.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704)
cilt: 59, sayfa: 237
Hüküm no: 186
Orijinal metin no: [52b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mümine Hatun’un Ahmed Çelebi aleyhindeki vakıf menzil davasında anlaşma sağlanması

Mahmiye-i İstanbul’da Seydi Halîfe mahâllesinde vâki‘ sâhibetü’l-hayrât merhûme Fâtıma Hanım bt. Ahmed Paşa’nın vakfı olup zikri âtî menzilin ber-mûceb-i vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ süknâ ve tasarrufu meşrûta olan Mümine bt. Ali nâm Hatun mahmiye-i mezbûrede meclis-i şer‘de Ahmed Çelebi b. Ali nâm kimesne mahzarında takrîr-i kelâm edip mahâlle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Hanım Vakfı odaları ve bir tarafdan Mustafa Ağa menzili ve bir tarafdan Aynîzâde İsmail Çelebi menzili ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd bir bâb oda ve bir sofa ve bir mikdâr havluyu müştemil menzil, mezbûre Fâtıma Hanım’ın ber-mûceb-i vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ vakfı olup süknâsına evvelâ kendi hayâtda oldukça mutasarrıf ola ba‘de-vefâtihâ Ümmühani bt. Abdullah nâm hatun mutasarrıf ola ba‘de-vefâtihâ mezbûre Ümmühani’nin sadrî oğlu Ali mutasarrıf olup ba‘de-vefâtihî mezbûr Ali’nin evlâd-ı evlâd-ı evlâdı ba‘de’l-inkırâz mezbûre Ümmühani’nin zevci Ahmed b. Abdullah mutasarrıf olup ba‘de-vefâtihî mezbûr Ahmed’in evlâd-ı evlâd-ı evlâdı ba‘de’l-inkırâz Hadîce bt. Abdullah mutasarrıfe olup ba‘de-vefâtihâ mezbûre Hadîce’nin evlâd-ı evlâdı ba‘de’l-inkırâz Ümmü Sinan Zâviyesi fukarâsı mutasarrıf olmak üzere şart etmekle hâlâ ben ve işbu li-ebeveyn karındaşım sagīr Mustafa ve gāib ani’l-meclis âhar karındaşım Mehmed vâkıfe-i mezbûrenin ber-mûceb-i vakfiye şart eylediği mezbûre Ümmühani’nin sadrî oğlu merkūm Ali’nin sulbî evlâdı olup menzil-i mahdûd-ı mezbûrun bundan akdem babam merkūm Ali hayâtında nevbet-i süknâ ve tasarrufunu merkūm Ahmed’in vâlidesi Fâtıma nâm hatuna ferâğ ve yedine temessük verip babam mezbûr Ali fevt olmağla menzil-i mezbûrun nevbet-i süknâ ve tasarrufu bize intikāl etmekle ben dahi ber-mûceb-i vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ menzil-i mahdûd-ı mezbûru merkūm Ahmed Çelebi’den huzûr-ı hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâbda da‘vâ ve ber-vech-i muharrer yedimde olan vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ nâtık olduğu üzere ber-mûceb-i şart-ı vâkıfe süknâ-yı menzil-i mezbûr bize hüküm olunmağın lâkin mezbûr Ahmed Çelebi menzil-i mezbûrun ba‘zı mevâzi‘i harâb olup ta‘mîr etmekle masrûfu için alâ-tarîkı’s-sulh mezbûr Ahmed Çelebi’ye on guruş def‘ ve teslîm eylediğimden sonra husûs-ı mezbûra müte‘allıka da‘vâdan benim ve karındaşlarım mezbûrânın zimmetlerini ibrâ-i âm ile ibrâ ve iskāt etmişdir, suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Ahmed Çelebi cevâbında fi’l-hakīka kazıyye mezbûre Mümine’nin bâlâda takrîr ve tafsîl eylediği vech üzere olduğunu ikrâr u i‘tirâf etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehri Rebî‘i’l-evvel sene sitte aşere ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Abdullah Efendi b. Mehmed, Ahmed b. Bâyezid el-müezzin, İbrahim b. Yusuf, el-Hâc Yusuf b. Osman.