.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 305
Hüküm no: 365
Orijinal metin no: [62a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Efendi b. Sunullah’ın Abdülhalim Vakfı’na olan borcuna kefil olunması

Mahmiye-i İstanbul’da Beyceğiz mahallesi sâkinlerinden olup bundan akdem vilâyet-i Rumeli’nde Feth-i İslâm kadısı iken vefât eden Mehmed Efendi b. Sunullah nâm kimesnenin verâseti, zevce-i metrûkesi Emetullah bt. Mustafa nâm hâtun ile sulbî oğlu Sadık Mehmed nâm sagīre münhasıra olduğu zâhir oldukdan sonra sagīr-i mezbûrun tesviye-i emrine kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi ve vâlidesi mezbûre Emetullah Hâtun ba‘de’t-ta‘rîfi’ş-şer‘î meclis-i şer‘-i şerîfde, mahmiye-i mezbûrede vâki‘ merhûm Abdülhalim Efendi Vakfı’na bi’l-fi‘il mütevellî olan Süleyman Efendi b. Osman ile müteveffâ-yı mezbûra rıkk-ı sâbıkını mu‘terif işbu uzun boylu açık kaşlı sarı elâ gözlü on iki bin akçe kıymetli Şahin b. Abdullah mahzarlarında bi’l-asâle ve’l-vesâye ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olmağla mevsûf-ı mezbûr Şahin ile sagīr-i mezbûr ile bana irs-i şer‘le intikāl etmeğin, ben dahi mukaddemâ mevsûf-ı mezbûrede olan sümün hissemi tahrîr ve i‘tâk eylediğimde, ıtk ba‘zı iskāt-ı mahz olmağla, mevsûf-ı mezbûrun rıkka reddi mümteni‘ ve ben mu‘assire olmağın, ber vech-i muharrer kıymetinde olan sümün hissemden mâ‘adâ seb‘a-i esmân kıymeti olan on bin beş yüz akçeyi sagīr için mevsûf-ı mezbûr Şahin üzerine si‘âyeti lâzım geldiğine bundan akdem hükm-i şer‘î lâhık oldukdan sonra mevsûf-ı mezbûr Şahin si‘âyeti lâzım gelen meblağ-ı mezbûrun beş yüz akçesini bana edâ ve teslîm, ben dahi bi’l-vesâye yedinden ahz u kabz edip on bin zimmetinde bâkī kalmışdı. Hâlâ müteveffâ-yı mezbûrun vakf-ı mezbûra on bin dört yüz altmış beş akçe deyni olup ve deyn-i mezbûra ben kefîl olmağın, meblağ-ı mezbûr Şahin üzerine havâle-i sahîha-i şer‘iyye ile havâle eylediğimde mezbûrân Süleyman Efendi ile mevsûf-ı mezbûrdan her biri vech-i muharrer havâle-i mezkûreyi kabûl ettiklerinden deyn-i mezbûrdan bâkī kalan beş bin dört yüz altmış beş akçe bi hükmi’l-kefâle vakf-ı mezbûra zimmetimde deynimdir, min ba‘d mevsûf-ı mezbûr Şahin üzerinde ba‘de’s-si‘âye sagīr-i mezbûr ile benim velâ-i şer‘îden gayrı hakkım bâkī kalmadı dedikde, gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î Yanova-i cedîd kazâsından munfasıl Nasîbîzâde? Ahmed Efendi meclis-i şer‘de ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, hâlâ hizmetinde olan mevsûf-ı mezbûr Şahin’in bi hükmi’l-havâle vakf-ı mezbûra zimmetinde edâsı lâzım gelen meblağ-ı mezbûrdan on akçenin onu on bir akçe üzre asıl ve rıbhına tarafeynden emr ve kabûlü hâviye kefâlet-i sahîha ile kefîl oldum dedikde, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer min Cumâdelâhire sene 1102.


Şuhûdü’l-hâl: İsmail Çelebi b. Mustafa, Hüseyin Çavuş b. Mehmed, Ziyaeddin Çelebi [b.] Halil, Mehmed Çelebi b. Musa berber, Mehmed Çelebi b. Ahmed.