.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 241
Hüküm no: 213
Orijinal metin no: [55a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Gülgûn bt. Abdullah ve Belkıs bt. Abdullah adlı azatlı cariyelerin vefat eden Hasan Ağa b. Abdullah’taki alacaklarını merhumun terekesinden tahsil etmeleri

Mahmiye-i İstanbul’da Debbağzâde Mahallesi sâkinelerinden işbu bâ‘iseteyi’l-kitâb Gülgûn bt. Abdullah ve Belkıs bt. Abdullah nâm hatunlar meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde kendülerin mu‘tikaları olup mahalle-i mezbûrede sâkine iken bundan akdem [ve]fât eden Sâliha Hatun bt. Abdullah’ın verâseti zevc-i metrûkü Hasan Ağa b. Abdullah’a ve sadriye kebîre kızı Rukiye’ye münhasıra olup ba‘dehâ mezbûre Rukiye dahi vefât edip ver[â]seti zevc-i metrûkü Halil Ağa b. ( ) ve sadrî sagīr oğlu Mehmed’e münhasıra olup ba‘dehâ mezbûr Hasan Ağa dahi vefât edip ancak verâseti kızı oğlu sagīr-i mezbûr Mehmed’e münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve zâhir oldukdan sonra sagīr-i mezbûrun babası ve velîsi olup bi’l-velâye kendüye isâbet eden muhallefâta vâzı‘u’l-yed olan mezbûr Halil Ağa mahzarında her biri üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Hasan Ağa zimmetinde cihet-i deyn-i şer‘îden her birimizin ikişer bin akçe hakkımız olup hatta hayatında huzûr-ı Müslimînde cihet-i mezbûreden bize ikişer bin akçe zimmetinde vâcibü’l-edâ ve lâzımü’l-kazâ deyni [55b] olduğunu ikrâr ve işhâd dahi edip kable’l-edâ vefât etmekle hâlâ mezbûr Halil Ağa’ya suâl olunup her birimizin hakkımız olan ikişer bin akçeyi müteveffâ-yı mezbûr Hasan Ağa’nın tereke-i vâfiyesinden bize edâ ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘iyyetân-ı mezbûretândan müdde‘âlarını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup zikrolunan Debbağzâde Mahallesi sükkânından Süleyman Beşe b. Muslı ve Salmatomruk’dan Paşa odalarında sâkin Ahmed b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Hasan Ağa hayatında müdde‘iyyetân-ı mezbûretân Gülgûn ve Belkıs’[a] cihet-i deyn-i şer‘îden zimmetimde vâcibü’l-edâ ve lâzımü’l-kazâ her birine ikişer bin akçe deynim vardır deyü bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd etmişidi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde şâhidân-ı mezbûrânın keyfiyet-i hâllerini suâl için kıbel-i şer‘den irsâl olunan Mevlânâ Sunullah Efendi b. Ali evvelâ zikrolunan Paşa odalarına varıp ahâlîsinden İmâm Zeynelabidin Efendi b. İslâm ve Derviş Beşe b. Hasan ve el-Hâc Mehmed b. İbrahim nâm kimesnelerden şâhid-i mezbûr Ahmed’in keyfiyet-i hâlini suâl eyledikde mezbûrûndan her biri şâhid-i mezbûr Ahmed için İmâm Abdurrahman Efendi ve Attar Hasan Çelebi ve Ahmed Beşe nâm kimesnelerden dahi şâhid-i mezbûr Süleyman Beşe’nin keyfiyet-i hâlini suâl eyledikde onlardan her biri dahi şâhid-i mezbûr Süleyman Beşe için adl ve makbûlü’ş-şehâdedir deyü haber verdiklerini mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Molla Hasan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeleriyle şâhidân-ı mezbûrân ta‘dîl ve tezkiye olunup şehâdetleri makbûle olmağın müdde‘iyyetân-ı mezbûretân ba‘de’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebince müdde‘iyyetân-ı mezbûretândan her birinin hakları olan ikişer bin akçeyi müteveffâ-yı mezbûr Hasan Ağa’nın tereke-i vâfiyesinden edâ ve teslîm etmek üzre mezbûr Halil Ağa’ya tenbîh birle mâ-vaka‘a [bi’t-taleb] ketb olundu. Fi’[l-yevmi’]s-sânî ve’l-işrîn min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Osman b. Yusuf, İmâmzâde Mustafa Çelebi, Abdurrahman Efendi İmâm, Yusuf b. Abdullah, Mehmed Çelebi [b.] Haydar.