.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 153
Hüküm no: 113
Orijinal metin no: [30a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Basra muhafazasında olan Hüseyin Paşa’nın vefat eden başbakikulu Mehmed Efendi’nin varisleriyle olan alacak davasında sulh olduğu

Hâlâ Basra muhâfazasına me’mûr olan düstûr-ı zî-şân vezîr-i Âsaf-nişân Hüseyin Paşa hazretleri tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu Mustafa Ağa b. Abdullah ve el-Hâc Mustafa b. Sefer şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan hâlâ kapı kethudâsı fahrü’l-akrân İbrahim Ağa b. Hüseyin meclis-i şer‘-i hatîrde mahmiye-i İstanbul’da Kabasakal Mahallesi ahâlîsinden olup bundan akdem sefer-i hümâyûnda başbâkīkulu iken vefât eden Mehmed Efendi b. İbrahim’in verâseti zevce-i metrûkesi Âişe bt. Abdullah ile sulbî sagīr oğulları Mehmed Ağa ve Mustafa Ağa ve İbrahim Ağa’ya ve sulbiye sagīre kızı Berre’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütebeyyin oldukdan sonra sıgār-ı mezbûrûnun kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olup hayatında hazînedârı olan fahrü’l-eşbâh el-Hâc Hüseyin Ağa b. Mehmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkil-i müşârün-ileyh Hüseyin Paşa hazretlerinin seksen dört ve seksen beş senelerinde Bağdad muhâfazasında iken müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi hayatında kapı kethudâsı olmağla paşa-yı müşârün-ileyhin mesârif-i mühimmelerine bin seksen beş senesine mahsûb olmak üzre harc eylediği bâkī yüz on kîseyi ahz ü kabza ve kendüye îsâle mezbûr Hüseyin Ağa’yı tarafından vekîl ve irsâl eyledikden sonra mezbûr Hüseyin Ağa dahi ba‘de’l-kabûl vardıkda müvekkil-i müşârün-ileyh hazretleri zikrolunan yüz on kîseyi mezbûr Hüseyin Ağa’ya def‘ ve teslîm ol dahi ba‘de’l-ahz ve’t-tesellüm sâlifü’z-zikr kîseleri müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi vefât etmekle eytâmının vasîsi Receb ve nâzırları Süleyman Ağa’ya teslîm edip lâkin müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi sene-i mezbûre masrafına ancak doksan kîse harc edip ziyâde yirmi kîsesini müvekkil-i müşârün-ileyhin mesârifine sarf etmemişidi deyü sâlifü’z-zikr yirmi kîseyi vasîyy-i mezbûrdan bi’l-vekâle taleb eylediğimde beynimizde nizâ‘-ı küllî vâki‘ olmağın müdde‘âyı isbât mukarrer olup ve sıgār-ı mezbûrûn haklarında sulh bir vechile enfa‘ ve ahrâ olmağla muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezbûreden vasîyy-i mezbûr ile üç bin yüz kırk guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde ben-dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr üç bin yüz kırk esedî guruşu vasîyy-i mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa yedinden vekâletim hasebiyle işbu meclis-i şer‘de tamamen ahz ü kabz edip müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi iki sene de kapı kethudâsı olmağla cümle îrâd ve mesârifine müte‘allika kalîl ü kesîr ve celîl ü hakīr âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve eymân [ve] muhâsamâtdan verese-i müteveffâ-yı mezbûrun zimmetlerini ve zikrolunan yüz on kîseden mâ‘adâ bir def‘a dahi vasîyy-i mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa seksen kîse getirip müvekkil-i müşârün-ileyh hazretlerine teslîm olunmağla meblağayn-ı mezbûreyn ve sâir ücretine müte‘allika cemî‘ de‘âvî ve mutâlebât ve eymân [ve] muhâsamâtdan vasîyy-i mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa’nın dahi zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘ ve râfi‘u’l-hisâm ile ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-Muharremi’l-harâm li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Cevherîzâde Mehmed Efendi, Yusuf Efendi b. Mehmed tâbi‘-i Kethudâ-yı Vâlide Sultân, Mehmed Efendi b. Mehmed, Hüseyin Çelebi b. el-müezzin ve gayruhum.