.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 102
Hüküm no: 64
Orijinal metin no: [15b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Ahmed Ağa b. Mustafa Ağa’nın vasiyeti gereği malının üçte birlik kısmıyla para vakfı tesis edildiği

Mahmiye-i İstanbul’da Davudpaşa Mahallesi’nde sâkin olup zikri âtî vakıf meblağı da‘vâya kıbel-i şer‘-i kavîmden me’zûn olup meblağ-ı mevkūf-ı mezbûra vech-i âtî üzre mütevellî nasb ve ta‘yîn olunan işbu râfi‘u’l-kitâb Yusuf Ağa b. Abdülmennan nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i lâzımü’t-teşrîfde mahmiye-i mezbûrede Süleymâniye kurbünde Sarı Bâyezid Mahallesi ahâlîsinden olup Vilâyet-i Anadolu’da Bolu Sancağı’nda Eflani kazâsına tâbi‘ vatan-ı aslîsi olan Bedil nâm karyede sâkin iken bundan akdem vefât eden Ahmed Ağa b. el-merhûm Mustafa Ağa’nın veresesinden olup terekesine bi’l-verâse vâzı‘u’l-yed olan li-ebeveyn karındaşları Ali Ağa ve Osman Ağa ve Mehmed Ağa nâm kimesneler mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Ahmed Ağa hayatında mahmiye-i mezbûrede zikrolunan Sarı Bâyezid Mahallesi’nde sâkin iken huzûr-ı Müslimînde bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ mâlımın sülüsü ifrâz olunup yed-i mütevellî ile senede onu on bir hesâbı üzre rehn-i kavî ve kefîl-i melî ile alâ-vechi’l-helâl istirbâh ve istiğlâl olunup hâsıl olan nemâsından yevmî yirmi akçe cihet-i tevliyet olup ve tevliyet-i mezbûre hayatda oldukça bana meşrûta ola ve mahmiye-i mezbûrede Azebler Câmi‘i’nde ba‘de-salâti’s-subh günde bir hatm-i şerîf olmak üzre yevmî ikişer akçe vazîfe ile [16a] otuz cüz’-i şerîf tilâvet olunup sevâbını rûhuma ihdâ eyleye ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile sandıkçı olup eczâ-i şerîfeyi sandıkda hıfz eyleye ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile ser-mahfil olup ba‘de’l-kırâe du‘â edip Fâtiha-i Şerîfe okuya ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile noktacı olup gelip kırâet eylemeyenler için nokta koyup vazîfeleri ona göre verile ve bir âlim fâzıl kimesne dahi yevmî altı akçe vazîfe ile vâ‘iz olup mahmiye-i mezbûrede Şeyh Vefâ Câmi‘i’nde haftada bir gün halka va‘z ü nasîhat eyleye ve yine câmi‘-i mezbûrda yevmî on akçe vazîfe ile bir mücevvid kimesne şeyhu’l-kurrâ olup hamîs ve isneyn günlerinde ba‘de-salâti’l-fecr tâlibîne âdâb ile ta‘lîm-i Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân eyleye ve yevmî on akçe vazîfe dahi kurrâ şeyhi ma‘rifetiyle tâlibînden on nefer kimesneye tevzî‘ ve taksîm oluna ve zikrolunan Şeyh Vefâ Câmi‘-i Şerîfi kayyımına yevmî bir akçe vazîfe verile ve Azebler Câmi‘-i Şerîfi’nin kayyımına yevmî iki akçe vazîfe verile ve yevmî on akçe vazîfe ile karındaşlarımdan Mehmed Ağa vakf-ı mezbûra nâzır ola ve yevmî beş akçe vazîfe ile bir kimesne dahi vakf-ı mezbûra kâtib ve câbî ola ve mürtezikanın cümlesi vakf-ı mezbûra hasbî nâzır olalar ve vezâif-i mezkûreden fazla kalan asl-ı mal-ı vakfa zammoluna ve tevliyet ve nezâret-i mezbûreden Yusuf Ağa ve Mehmed Ağa’nın vefâtlarından sonra re’y-i hâkimü’ş-şer‘a müfevvaz ola deyü vasiyet edip musırrân alâ-îsâihî vefât eylediğinden sonra müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtı tahrîr olundukda cemî‘ mâlının sülüsü beş bin kıt‘a esedî guruşa bâliğ olmağın hâlâ verese-i mezbûreye suâl olunup meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûrun vasiyet[i] mûcebince vakfolmak üzre bana def‘ ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl verese-i mezbûre cevâblarında mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtının sülüsü ber-vech-i muharrer beş bin kıt‘a esedî guruşa bâliğ olduğunu her biri ikrâr lâkin minvâl-i meşrûh üzre vasiyetini inkâr etmeleri ile mezbûr Yusuf Ağa’dan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup mahmiye-i mezbûrede Divanyolu’nda vâki‘ Molla Fenârî Mahallesi’nde sâkin Mahmud Efendi b. Receb ve Yuniz [Deniz] Abdal Mahallesi imâmı olan Şeyh Abdullah Efendi b. Bostan nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Ahmed Ağa zikrolunan Sarı Bâyezid Mahallesi’nde sâkin iken hayatında bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ mâlımın sülüsü ifrâz olunup senede onu on bir hesâbı üzre rehn-i kavî ve kefîl-i melî ile alâ-vechi’l-helâl istirbâh ve istiğlâl olunup hâsıl olan nemâsından yevmî yirmi akçe cihet-i tevliyet olup ve tevliyet-i mezbûre hayatda oldukça mezbûr Yusuf Ağa’ya meşrûta ola ve zikrolunan Azebler Câmi‘i’nde ba‘de-salâti’s-subh günde bir hatm-i şerîf olmak üzre yevmî ikişer akçe vazîfe ile otuz cüz’-i şerîf tilâvet olunup sevâbını rûhuma ihdâ eyleyeler ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile sandıkçı olup eczâ-i şerîfeyi hıfz eyleye ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile ser-mahfil olup ba‘de’l-kırâe du‘â edip Fâtiha-i Şerîfe okuya ve bir kimesne dahi yevmî iki akçe vazîfe ile noktacı olup ve bir âlim fâzıl kimesne dahi yevmî altı akçe vazîfe ile vâ‘iz olup Şeyh Vefâ Câmi‘i’nde haftada bir gün halka va‘z ü nasîhat eyleye ve yine câmi‘-i mezbûrda yevmî on akçe vazîfe ile bir mücevvid kimesne şeyhu’l-kurrâ olup hamîs ve isneyn günlerinde ba‘de-salâti’l-fecr tâlibîne âdâb ile ta‘lîm-i Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân eyleye ve yevmî on akçe vazîfe dahi kurrâ şeyhi ma‘rifetiyle tâlibînden on nefer kimesneye tevzî‘ ve taksîm oluna [16b] ve zikrolunan Şeyh Vefâ Câmi‘i kayyımına yevmî bir akçe vazîfe verile ve Azebler Câmi‘i kayyımına dahi yevmî iki akçe vazîfe verile ve yevmî on akçe vazîfe ile karındaşım Mehmed Ağa vakf-ı mezbûra nâzır ola ve yevmî beş akçe vazîfe ile bir kimesne dahi vakf-ı mezbûra kâtib ve câbî ola ve mürtezikanın cümlesi vakf-ı mezbûra hasbî nâzır olalar ve vezâif-i mezkûreden fazla kalan asl-ı mal-ı vakfa zammoluna ve tevliyet [ve] nezâret vech-i muharrer üzre mezbûrân Yusuf Ağa’ya ve Mehmed Ağa’ya meşrûta ola ve tevliyet [ve] nezâret mezbûrânın vefâtlarından sonra re’y-i hâkimü’ş-şer‘a müfevvaz ola deyü bizim huzûrumuzda vasiyet edip musırrân alâ-îsâihî vefât etmişdi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Halil Ağa Kethudâ-yı Silâhdârân, Mehmed Ağa Kethudâ-yı Hazret-i Efendi, fahrü’l-müderrisîn Sunullah Efendi, Hüseyin Ağa b. Abdullah, Hasan Ağa Üsküdarî, Abdülmümin Ağa b. ( ).