Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 237 Hüküm no: 211 Orijinal metin no: [54a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali b. Mahmud’un el koyduğu Ali b. Musa ve kardeşlerine ait tarlalardan el çekmesi
Vilâyet-i Anadolu’da Divriği kazâsına tâbi‘ Haçke nâm karye sükkânından olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Sıçanlı Hamamı kurbünde müsâferet vechi üzre sâkin işbu bâ‘isü’l-kitâb Ali b. Musa meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zikri âtî tarlalara vâzı‘u’l-yed olup yine mahmiye-i mezbûrede Yedikule kurbünde bi’l-müsâfere sâkin Ali b. Mahmud mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip karye-i mezbûre sınırı dâhilinde Emsuz Köprüsü kurbünde vâki‘ üç kıt‘a seng hudûdunun bir tarafı Hakverdi b. Kubad tarlası ve bir tarafı sahrâ ve bir tarafı İvezbükü nâm mevzi‘ ve bir tarafı tarîk-ı âm ve iki kıt‘a seng bir tarafı zikrolunan İvezbükü ve bir tarafı Deveuçan nâm mevzi‘ ve bir tarafı çay ve bir tarafı vâdî ile mahdûd beş kıt‘a tarla babam Musa nâm kimesnenin taht-ı tasarrufunda olup otuz bir seneden mütecâviz arâzî-i mesfûreyi zirâ‘at ve hırâset edip vefât eyledikde mârrü’z-zikr tarlalar benim ile karındaşlarım Cafer ve Hüseyin ve Sefer’e intikāl-i âdî ile intikāl ve beş sene dahi biz mutasarrıf olmuş-iken mezbûr Ali arâzî-i mezkûreyi bi-gayr-ı hakkın tegallüben zabt ve tasarruf edip hatta bin seksen dokuz senesi Zilka‘desi’nde husûs-ı mezkûr mahâllinde görülüp icrâ-yı hak olunmak bâbında emr-i şerîf-i âlî-şân sâdır olmağla kasaba-i mezkûrede nâibü’ş-şer‘ olan Mustafa Efendi huzûrunda merkūm Ali’nin vekîli ve karındaşı gāib ani’l-meclis Hasan nâm kimesne muvâcehesinde husûs-ı mezbûru ve müdde‘âmı kazâ-i mezbûra tâbi‘ Murhik? nâm karye ahâlîsinden Mahmud b. Ahmed ve Sivir nâm karyeden Hüseyin b. Ahmed nâm kimesneler şehâdetleri ile şer‘an isbât edip hâkim-i mûmâ-ileyh arâzî-i mezbûreden kasr-ı yedine tenbîh edip yedime dahi hüccet-i şer‘iye vermiş-iken yine arâzî-i mezbûreyi zabt ve bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunup kasr-ı yed ve bana mahâllinde teslîm etmek üzre mezbûr Ali’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyü her birinin mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhunu mübeyyine ve tuğrâ-yı garrâ-yı sultânî ile mücellâ emr-i şerîf-i cihân-mutâ‘ ile bir kıt‘a hüccet-i şer‘iye ibrâz etmeğin gıbbe’s-suâl mezbûr Ali cevâbında arâzî-i mezkûreye gāibûn ani’l-meclis Yağmur ve Ali ile Hâcce nâm hatundan ma‘rifet-i sahib-i arz ile bedel-i ma‘lûm mukābelesinde tefevvüz edip hakk-ı tefevvüzü olmak üzre vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun babası mezbûr Musa’nın hakk-ı müfevvazı olup ba‘de-vefâtihî oğulları mezbûrûna intikāl eylemiş hakk-ı müfevvazları olduğunu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına mübeyyine beyyine taleb olundukda yine mârrü’z-zikr Murhik? nâm karyeden olup bi-tarîkı’l-müsâfere hamam-ı mezkûr kurbünde sâkin Mahmud b. Ahmed ve mârrü’z-zikr Sivir nâm karyeden olup mahmiye-i mezbûrede Hâfız Paşa Mahallesi’nde sâkin Hüseyin b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ zikrolunan Haçke nâm karyede Emsuz Köprüsü kurbünde vâki‘ üç kıt‘a seng hudûdunun bir tarafı Hakverdi b. Kubad tarlası ve bir tarafı sahrâ ve bir tarafı İvezbükü nâm mevzi‘ ve bir tarafı tarîk-ı âm ve iki kıt‘a seng bir tarafı zikrolunan İvezbükü ve bir tarafı Deveuçan nâm mevzi‘ ve bir tarafı çay ve bir tarafı vâdî ile mahdûd beş kıt‘a tarla müdde‘î-i mezbûrun babası mezbûr Musa’nın taht-ı tasarrufunda olup otuz seneden mütecâviz arâzî-i mesfûreyi zirâ‘at ve hırâset edip vefât eyledikde mârrü’z-zikr tarlalar oğulları Cafer ve Hüseyin ve Sefer ile müdde‘î-i mezbûra intikāl-i âdî ile intikāl ve beş sene dahi mezbûrûn mutasarrıflar iken mezbûr Ali tegallüben zabtetmişdir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde şâhidân-ı mezbûrânı ta‘dîl ve tezkiye için savb-ı şer‘den irsâl olunan Mustafa Efendi b. Abdülaziz mahalle-i mezbûreye varıp kazâ-i mezbûre ahâlîsinden olup mahalle-i mezbûrede sâkin Mehmed Ağa b. Ali ve Maksud b. İbrahim ve Veli b. Ali ve Ömer b. Ahmed ve Ahmed b. Abdullah ve Hasan b. Ebîbekir ve Bali b. Yusuf nâm kimesnelerden mezbûrânın keyfiyet-i hâlini istifsâr etdikde mezbûrân için adl ve makbûlü’ş-şehâde olduklarını her biri haber vermeğin hakīkat-i hâli mezbûr Mustafa Efendi mahâllinde ketb ü terkīm edip ba‘dehû ma‘an irsâl olunan muhzır Ahmed b. Piyale ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin emr-i ta‘dîl ve tezkiye [54b] tamam ve şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’l-kazâ mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hasan b. Ebûbekir, Mehmed Ağa b. Ali, Ahmed b. Piyale, Bali b. Yusuf, Maksud b. İbrahim, Mehmed Çelebi b. Haydar.
|