.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680)
cilt: 55, sayfa: 305
Hüküm no: 274
Orijinal metin no: [73b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Mehmed Efendi b. Osman’ın varislerinin, mûrislerinin köyündeki mallarını satıp parasını kendi masrafına harcayan Abdünnebi Efendi b. Yahya ile sulh oldukları

Fi’l-asl Vilâyet-i Anadolu’da Kastamonu Sancağı’nda Sırt kazâsında Yenice nâm karye ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da Cezerî Kasım Paşa Mahallesi’nde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mehmed Efendi b. Osman’ın verâseti zevce-i menkûhası Âişe bt. Abdullah ile sulbiye kebîre kızları Fâtıma ve Hadice’ye ve li-ebeveyn kız karındaşı Ümmühani’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûr[e] Ümmühani dahi fevt olup verâseti mezbûretân Fâtıma ve Hadice’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Fâtıma dahi fevt olup verâseti vâlidesi mezbûre Âişe ile li-ebeveyn kız karındaşı mezbûre Hadice’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûre Âişe ile sin ve cüssesinin bulûğa tahammülü olup bulûğunu mu‘terife ve rüşdü zeyl-i rakīmde isimleri terkīm olunan Müslimîn ihbârlarıyla mütebeyyin olan mezbûre Hadîce zâtlarını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Mehmed b. Ahmed ve Mustafa b. Mahmud ta‘rîfleriyle mu‘arrefe oldukdan sonra meclis-i şer‘-i hatîrde Abdünnebi Efendi b. Yahya mahzarında her biri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz mezbûr Mehmed Efendi [ve]fât etdikde karye-i mezbûrede olan metrûkâtını kabz ve bize îsâl için mezbûr Abdünnebi Efendi savb-ı şer‘den vasî nasb ve ta‘yîn olundukda ol dahi ba‘de-kabûlü’l-vesâye müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden karye-i mezbûrede vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd menzil ma‘a oda ve beş re’s kısrak ve bir çift camus ve iki inek ma‘a dana ve üç düve ve iki tosun ve bir at ve doksan altı re’s koyun keçi ve bir katır ve bir merkeb ve bir araba ve iki saban demiri ve iki zincir ve üç balta ve üç kazma ve altı sacayak ve sekiz sahan ve bir tepsi ve dört kebîr tencere ve iki sagīr tencere ve bir sofra ve üç el tâbesi ve iki ibrik ve iki kebîr leğen ve bir müsta‘mel döşeme ve üç köhne kebe ve bir köhne yorgan ve iki köhne yasdık ve bir Mushaf-ı Şerîf ve elli keyl buğday ve def‘a yirmi iki keyl arpa ve Ömer Çavuşoğlu zimmetinde olan at bahâsından dört bin akçe ve bir bağ ve seksen keyl buğday ve iki çift kara sığır öküzü ve beş yüz akçe kıymetli [e]vrâk-ı perîşân ve iki kovan ve bir mikdâr meyve ve Kör Himmet’de? Merkeb haşasından altı yüz akçe ve bir yapunca ve bir heğbe ve çift araba ve bir köhne sepet ve harman ve samanlık bu mecmû‘unu ba‘de’l-kabz otuz yedi bin altı yüz on akçeye âhara bey‘ ve semenlerini kendi mesârifine sarfla istihlâk edip hatta eşyâ-i mezkûrenin semenleri ile yine tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan bir kazgan-ı kebîr bahâ (...) (...) (...) ve iki bakraç ve (...) tencere ve bir ibrik ve bir Mushaf-ı [Defterin ciltlenmesindeki hata sebebiyle bu hükmün devamı varak 84a’dadır.] [84a] Şerîf ve bir beyâz velence ve iki Yanbolu kebesi ve bir yemenî yorgan ve bir sîm ön kuşak ve bir çift öküz ve bir arabanın a‘yânı yedinde mevcûd idüğünü ikrâr ve yedimize defter verdikden sonra beş bin yedi yüz elli akçesini vekîlimiz Kapıcı Receb’e teslîm edip mâ‘adâyı taleb eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyân etmişidi el-hâletü hâzihî muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremizden mezbûr Abdünnebi Efendi ile yüz kırk beş guruş üzerine beynimizde akd-i musâlaha olundukda biz dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr yüz kırk beş guruşu mezbûr Abdünnebi Efendi yedinden alıp kabz edip ziyâdeye ve bi’l-cümle müteveffâ-yı mezbûrun terekesine müte‘allika âmme-i de‘âvî ve muhâsamât ve eymân ve mutâlebâtdan mezbûr Abdünnebi Efendi’yi ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledik ba‘de’l-yevm mezbûr ile da‘vâ ve nizâ‘ımız kalmadı dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mezbûr Abdünnebi Efendi dahi meclis-i şer‘de mezbûretân muvâcehelerinde ikrâr ve i‘tirâf edip ben-dahi bedel-i sulh olmak üzre medfû‘um olan meblağ-ı mezbûra ve vekîl-i merkūm Kapıcı Receb’e medfû‘um olan meblağa müte‘allika âmme-i da‘vâdan ben-dahi mezbûrûn Âişe ve Hadîce ve Receb’i ibrâ ve ıskāt eyledim benim dahi mezbûrûn ile kat‘a da‘vâ ve nizâ‘ım kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehri Rebî‘i’l-evvel li-sene ihdâ ve tis‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Ma‘den, Hüseyin b. el-Hâc İbnü’l-âbidîn, Mehmed b. Yusuf, Hüseyin b. Ahmed, Eski Mehmed b. Mehmed, Ahmed Efendi b. Mustafa.