.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 335
Hüküm no: 402
Orijinal metin no: [69b-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İsmail b. Abdullah’ın azat edilmiş olduğundan serbest kalması

Rıkk-ı sâbıkını mu‘terif işbu uzun boylu ak kaşlı elâ gözlü Lehiyyü’l-asl zikri âtî da‘vâya kıbel-i şer‘-i hatîrden me’zûn olan râfi‘ü hâze’l-kitâb İsmail b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde, kendiye rıkkıyyet [iddi‘â] üzre vâzı‘u’l-yed olan Hüseyin Ağa b. Yusuf mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, ben mahmiye-i İstanbul’da Hatice Sultan mahallesinde sâkin iken vefât eden el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Süleyman b. Abdullah’ın hayâtında yedinde abd-i memlûkü iken müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mehmed hayâtında târih-i kitâbdan beş sene mukaddem beni mâlından tahrîr ve i‘tâk ve zümre-i ahrâr-ı asliyyîne idrâc ve ilhâk edip, ben târih-i mezkûrdan beri sâir ahrâr-ı asliyyîn gibi hür olmuşiken, hâlâ mezbûr Hüseyin Ağa rık olmak zu‘muyla bi gayri hakkın bana vaz‘-ı yed eder, suâl olunup üzerimden yed-i mubtılasının kasr ve izâlesine tenbîh ve sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Hüseyin Ağa cevâbında, ben târih-i kitâbdan sekiz ay mukaddem mevsûf-ı mezbûru esirci tâifesinden Süleyman nâm kimesneden abd-i memlûk olmak üzre iki yüz kırk beş esedî guruş semen-i medfû‘a iştirâ edip, mülk-i müşterâm olmağla vaz‘-ı yed ederim deyu ber vech-i muharrer ıtkını inkâr edicek, mevsûf-ı mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda, mahmiye-i mezbûrede Keçeci Pîrî mahallesi sükkânından Hammâmî el-Hâc İsmail b. Mehmed ve Mustafa b. el-Hâc İsmail ve yine mahalle-i mezbûreye karîb el-Hâc Muhyiddin mahallesi sükkânından Hüseyin Çelebi b. Muharrem ve diğer İsmail Çelebi b. Mustafa ve Ahmed b. Osman nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında, fi’l-vâki‘ işbu mevsûf-ı mezbûr İsmail müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Süleyman Abdullah’ın yedinde abd-i memlûkü iken müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mehmed hayâtında târih-i kitâbdan beş sene mukaddem mevsûf-ı mezbûr İsmail’i bizim huzûrumuzda mâlından tahrîr ve i‘tâk ve zümre-i ahrâr-ı asliyyîne idrâc ve ilhâk eyledi. Mevsûf-ı mezbûr İsmail târih-i mezkûrdan beri sâir ahrâr-ı asliyyîn gibi hür olmuşdur. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde, ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebince mevsûf-ı mezbûr İsmail’in ber vech-i muharrer ıtkına ba‘de’l-hükmi’ş-şer‘î üzerinden yed-i mubtılasının kasr ve izâle etmek üzre mezbûr Hüseyin Ağa’ya tenbîh ve mevsûf-ı mezbûrun sebîli tahliye olunmağın, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire sene isneteyn ve mi’e ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Müstakīm Efendi, Mehmed Efendi b. Mehmed, Selim Çelebi b. Abdullah, İsmail Çelebi b. Mustafa, Ebûbekir b. Hüseyin, Ali Beşe b. Mehmed, Mustafa b. Veli?, Mustafa b. Abdullah, Yusuf b. Abdullah, Mustafa b. Receb.