.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 206
Hüküm no: 179
Orijinal metin no: [45a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Abdi Çelebi b. Mehmed’in yine vefat eden Ali Çelebi b. Mustafa’da olan alacağı konusunda iki tarafın varislerinin sulh oldukları

Mahmiye-i [İstanbul’da] Kirmasti Mahallesi sükkânından iken bundan akdem vefât eden Abdi Çelebi b. Mehmed’in verâseti zevce-i metrûkesi Muammer bt. Abdullah ile sulbiye sagīre kızları Rukiye ve Ümmühani’ye münhasıra olduğu zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagīretân-ı mezbûretânın tesviye-i emrine kıbel-i şer‘den mansûbe vasîleri olan vâlideleri mezbûre Muammer’in hâlâ zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan İbrahim Çelebi b. Osman ve Halil b. Abdülgaffar nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan Osman Çelebi b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde mahmiye-i mezbûrede Ali Paşa-yı Atîk Mahallesi’nde sâkin iken vefât eden Ali Çelebi b. Mustafa’nın verâseti zevce-i metrûkesi Şerife Âişe bt. Ahmed’e ve sulbiye kebîre kızı Şerife Fâtıma’ya ve sulbî sagīr oğlu es-Seyyid Mustafa’ya münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezbûre Şerife Âişe ile sagīr-i mezbûrun kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi ve mezbûre Şerife Fâtıma’nın zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîli olduğu mezbûre Şerife Fâtıma’nın zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan el-Hâc Hüseyin b. Ramazan ve diğer el-Hâc Hüseyin b. Nasuh nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an sâbit olan Şâtır Mustafa Bey b. Ahmed mahzarlarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûre Muammer’in zevci müteveffâ-yı mezbûr Abdi Çelebi hayatında yüz yirmi esedî guruşunu müteveffâ-yı mezbûr Ali <<Çelebi’nin>> Çelebi’ye kezâlik ikrâz ve teslîm ol dahi iktirâz ve kabz ve tesellüm edip kable’l-ahz ve’l-istifâ ikisi te‘âkuben vefât edip meblağ-ı mezbûr müteveffâ-yı mezbûrun zimmetinde kalmağın hâlâ meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûr Ali Çelebi’nin tereke-i vâfiyesine vâzı‘u’l-yed olan verese-i mezbûreden da‘vâ ve taleb eylediğimde onlar dahi cevâblarında mûrisimiz mezbûr Ali Çelebi hayatında meblağ-ı mezbûru mezbûr Abdi Çelebi’ye kezâlik hayatında tamamen def‘ ve teslîm ol dahi ahz ü kabz etmişidi deyü def‘le mukābele eylediklerinde ben-dahi bi’l-külliye inkâr edip onlar dahi muvâcehemde isbât sadedinde olan [olup] beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsama-i şedîde vâkı‘a olup sulh tarafeynden olan sagīrler hakkında enfa‘ olmağın ber-vech-i muharrer meblağ-ı mezbûr da‘vâsından mezbûrân Şerife Âişe ve vasîyy-i mezbûr Şâtır Mustafa ile beynimizde yirmi beş esedî guruş üzerine akd-i musâlaha olundukda ben-dahi bi’l-vekâle sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr yirmi beş guruşu mezbûrân Şerife Âişe ve vasîyy-i mezbûr Şâtır Mustafa yedlerinden tamamen ahz edip bâkī kalan doksan beş guruş da‘vâsından müteveffâ-yı mezbûr Ali Çelebi’nin veresesi olan mezbûretân Şerife Âişe ve Şerife Fâtıma’nın ve sagīr-i mezbûr es-Seyyid Mustafa’nın zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a [bi’t-taleb] ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Çelebi b. Abdurrahman Efendi, Mehmed Çelebi b. Haydar, İbrahim Çelebi b. Süleyman, el-Hâc Sadi b. Polat, Yusuf b. Abdullah.