.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 276
Hüküm no: 244
Orijinal metin no: [66a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Ali Ağa b. Abdullah’ın varislerinin, mûrislerinin Yeğen Ahmed Ağa’daki alacaklarını tahsil edip başka alacakları kalmadığını beyan ettikleri

Fi’l-asl Cezâyir-i Bahr-i Sefîd’den Cezîre-i Midilli’de Molova ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Bostancıbaşı Ali Ağa Mahallesi’nde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ali Ağa b. Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûhası Ümmühani bt. Ali ile li-ebeveyn kız karındaşı oğlu Süleyman’a münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûre Ümmühani tarafından zikri âtî husûsa vekîl olup zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan İlyas b. Veli ve Süleyman b. Ali şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Ahmed b. Mustafa ile mezbûr Süleyman meclis-i şer‘-i şerîf-i enver ve mahfil-i dîn-i münîf-i ezherde devletlü ve sa‘âdetlü vâlide sultân -dâmet ismetühâ- hazretlerinin kethudâları iken bundan akdem vefât eden merhûm Mustafa Efendi’nin evlâd-ı sıgārının tesviye-i emirleri için kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olan işbu sahibü’l-kitâb umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim Yeğen Ahmed Ağa b. es-Seyyid Salih mahzarında her biri asâleten ve vekâleten ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Ali Ağa vefât etdikde kalîl ve kesîr terekesi ber-mûceb-i defter-i kassâm yetmiş bir bin doksan üç akçeye bâliğ ve eşyâ-i mersûme müşârün-ileyh Mustafa Efendi’nin menzilinden? olmağla merkūm Mustafa Efendi vefât etdikde eşyâ-i merkūmenin mecmû‘unu merkūm Ahmed Ağa kabz ve istihlâk etmekle husûs-ı mezbûru merkūm Ahmed Ağa’dan da‘vâ eylediğimizde merkūm Ahmed Ağa müteveffâ-yı mezbûr Ali Ağa’nın merhûm-ı müşârün-ileyh Mustafa Efendi’ye cihet-i karz-ı şer‘îden beş yüz esedî guruş zimmetinde lâzımü’l-edâ deyni olmağla eşyâ-i mezkûreden kıymetleri ol mikdâra bâliğ olan [66b] cins ve vasıfları ilm-i şer‘î ile ma‘lûm eşyâyı deyn-i mezbûr mukābelesinde merhûm-ı mezbûrun vefâtından sonra merhûm Ali Ağa kendüye teslîm ol dahi bi’l-vesâye ahz ü kabz ve tesellüm eylediğini huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de Musa Ağa b. Mehmed ve Abdurrahman Ağa b. Himmet şehâdetleri ile şer‘an isbât edip husûs-ı mezbûra müte‘allika da‘vâdan men‘ olunmuşduk hâlâ bâkī on bir bin doksan üç akçeyi merkūm Ahmed Ağa yedinden alıp kabz edip müteveffâ-yı mezbûrun terekesine müte‘allika âmme-i de‘âvî ve muhâsamât ve eymân ve mutâlebâtdan merkūm Ahmed Ağa ile merhûm-ı mûmâ-ileyhin veresesini ibrâ ve ıskāt eyledik ba‘de’l-yevm husûs-ı mezbûra müte‘allik da‘vâ ve nizâ‘ımız kalmadı dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’l-mu‘teber mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ve’l-işrîn min-Saferü’l-hayr li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Hasan Ağa b. ( ), el-Hâc Ali Çavuş b. Ali, Mustafa Çavuş b. Mehmed el-Mübâşir, Bekir Bey b. İbrahim, Hasan Çelebi b. Mustafa.