Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 207 Hüküm no: 180 Orijinal metin no: [45a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Rukiye Hanım bt. Mehmed Bey ile kocası Mustafa Efendi b. Mehmed’in muhâlaa yoluyla boşandıkları
Husûs-ı âti’l-beyânı mahâllinde ketb ü terkīm için savb-ı şer‘-i kavîmden bi’t-taleb irsâl olunan Mehmed Efendi b. Mustafa mahmiye-i İstanbul’da Hammâmî Muhyiddin Mahallesi’nde sâkin fahrü’l-müderrisîn Hasan Efendi b. İsa’nın menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî olan Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i mübîn etdikde mahrûse-i Galata a‘mâlinden Beşiktaş’da Sinan Paşa Mahallesi’nde sâkine fahrü’l-muhadderât Rukiye Hanım bt. Güzelce Ali Paşazâde Mehmed Bey tarafından zikri âtî hul‘ ve ibrâya vekîl olup zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan mûmâ-ileyh Hasan Efendi ve Ahmed b. el-Hâc Ali şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Mehmed Efendi b. Rasûl meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrede müvekkile-i mezbûrenin zevci Mustafa Efendi b. Mehmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûre Rukiye Hanım’ın zevci merkūm Mustafa Efendi zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdün-aleyh olan kırk bin akçe mehr-i müecceli ve nafaka-i iddet-i ma‘lûmesi üzerlerine ve meûnet-i süknâsı dahi kendi üzerine olmak üzre vekâlet-i mahkiyem hasebiyle mezbûr Mustafa Efendi ile muhâla‘a-i sahîha-i şer‘iye ile muhâla‘a edip ol dahi hul‘-ı mezbûru ba‘de’l-kabûl hukūk-ı zevciyete ve zevciyet beynlerinde kāime olduğu eyyâmda cereyân eden ahz ü i‘tâya ve sâir mu‘âmelât-ı şettâya müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûr Mustafa Efendi’yi bi’l-vekâle ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde merkūm Mustafa Efendi dahi meclis-i mezbûrda vekîl-i merkūm muvâcehesinde ikrâr ve i‘tirâf edip ben-dahi zevciyete ve bi’l-cümle mezkûre Rukiye Hanım ile beynimizde vâkı‘a ahz ü i‘tâya ve mu‘âmelât-ı [45b] şettâya müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûre Rukiye Hanım’ı ibrâ ve ıskāt eyledim fîmâ-ba‘d her birimizin âhar ile da‘vâ ve nizâ‘ı kalmadı dedikde gıbbe’t-tasâdiki’ş-şer‘î vâki‘ hâli mezbûr Mehmed Efendi mahâllinde ketb ve terkīm edip ba‘dehû cânib-i şer‘den ma‘an ba‘s olunan Ahmed b. Ahmed ve Kenan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-âşir min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Zahru’l-müderrisîn Hasan Efendi b. İsa, Mehmed Efendi b. Ali Ağa, Hüseyin Efendi b. Hasan Efendi, Ramazan Çelebi b. Veli, Halil Çelebi b. Mehmed Çavuş.
|