|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 79 Hüküm no: 36 Orijinal metin no: [9b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefat eden Hammâmî Osman Çelebi’nin vârislerinin, mûrislerinin hissesini kendisinden talep ettikleri ortağı Ahmed Ağa b. Hüseyin ile sulh oldukları
Mahmiye-i İstanbul’da Cerrahbaşı İshak Mahallesi’nde sâkin iken bundan akdem vefât eden Hammâmî Osman Çelebi b. Abdülmennan’ın verâseti zevce-i metrûkesi Sâliha bt. Abdullah ile sulbiye kebîre kızları Fâtıma ve Âişe ve Hadîce nâm hatunlara münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezbûrât Sâliha ve Âişe ve Fâtıma ve Hadîce meclis-i şer‘-i şerîf-i lâzımü’t-teşrîfde mûrisleri müteveffâ-yı mezbûrun hayatında Kadırga Limanı’nda vâki‘ Yahya Paşa Hamamı’nda şerîki olan bâ‘isü hâze’l-kitâb tuğkeş el-Hâc Ahmed Ağa b. Hüseyin mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr zikrolunan hamamda mezbûr Ahmed Ağa ile şerîk iken vefât eylediğinden sonra mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun zikrolunan hamamda olan odundan ve sâir hamam âlâtından hissesini ve mezbûr Ahmed Ağa’nın hâlâ sâkin olduğu menzili dahi mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr hayatında kendi mâlıyla müceddeden binâ etmekle menzil-i mezbûru ve sâir esâs-ı beyte müte‘allika olan eşyâyı ahz ü kabz etmişidin deyü mezbûr el-Hâc Ahmed Ağa’dan da‘vâ ve taleb eylediğimizde ol dahi inkâr etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vukū‘undan sonra beynimize muslihûn tavassut edip da‘vâ-i mezbûremizden bizi üç yüz esedî guruş üzerine mezbûr Ahmed Ağa ile beynimizde inşâ-i akd-i sulh ettiklerinde biz dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olunan meblağ-ı mezbûr üç yüz esedî guruşu tamamen mezbûr el-Hâc Ahmed Ağa’nın yedinden ahz ü kabz eylediğimizden sonra zikrolunan oduna ve hamam âlâtına ve menzil-i mezbûra ve esâs-ı beyte müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebâtdan mezbûr el-Hâc Ahmed Ağa’nın zimmetini ibrâ ve ıskāt edip ve mezbûr el-Hâc Ahmed Ağa dahi bedel-i sulh-i mezbûra ve sâir beynimizde cârî olan hukūka müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebâtdan biz[im] zimmetimizi ibrâ ve ıskāt eyledi dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hacı Mehmed Kethudâ-yı Hammâmiyân, el-Hâc İbrahim b. Mehmed el-Hammâmî, Balta Çavuş el-Mübâşir, Hacı Halil b. Mehmed Hammâmî, Hüseyin b. Sinan Hammâmî, Abdullah Efendi b. Ahmed.
|