|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 80 Hüküm no: 37 Orijinal metin no: [9b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hacı Mustafa Ağa’nın Yahudi Kalef v. Sakanya’dan olan alacak davasının reddedildiği
Sâbıkā Harmuş Mehmed Paşa’nın kapu kethudâsı olup mahrûse-i Galata muzâfâtından kasaba-i Tophâne’de Çavuşbaşı Mahallesi’nde sâkin el-Hâc Mustafa Ağa b. Maksud nâm kimesne Dîvân-ı Hazret-i Sadr-ı a‘zamî’de ma‘kūd meclis-i şer‘-i âlîde Tire cemâ‘atinden olup mahmiye-i İstanbul’da Cibali Kapısı hâricinde sâkin işbu hâmilü’s-sifr Kalef v. Sakanya nâm Yahûdî muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip paşa-yı müşârün-ileyh bin seksen senesinde Hama Sancağı’na mutasarrıf iken bana îsâl ve teslîm için gāib ani’l-meclis Teltemis? el-Hâc Mehmed Ağa nâm kimesneye on bin kıt‘a esedî guruşunu vaz‘ ve teslîm ol dahi ba‘de’l-kabz ben medîne-i Yenişehir’de olup bunda hazır bulun[ma]mağla sâbıkā reisülküttâb kāimmakāmı olan Mustafa Efendi’nin ev kethudâsı el-Hâc Ahmed Ağa nâm kimesne ile ma‘an meblağ-ı mezbûr on bin kıt‘a esedî guruşu târih-i mezbûrda müşârün-ileyh Mustafa Efendi’nin mahmiye-i mezbûrede Alay Köşkü kurbünde vâki‘ menzilinde bana îsâl için mezbûr Kalef’e bi-tarîkı’l-vedî‘a def‘ ve teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer ahz ü kabz etmeğin hâlâ meblağ-ı mezbûru merkūm Kalef’den taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Kalef cevâbında fi’l-hakīka kazıyye bâlâda tafsîli mürûr ettiği vech üzre olduğunu ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa bin seksen bir senesinde medîne-i Edirne’de meblağ-ı mezbûr on bin esedî guruşu yedimden tamamen ahz ve tesellüm eyleyip hatta vech-i meşrûh üzre meblağ-ı mezbûru ahz ü kabz eylediğini bin seksen sekiz senesi Rebî‘ülevvel’inin yirmi ikinci günü sâbıkā Sadr-ı Rum olan fazîletli Şeyh Mehmed İzzetî Efendi huzûrunda ikrâr ve yedime hüccet-i şer‘iye dahi vermişidi deyü mûmâ-ileyhin imzâsıyla mümzât ve hatmi ile mahtûme ve târih-i mezbûr ile müverraha ve mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhunu nâtık hüccet-i şer‘iye ibrâz edip mezkûr el-Hâc Mustafa Ağa muvâcehesinde feth ü kırâet ve istintâk olundukda mazmûn-ı hüccet-i mezbûreyi bi’l-külliye inkâr edicek merkūm Kalef’den mazmûn-ı hüccet-i mezbûra beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden fahrü’l-kuzât Mahmudzâde Ahmed Efendi b. Ârif Mehmed Efendi ve Ahmed Çelebi b. Cafer ve Mehmed Çelebi b. Haydar nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa meblağ-ı mezbûr on bin kıt‘a esedî guruşu bin seksen bir senesinde medîne-i Edirne’de merkūm Kalef yedinden bi’t-tamam ahz ü kabz eyledim deyü târih-i mezbûrda mûmâ-ileyh Şeyh Mehmed İzzetî Efendi huzûrunda [ve bizim] huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd edip mûmâ-ileyh Şeyh Mehmed İzzetî Efendi dahi merkūm Kalef yedine işbu hüccet-i mezbûreyi vermişidi mazmûn-ı hüccet-i mezbûreye bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa bî-vech ta‘arruzdan men‘ ve def‘ olunup mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’r-râbi‘ min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Mustafa Efendi Tezkire, fahrü’l-akrân Mehmed Ağa Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı âlî, fahrü’l-emsâl Osman Ağa Muhzırbaşı, fahrü’l-a‘yân Mehmed Ağa Kethudâ-yı Hazret-i Efendi, el-Hâc Mustafa Çukadâr.
|