.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704)
cilt: 59, sayfa: 261
Hüküm no: 216
Orijinal metin no: [59a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Kandiye Muhafızı Abdurrahman Paşa’nın vakıf menzil ve bağ davasının reddi

Bâ-imzâ-i hazret efendi

Cezâyir-i Bahr-ı Sefîd’den cezîre-i Kandiye muhâfazasından ma‘zûlen cezîre-i Sakız’da fevt olan merhûm Abdurrahman Paşa b. Hüseyin Ağa’nın utekāsından olup merhûm-ı mezbûrun evkāfına meşrûtiyet üzere mütevellî olan Murtaza Ağa b. Abdullah ve utekādan Yakub b. Abdullah mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘de zikirleri âtî menzil ve bağa mülkiyet üzere vâzı‘ayi’l-yed olan işbu bâ‘iseyi’l-kitâb Ahmed Bey b. Mahmud ile fahrü’l-muhadderât Fâtıma Hanım bt. el-merhûm Ankebut Ahmed Paşa tarafından husûs-ı âti’l-beyana vekîl-i müsecceli Ahmed Ağa b. Hasan mahzarlarında her biri üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merhûm-ı mezbûr Abdurrahman Paşa hayâtında işbu yedimizde olan vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ mûcebince emlâkından Yoros kazâsına tâbi‘ Anadolu hisarı mahâllâtından merhûm ve mağfûrun-leh Sultân Süleyman Han -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- mescid-i şerîfi mahâllesinde vâki‘ bir tarafdan merhûm Mustafa Bey veresesi mülkleri ve bir tarafdan âhar mülkü ve bir tarafdan sâhil-i bahr ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd dâhilen ve hâricen büyût-ı adîdeyi ve liman ve cüneyne ve menzil-i mezbûr hâricinde vâki‘ çeşme dâhil-i menzil-i merkūme gelince mülk mecrâ-yı mâ’ı müştemil yalı ta‘bîr olunur menzili ile zikri sebk eden hisar bağları kurbünde vâki‘ bir tarafdan merhûm Bahayi Efendi veresesi bağları ve bir tarafdan ba‘zan Helvâyî Hüseyin Bey ve ba‘zan Mücella bt. Abdullah ve ba‘zan Mustafa Bey bağları ve iki tarafdan tarîk-i âmma müntehî bağını bin doksan üç senesi Rebî‘ülahirinin yirmi altıncı günü hasbeten lillâhi te‘âlâ vakf u habs ve menzil-i mezbûrun süknâsıyla bağ-ı mahdûd-ı mezbûrun gallesini evvelâ nefsine ba‘de-vefâtihî evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ba‘de’l-inkırâz utekāsına ve evlâd-ı utekāsına ve evlâd-ı evlâd-ı utekāsına şart ve ta‘yîn edip hâlâ evlâd bi’l-külliye münkariz olmağla nevbet-i süknâ ve tasarruf ber-mûceb-i şart-ı vâkıf bizim iken mezbûrân Ahmed Bey ve müvekkile-i mezbûre Fâtıma Hatun zikr olunan menzil ve bağa bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed ederler. Suâl olunup kasr-ı yedlerine tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü mazmûnu takrîrlerine mutâbık ve târîh-i mezbûr ile müverreha bir kıt‘a vakfiye ibrâz eylediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Ahmed Bey ile vekîl-i mezbûr Ahmed Ağa cevâblarında fi’l-vâki‘ menzil-i mahdûd-ı mezbûr ile zikr olunan bağ mukaddemâ mezbûr Abdurrahman Paşa’nın mülkü olduğunu her biri bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ikrâr lâkin merhûm-ı mezbûr Abdurrahman Paşa hayâtında zikr olunan menzil ve bağı silk-i mülkünde olduğu hâlde işbu yedimizde olan hüccet-i şer‘iyye mantûkunca bin doksan iki senesi Recebi’l-müreccebi’nin gurresinde bi’l-cümle tevâbi‘ ve levâhıkı ve hukūk ve merâfıkı ve safka-i vâhide ile bin dokuz guruş semen-i makbûza zevcesi Safiye Hanım bt. el-merhûm Ankebut Ahmed Paşa’ya bey‘ ü temlîk ve teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve temellük ve kabz ve kabûl etdikden sonra fevt olup menzil-i merkūm ile bağ-ı mahdûd-ı mezbûr ırsen sadriye kızları Âişe Hanım ve Zeyneb Hanım ile sadrî oğlu Abdullah Bey’in sulbî oğlu Hüseyin Bey’e isâbet ve intikāl edip ba‘dehû mezbûrân Hüseyin Bey ve Âişe Hanım menzil-i mezbûr ile zikr olunan bağda olan hisse-i ırsiye-i şâyi‘alarını semen-i ma‘lûm-ı makbûza mezbûre Zeyneb Hanım’a bey‘ ve temlîk ve teslîm, ol dahi ba‘de’l-iştirâ ve’t-temellük fevt olup menzil-i mezbûr ile bağın mecmû‘u ırsen bize isâbet ve intikāl etmekle bi-hakkın vaz‘-ı yed ederiz deyü def‘a mukābele ve mazmûnu takrîrlerini nâtıka ve bin doksan iki senesi Recebi gurresiyle müverraha bir kıt‘a mübâya‘a hücceti ibrâz ettiklerinde gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr bey‘ târîhi vakıf târîhinden esbak olmağla mezbûr Ahmed Bey ile vekîl-i mezbûr Ahmed Bey’den def‘-i mezkûrlarına beyyine taleb olundukda zeyl-i hüccetde isimleri mastûr olan Müslimînden umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Osman Efendi b. Mustafa ve Mustafa Efendi b. Derviş li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Abdurrahman Paşa b. Hüseyin Ağa hayâtında emlâkından Yoros kasabasına tâbi‘ Anadoluhisarı’nda merhûm Sultân Süleyman Mescidi mahâllesinde vâki‘ bir tarafdan merhûm Mustafa Bey veresesi mülkleri ve bir tarafdan kendi mülkü ve bir tarafdan sâhil-i bahr ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd dâhilen ve hâricen büyût-ı adîde ve liman ve cüneyne ve menzil hâricinde vâki‘ çeşmeden dâhil-i mezbûra gelince mülk mecrâ-yı mâ’ı müştemil yalı ta‘bîr olunur menzili ile zikri sebk eden hisar bağları kurbünde vâki‘ bir tarafdan merhûm Bahayi Efendi veresesi bağları ve bir tarafdan ba‘zan Helvâyî Hüseyin Bey ve ba‘zan Mücella bt. Abdullah ve ba‘zan Mustafa Bey bağları ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd silk-i mülkünde olduğu bin doksan iki senesi Recebi gurresinden cümle tevâbi‘ ve levâhıkı ile bi-safkatin vâhidetin bizim huzûrumuzda zevcesi Safiye Hanım bt. Ankebut Ahmed Paşa’ya bin dokuz yüz guruş semen-i makbûza bey‘ ü temlîk, ol dahi iştirâ ve kabz ve kabûl, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet ettiklerinde, [gıbbe’t-]ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm mezbûrân Murtaza Ağa ve Yakub bî-vech- mu‘ârazadan men‘ birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 26 min-şehri Rebî‘i’l-evvel sene 1116.

Şuhûdü’l-hâl: Salih Efendi b. Numan, Yahya Bey b. Yusuf, el-Hâc Osman b. Abdullah, el-Hâc Ali Efendi b. Abdullah Mehmed Bey b. Mustafa, Mustafa Bey b. Mehmed.