Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 179 Hüküm no: 146 Orijinal metin no: [37a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Nikola v. Yani’nin Mustafa b. Hasan aleyhindeki alacak davasının reddedildiği Medîne-i Sakız’da sâkin sefîne reislerinden Nikola v. Yani meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde medîne-i mezkûrede Câmi‘-i Cedîd Mahallesi ahâlîsinden olup mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ Kasımpaşa’da müsâferet vechi üzre sâkin işbu hâmilü’l-kitâb Mustafa b. Hasan mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben bundan akdem rub‘u ve sülüs-i erbâ‘ı mezbûr Mustafa’nın mülkü olan firkatesinde reisi olmağla târih-i kitâbdan dört sene mukaddem mezkû[run] emriyle mârrü’z-zikr firkatenin ta‘mîr ve termîm ve sâ[ir] beynimizde ma‘lûme mühimmât-ı lâzımesine masrûfumdan merkūm Mustafa’nın hissesine âid üç yüz yirmi beş guruş masrûfumu kendüden taleb eylediğimde bana edâdan imtinâ‘ eder suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa cevâbında fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr mârrü’z-zikr sefînede reis olmağla târih-i kitâbdan üç sene mukaddem mahrûse-i İzmir’de kendi ile muhâsebe gördüğümüzde ol târihe gelince olan navuldan merkūm Nikola’da <> yedi yüz guruş hakkım ve onun dahi [37b] üç yüz yirmi beş guruş masrûfu zâhir ve müte‘ayyin olmağla merkūm Nikola mârrü’z-zikr firkatede olan rub‘ hisse-i şâyi‘asını iki yüz elli esedî guruşa bana bey‘ ve temlîk ve teslîm ben-dahi iştirâ ve tesellüm eylediğimden sonra semen-i mezbûr ile masrûfu olan üç yüz yirmi beş guruş ki cem‘an beş yüz yetmiş beş esedî guruşu meblağ-ı mezbûr yedi yüz guruşdan beş yüz yetmiş beş esedî guruşuna takās ben-dahi mukāssa ve kabûl edip bâkī yüz yirmi beş guruşu dahi kendiden taleb eylediğimde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyânından sonra vesâtet-i muslihîn ile ben meblağ-ı mezbûr da‘vâsından mezkûr Nikola’yı ibrâ etmeğin ol dahi ol târihe gelince beynimizde cereyân eden ahz ü i‘tâya müte‘allika âmme-i da‘vâdan beni ibrâ ve ıskāt etmişdi deyü ber-vech-i muharrer def‘ ile mukābele edicek gıbbe’l-istintâk mezbûr Nikola zikrolunan rub‘ hisseyi vech-i meşrûh üzre bey‘ ve takāsını ikrâr lâkin üç sene mukaddem mahrûse-i İzmir’de merkūm Mustafa ile hesâb görüp âmme-i da‘vâdan merkūm Mustafa’yı ibrâ eylediğini bi’l-külliye inkâr edicek merkūm Mustafa’dan def‘-i meşrûhuna beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mahrûse-i Galata’da Yağkapanı’nda müsâferet vechi üzre sâkin el-Hâc Hasan b. Abdullah ve mahmiye-i İstanbul’da Nahılbend Mahallesi’nde sâkin el-Hâc Mehmed b. Veli nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ mezbûr Nikola târih-i kitâbdan üç sene mukaddem merkūm Mustafa ile mahrûse-i İzmir’de hesâb <> gördüklerinde ol târihe gelince beynlerinde cereyân eden ahz ü i‘tâya müte‘allika âmme-i da‘vâdan her biri âharı bizim huzûrumuzda ibrâ-yı âm ile ibrâ ve ıskāt eylediler biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde mezbûrânı ta‘dîl ve tezkiye için savb-ı şer‘-i hatîrden irsâl olunan Mevlânâ Mehmed Efendi b. Mustafa evvelâ zikrolunan Yağkapanı’na varıp anda sâkin Abdi Çelebi b. Hasan ve İbrahim Bey b. Mustafa ve Ali Bey b. Hüseyin ve Hüseyin b. Ahmed ve Ahmed Beşe b. İbrahim ve Osman Beşe b. Ebûbekir nâm kimesnelerden merkūm el-Hâc Hasan’ın keyfiyet-i hâlini suâl etdikde merkūm el-Hâc Hasan adl ve makbûlü’ş-şehâde olduğunu her biri haber verdiğinden sonra mârrü’z-zikr Nahılbend Mahallesi’ne varıp ahâlîsinden Mustafa Çelebi b. Yusuf ve Berber Muslı b. Mehmed [ve] Hasan Beşe b. Mehmed ve Ebûbekir b. Kenan ve Mehmed Çelebi b. Şa‘ban ve Ali b. Eyüb nâm kimesnelerden merkūm el-Hâc Mehmed’in hâlini istikşâf etdikde mezbûrûn mezkûr el-Hâc Mehmed’in adl ve makbûlü’ş-şehâde olduğunu haber vermeğin vâki‘ hâli mezbûr Mehmed Efendi mahâllinde ketb ve terkīm edip ba‘dehû cânib-i şer‘den ma‘an ba‘s olunan Hüseyin Bey b. Hasan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin emr-i ta‘dîl ve tezkiye tamam ve şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle mezbûr Nikola bî-vech mu‘ârazadan men‘ birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Çavuş b. Hasan el-Mübâşir, Ali Beşe b. Hasan, Mehmed Çelebi b. ( ), el-Hâc Mehmed b. ( ), Şeyhzâde Ali Çelebi, Derzi İbrahim Çelebi, Tatar Ali Çavuş.