisse-i şer‘iyyesini vâzı‘u’l-yed olanlardan taleb ve da‘vâ ve ahz u kabza ve kendiye îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine işbu nâkilü’l-kitâb mezbûr Abdurrahman’ı tarafından vekîl ve nâib-i menâb nasb ü ta‘yîn edip ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve hidemât-ı lâzımesini edâya müte‘ahhid olduğunu müştemil bulunmağın kitâb-ı mezbûr nâkil-i merkūm Abdurrahman talebiyle ağa-yı mezbûr tarafından vech-i câ’î üzere husûmet ve redd-i cevâba vekîl olup nehc-i şer‘î [üzere] vekâleti sâbite olan Ca‘fer Çavuş b. Ahmed muvâcehesinde feth ve kırâat olunup istintâk olundukda mezbûr Ca‘fer Çavuş cevâbında müvekkili ağa-yı mûmâ-ileyh muhallefât-ı müteveffâ-yı merkūma vâzı‘u’l-yed olduğunu ikrâr lâkin kitâb-ı merkūmun mevlânâ-yı mezbûr kıbelinden vürûdunu inkâr edicek nâkil-i merkūmdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâlden kuzât tâifesinden olup zeyl-i kitâb-ı mezbûrda isimleri mastûr olan şühûd-ı tarîkden Mustafa Efendi b. Ali ve diğer Mustafa Efendi b. Musa nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde mahmiye-i mezbûrede meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka işbu kitâb-ı nakli mevlânâ-yı mezbûr Ali Efendi kıbelinden vârid olup bizim huzûrumuzda imzâ ve hatm edip zeylinde olan hat ve zahrında olan hatemine bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcibiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî evâhiri Cumâdelûlâ li-sene semân ve sittîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Süleyman Ağa b. Aydın kethüdâ-yı bahçe-i hâssa, Ali Çavuş b. İbrahim kâtib-i ağa-yı mezbûr, İbrahim Bey b. Belram, Murad Beşe b. Mehmed, Süleyman Ağa üstâd-ı bahçe-i yamak,
|