|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 76 Hüküm no: 32 Orijinal metin no: [8b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Seyyid Rızayî Hasan Efendi’nin tesis ettiği para vakfının vakfiyesi
El-hamdü lillâhi vahdehû ve’s-salâtü alâ-men lâ-nebiyye ba‘dehû ve alâ-âlihî ve ashâbihî ecma‘în. Ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın sahibi olup mahmiye-i İstanbul’da Muhtesib Karagöz Mahallesi’nde sâkin tâlibü’l-hayrât umdetü’l-kuzâtü’l-müteşerri‘în zübdetü’l-vülâti’l-müteverri‘în es-Seyyid Rızâyî Hasan Efendi b. el-merhûm es-Seyyid Abdurrahman Efendi meclis-i şer‘-i şerîf-i lâzımü’t-teşrîfde vakf-ı âti’l-beyâna mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği es-Seyyid Halil Çelebi b. es-Seyyid İsmail mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip atyeb-i mâl ve enfes-i menâlimden altmış esedî guruşumu ifrâz ve vakf ve habs edip şöyle şart eyledim ki meblağ-ı mezbûr senede onu on bir buçuk hesâbı üzre yed-i mütevellî ile rehn-i kavî ve kefîl-i melî ile istiğlâl ve istirbâh olunup meblağ-ı mezbûrun kırk esedî guruşundan senede hâsıl olan fâideye mahalle-i mezbûrede vâki‘ Kara Çelebizâde Mahmud Efendi binâ eylediği câmi‘-i şerîfde her kim imâm olursa mutasarrıf olup mukābelesinde her gün câmi‘-i mezbûrda ba‘de-salâti’s-subh üç sûre-i İnnâ a‘taynâ ve üç İhlâs-ı Şerîf ve ba‘de-salâti’z-zuhr bir kerre Âmene’r-rasûlü ve üç İhlâs-ı Şerîf ve ba‘de-salâti’l-asr bir kerre sûre-i Nebe’ ve üç İhlâs-ı Şerîf ve ba‘de-salâti’l-mağrib bir kerre sûre-i Tekâsür ve üç İhlâs-ı Şerîf ve ba‘de-salâti’l-ışâ’ bir kerre sûre-i Mülk ve üç İhlâs-ı Şerîf tilâvet edip sevâbını benimle zevcem Rukiye bt. Rıdvan Efendi rûhuna ihdâ ede ve bâkī kalan yirmi guruşun on beş guruşunun senevî murâbahasına vakf-ı merkūma her kim mütevellî olursa mutasarrıf ola ve câmi‘-i mezbûrda müezzin olan Musa b. Mustafa vakf-ı mezbûra câbî olup hizmeti mukābelesinde senede ol dahi bâkī kalan beş guruşun senevî murâbahasına mutasarrıf ola ve vakf-ı mezbûra câmi‘-i mezbûrda imâm olanlar hasbî nâzır ola ve mütevellî-i mezbûr ile câbî-i mezbûrdan sonra cihet-i tevliyet ve cibâyet hâkimü’ş-şer‘a müfevvaz ola deyü ta‘yîn-i şurût ve tebyîn-i kuyûd edip meblağ-ı mezbûru mütevellî-i mezbûra teslîm ol dahi vakfiyet üzre tesellüm ve kabz eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıf-ı mezbûr semt-i vifâkdan cânib-i şikāka azîmet edip vakf-ı nukūd İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı akdem hazretleri re’y-i şerîfleri üzre sahîh ve câiz olup lâkin sıhhat müstelzim-i lüzûm olmamağın benim için bâb-ı rücû‘ meftûh olmağla vakf-ı mezbûrdan rücû‘ eyledim meblağ-ı mezbûru mütevellî-i mezbûrdan istirdâd ederim dedikde mütevellî-i mezbûr cevâb-ı bâ-savâba mütesâddî olup gerçi vakf-ı nukūdda hâl bast olan minvâl üzredir lâkin imâm-ı rabbânî Ebû Yusuf eş-şehîr bi-imâmi’s-sânî re’y-i şerîflerinde vâkıf mücerred vakaftü demekle ve İmâm Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî hazretleri [9a] katında teslîm ile’l-mütevellî olmağla sıhhat ve lüzûm tev’emân olup bu vechile teslîmden imtinâ‘ edip hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâb huzûrunda müterâfi‘ân ve her biri mübtegāsınca fasl-ı hasma tâlibân olduklarında hâkim-i mûmâ-ileyh dahi alâ-kavli men yerâhu vakf-ı mezbûrun sıhhat-i lüzûmuna hükmedip min-ba‘d vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup tebdîl ve tağyîrine mecâl muhâl oldu fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-Hayyi’l-Cevâdi’l-Kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fî-selhi Şevvali’l-mükerrem li-sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hâfız Osman Efendi b. Receb, Şa‘ban Efendi b. Osman el-Aksarâyî, Ömer Efendi b. Musa el-Aksarâyî, Mehmed Efendi b. Yakub Bolevî, Ahmed Çelebi el-müezzin, es-Seyyid İbrahim Efendi Aksarâyî, Musa Çelebi el-müezzin, Mehmed b. Hasan.
|