.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 244
Hüküm no: 216
Orijinal metin no: [56a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Bakkal Manol v. Yani’nin, ölen Kürkçü Nikola v. Yorgi’nin terekesinden el koyduğu parayı ölünün varislerine iade etmesi

Vilâyet-i Rumeli’nde Karaferye’de bi’l-fi‘il icrâ-yı ahkâm-ı şer‘iye eden Ahmed Efendi b. Mehmed b. Yusuf kıbelinden imzâsıyla mümzâ ve hatmi ile mahtûm ve târih-i kitâb senesi Muharreminin yirminci günü ile müverrah nakl-i şer‘î vârid olup mazmûnu medîne-i mezbûre mahallâtından Aktemahto Mahallesi sükkânından olup mahmiye-i İstanbul’da helâk olduğu mesmû‘ olan Kürkçü Niko[la] v. Yorgi v. Dimitri’nin verâseti zevce-i metrûkesi Filipe bt. Toma ve sulbiye kebîre kızları Komno ve Marya nâm Nasrâniyelere münhasıra oldukdan sonra merkūme Filipe ile merkūmetân Komno ve Marya’dan da‘vâ-yı sahîha-i şer‘iye ile mesbûk istişhâd-ı şer‘î sudûrundan sonra mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Kostantin v. Yorgi v. Yani ve Toma v. Manol v. Dimo nâm zimmîler nakl ve tahvîl için mahâll-i cerh ve ta‘dîle hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mahalle-i mezbûrede hâlik olup muhallefâtı emîn yedinde mazbûta idiği mesmû‘umuz olan Kürkçü Nikola v. Yorgi v. Dimitri’nin müsteşhide-i mezbûre Filipe zevce-i metrûkesidir ve mezbûretân Komno ve Marya sulbiye kızlarıdır hâlik-i mezbûrun verâseti müsteşhidât-ı mezbûrât Filipe ve Komno ve Marya’ya münhasıradır zâhirde bunlardan gayrı vâris-i ma‘rûfu olduğu ma‘lûmumuz değildir müsteşhidât-ı mezbûrât için hâlik-i merkūmun mahmiye-i İstanbul’da muhallefâtını zabteden emînden hakk-ı taleb ve ahz vardır biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle [56b] oldukdan sonra mezbûrât Filipe ve Komno ve Marya taraflarından mûrisleri hâlik-i merkūm Nikola’nın İstanbul’da emîn yedinde mazbûta muhallefâtını taleb ve da‘vâ ve ahz ü kabz ve kendilere îsâle ve lede’l-ihtiyâc mürâfa‘aya ve muhâsamâta ve bunlar mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine mahalle-i mezbûre sükkânından nâkılü’s-sifr Manol v. Yorgi nâm zimmîyi vekîl ve nâib-i menâb nasb ve ta‘yîn eylediklerinde ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabûl ve hizmet-i lâzımesini edâya ta‘ahhüd eylediğini hâvî bulunmağın kitâb-ı mezbûr hâlik-i merkūmun terekesinden üç bin akçeye vâzı‘u’l-yed olan Bakkāl Manol v. Yani nâm zimmî muvâcehesinde feth ü kırâet ve istintâk olundukda merkūm Manol cevâbında meblağ-ı mezbûr üç bin akçeye vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin kitâb-ı mezbûrun mevlânâ-yı mesfûr kıbelinden vürûdunu inkâr edicek vekîl-i mezbûr Manol’den husûs-ı mezbûra beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden zeyl-i nakl-i mezbûrda isimleri terkīm olunan şühûd-ı tarîkdan Sefer b. Abdullah b. Abdülmennan ve Abdullah b. Derviş b. Oruç nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka kitâb-ı mezbûr mevlânâ-yı mezbûr Ahmed Efendi kıbelinden vârid olup bizim huzûrumuzda imzâ ve hatm edip hat ve hatmine bizi işhâd eyledi nakl-i mezbûrun zeylinde olan hat ve zahrında olan hatm mevlânâ-yı mezbûr Ahmed Efendi’nin hat ve hatmidir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh vekîl-i mezbûr Manol meclis-i mezkûrda i‘âde-i kelâm edip ânifen edâsına hükm-i şer‘î lâhık olan meblağ-ı mezbûr üç bin akçeyi merkūm Manol yedinden vekâletim hasebiyle bi’t-tamam ahz ü kabz eyledim kıbelinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-işrîn min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Kâtib Ahmed Çelebi, Seyyid Ali b. Halil, Pazarcı Mehmed Beşe b. ( ), Berber es-Seyyid Mehmed Çelebi b. ( ), Mehmed Beşe Kasab.