Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 158 Hüküm no: 119 Orijinal metin no: [31b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe Hatun’un babasından kalan han ve dükkânlara el koydukları iddiasıyla Yanaki ve Yani adlı kişilere açtığı davanın reddedildiği
Havâss-ı aliyye kazâsına tâbi‘ Terkos nâhiyesinde Ayayorgi nâm karyede mütemekkin iken bundan akdem hâlik olan Yorgi v. Dirane nâm zimmînin verâseti sulbî kebîr oğlu Tanaş ile sulbiye kebîre kızı olup hâl-i küfründe ismi Kozine olmağla mezbûr Yorgi’nin helâkinden sonra şeref-i İslâm ile müşerref olan Âişe nâm hatuna münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezbûre Âişe Hatun meclis-i şer‘-i şerîfde hâlik-i mezbûrun metrûkâtından olmak üzre zikr-i âtî hân ile dükkânlara ale’l-iştirâki’s-seviy vâzı‘u’l-yed olan işbu bâ‘isü’r-rakīm Yanaki v. Dimitri nâm zimmîler muvâcehelerinde üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip babam hâlik-i mezbûrun terekesinden olup karye-i mezbûrda vâki‘ bir tarafdan Yorgi v. Petro nâm zimmî mülkü ve bir tarafdan Todori v. Hristo nâm zimmî mülkü ve bir tarafdan Pervane nâm zimmî mülkü ve bir tarafdan tarîk-ı âm ile mahdûd bir bâb bakkāl dükkânı ve bir fırın ve bir mahzen ve bir anbâr ve bir ahır ve nısf dönüm arpalık ta‘bîr olunur arsayı ve bir dip incir ağacını hâvî altı ocak bir bâb hândan bi’l-irsi’ş-şer‘î bana isâbet ve intikāl eden üç sehimden bir sehim hisse-i şer‘iyemi mezbûr Yanaki ve Yani bi-gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed ederler suâl olunup kasr-ı yedlerine ve bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûrân Yanaki ve Yani cevâblarında hudûd-ı mezbûr ile mahdûd olan hân ve t[d]ekâkîn mezbûr Yorgi’nin helâkinden sonra menzil iken ırsen oğlu mezbûr Tanaş ile kızı müdde‘iyye-i mezbûre İslâm’a gelmekle ismi Kozine iken müdde‘iyye-i mezbûreye intikāl eylediğinden sonra mezbûr Tanaş ile müdde‘iyye-i mezbûre âkıl ve bâliğ ve reşîd oldukları hâlde hân-ı mezbûr ile t[d]ekâkîni bin yetmiş bir senesi Rebî‘ülâhir’inin dokuzuncu günü Mehmed Çelebi b. Hüseyin ve Mahmud Beşe b. Hasan nâm kimesnelere dört bin yedi yüz akçeye bey‘ ve teslîm onlar dahi ale’l-iştirâki’s-seviy iştirâ ve tesellüm edip def‘-i semen eylediklerinden sonra târih-i mezbûrda medîne-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan Yusuf Efendi b. Abdülkadir’e hüccet dahi tahrîr etdirip mülk-i müşterâları olup tasarruflarında iken onlar dahi bin yetmiş beş senesi Cumâdelâhire’sinin on beşinci günü Yani v. Nikola nâm zimmîye üç bin beş yüz akçe semen-i makbûza bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve tesellüm edip ber-vech-i muharrer târih-i mezbûrda yine medîne-i mezbûrda nâibü’ş-şer‘ olan Davud Efendi’ye hüccet dahi tahrîr etdirip mülk-i müşterâsı oldukdan sonra mezbûr Yani dahi menzil-i mezbûru bin seksen senesi Şa‘bân’ının on üçüncü günü Ali Beşe nâm kimesneye yüz yetmiş kıt‘a esedî guruş semen-i makbûza bey‘-ı kat‘î ile bey‘ ve teslîm mezbûr Ali Beşe dahi iştirâ ve tesellüm edip târih-i mezbûrda yine medîne-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan Ahmed Efendi b. İbrahim Efendi’ye hüccet tahrîr etdirip mezbûr Ali Beşe’nin mülk-i müşterâsı oldukdan sonra mezbûr Ali Beşe dahi menzil-i mezbûru hedm edip ber-vech-i muharrer bir bâb bakkāl dükkânı ve bir fırın ve bir mahzen ve bir anbâr ve bir ahır ve altı ocak bir bâb müceddeden hân müceddeden binâ ve ihdâs edip zabt ve tasarruf üzre iken vefât edip verâseti zevce-i metrûkesi Hatice bt. Hüseyin ile sulbiye sagīre kızı Emetullah’a münhasıra olup mezbûr Ali Beşe’nin düyûn-ı müsbetesi olmağla zikrolunan hân ile t[d]ekâkînin zarûret-i deyn için bey‘i lâzım geldikde bi’l-izni’ş-şer‘î sagīre-i mezbûrenin kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi ve anasının [32a] anası olan işbu hazır bi’l-meclis Âişe Hatun bt. Abdülaziz nâm hatun kızı mezbûre Hatice tarafından vekâleten ve sagīre-i mezbûre tarafından vesâyeten ba‘de’l-müzâyede ve inkıtâ‘ı’r-rağbe semen-i misli olan iki yüz seksen kıt‘a esedî guruşa bin doksan senesi Rebî‘ülâhir’inin on dördüncü günü cümle tevâbi‘iyle bize bey‘ ve teslîm biz dahi iştirâ ve tesellüm eylediğimizden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr iki yüz seksen esedî guruşu vasîyy-i mezbûr Âişe’ye teslîm ol dahi ahz ü kabz edip ber-vech-i muharrer târih-i mezbûrda yine medîne-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan diğer Yusuf Efendi b. Halil Efendi’ye hüccet tahrîr etdirip bu vech üzre müdde‘î-i mezbûre Âişe muvâcehesinde dört sene mezbûrân Mehmed Çelebi ve Mehmed Beşe bilâ-nizâ‘ zabt ve tasarruf edip ve beş sene dahi mezbûr Yani <> zabt ve tasarruf edip ve on sene dahi müteveffâ-yı mezbûr Ali Beşe zabt ve tasarruf [edip] bin yetmiş bir senesinden târih-i kitâba gelince on dokuz sene zabt ve tasarruf olunmuşdur deyü min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhlarını nâtıka ve tevârih-i müte‘addide-i mezbûre ile müverraha ve mûmâ-ileyhim Yusuf Efendi ve Davud Efendi ve Ahmed Efendi ve diğer Yusuf Efendi imzâlarıyla mümzât ve hatimleri ile mahtûme dört kıt‘a hüccet ibrâz edip müdde‘iyye-i mezbûreyi def‘le mukābele edicek gıbbe’l-istintâk müdde‘iyye-i mezbûre kazıyye mezbûrân Yanaki ve Yani’nin tafsîl etdiği vech üzre olup muvâcehesinde on dokuz sene zabt ve tasarruf olunduğunu bin yetmiş bir senesinde kendi hissesini bey‘ eylediğini bi-tav‘ihâ ikrâr ve i‘tirâf etmeğin mûcebince müdde‘iyye-i mezbûre Âişe bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-işrîn [min]-Muharremi’l-harâm li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Ahmed el-imâm, Abdullah Odabaşı b. ( ), Hüseyin Çelebi b. Nâzır, Süleyman b. Ali.
|