Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 195 Hüküm no: 166 Orijinal metin no: [42a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Varis bırakmadan vefat eden Dahkî Mustafa Efendi’nin Hüseyin b. Mehmed’deki alacağının beytülmal tarafından tahsil edilmesi Sâbıkā Rumeli Kādıaskeri olup emr-i rabbânî birle vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm Dahkî Mustafa Efendi b. Mirza’nın zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamağla terekesini beytü’l-mâl için kabza me’mûr olup bi’l-fi‘il şıkk-ı evvel defterdârı olan câmi‘ü’l-emvâli’s-sultâniye âmirü’l-hazâini’l-Osmâniye Hasan Efendi Dîvân-ı Hümâyûn-ı devlet-makrûnda ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i İstanbul’da Şeyh Ebulvefâ kurbünde Monla Gürânî Mahallesi’nde sâkin bâ‘isü hâze’l-kitâb el-Hâc Hüseyin b. el-Hâc Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merhûm-ı müşârün-ileyh Mustafa Efendi’nin merkūm el-Hâc Hüseyin yedinde mukaddemâ bi-tarîkı’l-mudârebe teslîm eylediği iki bin yüz elli sekiz esedî guruş asl-ı mâl ile merkūm el-Hâc Hüseyin’in i‘mâlinden hâsıl olup merhûm-ı mûmâ-ileyhin hissesine âid iki bin sekiz yüz kırk esedî ki cem‘an beş bin esedî guruş hakkı olup kable’l-ahz vefât edip zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamağla terekesi beytü’l-mâl için kabz olundukda merkūm el-Hâc Hüseyin meblağ-ı mezkûrdan üç bin altı yüz yetmiş esedî guruşu bana teslîm ben-dahi ahz ü kabz edip bâkī bin üç yüz otuz esedî guruşu bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunup bana tamamen teslîme mezbûr el-Hâc Hüseyin’e tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Hüseyin cevâbında fi’l-hakīka merhûm-ı mûmâ-ileyhin bi-tarîkı’l-mudârebe bana teslîm eylediği iki bin yüz elli sekiz esedî asl-ı mâlı ile i‘mâlimden hâsıl olup hissesine âid iki bin sekiz yüz kırk iki esedî ki cem‘an beş bin esedî guruş olup ba‘de-vefâtihî müşârün-ileyh Hasan Efendi’nin beytü’l-mâl için kabzını mu‘terif olduğu üç bin altı yüz yetmiş esedî guruşdan bâkī bin üç yüz otuz esedî guruşu hâlâ yedimdedir lâkin benim dahi merhûm-ı mezbûra mukaddemâ hayatında bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve kabz eylediği Rusiyyü’l-asl Ahmed nâm gulâm semeninden yüz altmış esedî guruş ve on beş aded kutnu bahâsından seksen iki buçuk esedî guruş ve on beş dülbend semenlerinden kırk bir guruş ve bir rub‘ ve on beş bogası semenlerinden yirmi iki buçuk esedî guruş ve üç kapı perdesi semenlerinden yedi buçuk guruş ve bir miskāl anber semeninden dört buçuk esedî guruş ve on beş aded kebe semenlerinden yirmi beş buçuk esedî guruş ve on beş aded don ma‘a gömlek semenlerinden otuz guruş ve çiftliği huddâmına mahsûs aba ve don ve gömlek ve dolama semenlerinden kırk altı esedî ve bir rub‘ ki min-haysü’l-mecmû‘ dört yüz yirmi esedî guruş hakkım olup hatta hâlâ maraz-ı mevtinde cihat-ı mezkûreden bana ol mikdâr deyni olduğunu şuhûd mahzarında ikrâr edip kable-edâ fevt olmağın meblağ-ı bâkī-i mezbûr bin üç yüz otuz esedî guruşdan ol mikdârı zikrolunan hakkıma takās edip ancak yedimde dokuz yüz on guruşu kalmışdır deyü <> ikrâr ve dört yüz yirmi guruşu def‘ ile mukābele edicek gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûr el-Hâc Hüseyin’den def‘-i meşrûhunu mübeyyine [beyyine] taleb olundukda yine mahalle-i mezbûrede sâkin udûl-i Müslimînden Mustafa b. Mehmed ve Ramazan b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ merhûm-ı mezbûr Dahkî Mustafa Efendi bundan akdem maraz-ı mevtinde mezkûr el-Hâc Hüseyin’e yedinden iştirâ ve kabz eylediği bâlâda tafsîli mürûr eden gulâm ve eşyâ semenlerinden min-haysü’l-mecmû‘ dört yüz yirmi esedî guruş zimmetinde lâzımü’l-edâ ve vâcibü’l-kazâ deyni olduğunu bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın ba‘de’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle meblağ-ı mesfûr dokuz yüz on guruşu ba‘de’l-kabz meblağ-ı mezkûr dört yüz yirmi guruş mutâlebesinden müşârün-ileyh men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Saferü’l-hayr li’s-seneti’l-mezbûre. Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-eşbâh el-Hâc Kemâleddin Ağa b. Müyesser, Mehmed Efendi b. Mustafa, Mehmed Çelebi b. Haydar, Mustafa Efendi b. Abdülaziz, Hüseyin Çelebi b. ( ).