.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 70
Hüküm no: 26
Orijinal metin no: [7a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Attarzâde Mehmed Efendi’nin vefatından önce Mehmed Ağa b. Hasan’ı vasî tayin ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Akşemseddin Mahallesi’nde sâkin Çorbacızâde demekle ma‘rûf fahrü’l-akrân işbu bâ‘isü’l-kitâb Mehmed Ağa b. Hasan meclis-i şer‘-i hatîrde mahalle-i mezbûrede sâkin iken bundan akdem vedâ‘-ı âlem-i fânî eden Attarzâde Mehmed Efendi b. Abdi’nin sülüs mâlına vasîyy-i muhtâr olmak zu‘muyla vâzı‘u’l-yed olan Mehmed Çelebi b. Hasan nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi’nin hayatında târih-i kitâb senesi Şa‘bân’ının selhi Cum‘a günü vakt-i duhâda mezbûr Mehmed Çelebi’yi vasîyy-i muhtâr nasbeylediğinden sonra yine yevm-i mezbûrun asrı vaktinde vasiyet-i mezbûresinden rücû‘ edip ben kazâ-i nahb eylediğimde oğulluğum Mehmed Ağa cemî‘ mâlımın sülüsünü ahz ü kabz edip on iki bin akçesini techîz ve tekfînime ve ıskāt-ı salâtıma ve mezarım taşına ve altı bin akçesini eyyâm-ı mu‘tâdede ta‘âm tabhına harc ve sarf eyleyip bâkī her ne kalırsa kendi re’yi üzre vücûh-ı hayrâta harc ve sarf eyleye deyü vasiyetini tenfîze beni vasîyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr etmiş iken mezbûr Mehmed Çelebi müteveffâ-yı mezbûrun vefâtından sonra sülüs mâlını bi-gayr-ı hakkın kabz ve zabtetmeğin hâlâ suâl olunup tereke-i müteveffâ-yı mezbûrun sülüsünü bana teslîme mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Çelebi cevâbında tereke-i müteveffâ-yı mezbûrun sülüsüne ber-vech-i mübeyyen vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin vech-i meşrûh üzre vasiyyet-i mezbûresinden müteveffâ-yı mezbûr rücû‘ edip müdde‘î-i mezbûru vasîyy-i muhtâr nasbeylediğini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan takrîr-i meşrûhuna mutâbıka beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup mahmiye-i mezbûrede Akseki Mahallesi imâmı Rasûl Efendi b. Muharrem ve Mustafa Çelebi b. Süleyman nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd ve fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Attarzâde Mehmed Efendi hayatında zikrolunan Cum‘a günü vakt-i asırda yevm-i mezbûrun duhâ vaktinde olan vasiyetinden rücû‘ edip ben kazâ-i nahb eylediğimde müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa cemî‘ mâlımın sülüsünü ahz ü kabz edip on iki bin akçesini techîz ve tekfînime ve ıskāt-ı salât ve mezarım taşına ve altı bin akçesini eyyâm-ı mu‘tâde[de] ta‘âm tabhına harc ve sarf eylediğinden sonra bâkīsini her nice murâd ederse vücûh-ı hayrâta harc ve sarf eyle deyü oğulluğunu müdde‘î-i mezbûru bizim huzûrumuzda vasîyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr edip ol dahi vesâyet-i mezbûreyi kabûl eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ ve’l-işrîn min-Şevvali’l-mükerrem li-sene tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Yusuf b. Abdülmennan, Ahmed Çelebi b. Sefer, Mehmed Çelebi b. Haydar, Ali Bey b. ( ).