.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704)
cilt: 59, sayfa: 238
Hüküm no: 188
Orijinal metin no: [53a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe Hatun’un eşi Osman Bey ile aralarında olan alacak davasında anlaşma sağlanması

Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘den irsâl olunan Mevlânâ Hüseyin Efendi b. Himmet mahmiye-i İstanbul’da Pirinçcisinan mahâllesinde vâki‘ hâlâ Mekke-i mükerreme kādısı olan umdetü’l-mevla’l-izâm Bekrîzâde Ahmed Efendi’nin menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmi olan Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde mahmiye-i mezbûrede Gedikpaşa semtinde Akarçeşme kurbünde sâkine olup zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân <<Âişe bt. Mustafa>> fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm İsmail Efendi b. Mustafa Paşa ve el-Hâc İbrahim b. el-Hâc Mustafa nâm kimesneler ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Âişe bt. Mustafa nâm hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda hâlâ zevci olan fahrü’l-akrân işbu bâ‘isü’l-kitâb Osman Bey b. Mustafa Paşa mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip zevcim mezbûr Osman Bey’e bundan akdem malımdan bin beş yüz on guruş ikrâz ve teslîm, ol dahi iktirâz ve tesellüm ve kabz ve masârıfına sarfla istihlâk etmekle hâlâ meblağ-ı mezbûr bin beş yüz on guruşu zevcim mezbûr Osman Bey’den taleb eylediğimde ol dahi bu vech üzere zimmetinde bana ol mikdâr guruş deyni olduğunu inkâr eyledikden mâ‘adâ senin taht-ı tasarrufunda olup Havâss-ı refî‘a kazâsına tâbi‘ Terkos nâhiyesinde Dursun nâm karyede vâki‘ çiftliğe ve Boyalık Çiftliği’nin ta‘mîr ve termîmine emrinle malımdan üç yüz kırk guruş sarf eyledim deyü benden üç yüz kırk guruş da‘vâ etmekle beynimizde nizâ‘-ı kesîre vâki‘ olmuş idi. El-hâletü hâzihi zevcim mezbûr Osman Bey da‘vâ-i mezkûremden fâriğā olmak üzere malından bana üç yüz yetmiş beş guruşa mukaddem işbu hâzıra bi’l-meclis uzun boylu açık kaşlı kara gözlü sol gözü tarafında beni olan Rusiyyetü’l-asl Müslimetü’l-mille Gonca bt. Abdullah nâm câriyesini verip ve zikr olunan Dursun karyesinde vâki‘ çiftliğe teba‘iyet ile zirâ‘at olunan hudûdu beynimizde ma‘lûm tarlalar kendinin taht-ı tasarrufunda olmak ile zikr olunan tarlaları sâhib-i arz izin ve ma‘rifetiyle yüz elli guruş bedel mukābelesinde bana fâ[ri]ğā olup ben dahi kabûl eylediğimden sonra benden müdde‘âsı olan meblağ-ı mezbûr üç yüz kırk ve mevsûfe-i mezbûre ve bedel-i mezkûra müte‘allıka âmme-i da‘vâdan zevcim mezbûr Osman Bey benim zimmetimi ibrâ ve iskāt edip ben dahi kendiden müdde‘âm olan meblağ-ı [mezbûr] bin beş yüz on guruşa müte‘allıka âmme-i da‘vâdan zevcim mezbûr Osman Bey’in zimmetini ibrâ ve iskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î husûs-ı mezbûru mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ü tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Osman [b.] Mehmed ile meclis-i şer‘e gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-âşir min-Rebî‘i’l-evvel li-sene sitte aşere ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Abdullah, el-Hâc Mustafa b. Halil, Hacı Mehmed b. Hacı İsmail, Ahmed Çelebi b. Ali, Hüseyin Beşe b. Mahmud, el-Hâc Şahin b. Abdullah.