.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704)
cilt: 59, sayfa: 263
Hüküm no: 217
Orijinal metin no: [59b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Muslı Ağa’nın varislerinin Ebubekir b. Ali’de olan alacaklarını tahsil etmeleri

Mahmiye-i Bursa hısnı dâhilinde Kavaklı mahâllesinde sâkin iken bundan akdem vefât [eden] Muslı Ağa b. Ahmed nâm kimesnenin verâseti zevce-i metrûkesi Hadîce bt. Abdullah nâm hatuna ve sulbî kebîr oğulları Mustafa Ağa ve Salih Ağa ve İbrahim Ağa ve Mehmed Ağa ve Ahmed Ağa’ya ve sulbiye-i kebîre kızları Afife ve Rabia nâm hatunlara münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezbûrân Salih Ağa ve ibrâhim Ağa’ya taraflarından husûs-ı âti’l-beyana vekîl olduğu Abdülmuhsin b. Mehmed ve Mehmed b. Hamza nâm kimesneler şehâdetleri ile sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan es-Seyyid Abdullah Efendi b. es-Seyyid İlyas nâm kimesne vekâleten ve mezbûrûn Mustafa Ağa ve Mehmed Ağa ve Ahmed Ağa ile zâtları ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân şâhidân-ı mezbûrân ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan mezbûrât Hadîce Hatun ve Afife Hatun ve Rabia Hatun’dan her biri asâleten mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında mahmiye-i İstanbul’da olan umûrun ikāmete tarafından vekîli olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Ebubekir Ağa b. Ali nâm kimesne mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Ebubekir Ağa mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Ağa’nın hayâtında bin yüz beş senesi Muharremü’l-haramı gurresinden târîh-i kitâb senesi Muharremü’l-haramı gurresine gelince İstanbul’da olan umûrunu görmeğe on sene vekîl olduğundan mâ‘adâ mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Ağa hayâtında yedinde mülkü olup mahmiye-i İstanbul’da Hobyar mahâllesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd mülk menzilini Osman Ağa nâm kimesneye bin dört yüz guruşa bey‘ ve teslîm ol dahi ba‘de’l-iştirâ ve’t-tesellüm semeni olan meblağ-ı mezbûr bin dört yüz guruşun yedi yüz guruşunu merkūm Osman Ağa yedinden ahz u kabz edip mâ‘adâsı olup mezbûr Osman Ağa zimmetinde bâkī kalan yedi yüz guruşu ile çuka bahasından hakkı olan altmış guruş ki cem‘an yedi yüz altmış guruşu dahi mezbûr Osman Ağa’dan ahz u kabza ve ba‘de’l-kabz makbûzu olan meblağdan ba‘zı masârıfını görmeğe mezbûr Ebubekir Ağa’yı vekîl etmekle mezbûr Ebubekir Ağa dahi meblağ-ı mezbûr yedi yüz altmış guruşu mezbûr Osman Ağa’dan tamâmen ba‘de’l-ahz ve’l-kabz müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında emri üzere mezbûr Ebubekir Ağa makbûzu olan meblağ-ı mezbûr yedi yüz altmış guruşdan elli yedi guruşu oda ve dükkân icâreleri için cânib-i vakfa edâ edip ve otuz üç guruş bir sülüs dahi mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûra verip ve yedi buçuk guruş dahi müteveffâ-yı mezbûrun emriyle Hasan nâm kimesneye verip ve imam ve müezzinden vazîfeleri için ve eczâ-yı şerîfe vazîfesi için dahi min-haysü’l-mecmû‘ yüz otuz iki guruş imam ve müezzin ve cüzhanlara verilip ve cülûs-ı hümâyûn için dahi on guruş ve ba‘zı masârıfına dahi on bir buçuk guruş sarf edip ve keşif için dahi yedi buçuk guruş ve mûrisimize bir def‘a altmış guruş ve bir def‘a dahi kırk guruş ki cem‘an mezbûr Osman Ağa’dan makbûzu olan yedi yüz altmış guruşun üç yüz elli dokuz guruşunu mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr hayâtında mezbûr Ebubekir Ağa’dan ahz u istîfâ edip dört yüz guruşu kable’l-ahz ve’l-istîfâ vefât etmekle ba‘de-vefâtihî biz dahi mezbûr Ebubekir Ağa’nın muhâsebesini gördüğümüzde ol mikdâr masrûfu ve teslîmâtı olduğu ma‘lûmumuz ve makbûlümüz olmağla bu vech üzere mezbûr Ebubekir Ağa’nın makbûzu olan meblağ-ı mezbûr yedi yüz altmış guruşdan üç yüz elli dokuz guruşu harc u sarf için ihrâc olundukdan sonra yedinde dört yüz guruşumuz bâkī kalmağın hâlâ meblağ-ı bâkī-i mezbûr dört yüz guruşu her birimiz asâleten ve vekâleten mezbûr Ebubekir Ağa’dan tamâmen ahz u kabz edip beynimizde alâ-mâ-farazallâhü te‘âlâ taksîm eyledik, ba‘de’l-yevm mezbûr Ebubekir ile bir akçe ve bir habbeye müte‘allıka da‘vâmız kalmadı. Semen-i menzil-i mezbûra ve bin yüz beş senesi Muharremü’l-haramı gurresinden târîh-i kitâb senesi Muharrem’ine gelince bizim ile ve mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr ile cârî olan sâir ma‘lûme ve mechûle hukūka müte‘allıka âmme-i da‘vâdan her birimiz asâleten ve vekâleten mezbûr Ebubekir Ağa’nın zimmetini ibrâ ve iskāt eyledik ol dahi bizim zimmetimizi ibrâ ve iskāt eyledi dediklerinde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-ışrîn min-Rebî‘i’l-evvel sene sitte aşere ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: İsmail Efendi b. Şeyh Turgud, İsmail Çelebi b. Süleyman, Yahya Ağa b. Hasan, Mehmed Çelebi b. Abdullah, Şeyh Hasan Efendi b. ( ), es-Seyyid Mustafa Çelebi b. Seyyid Abdullah, Hasan b. Abdullah, İsmail Çelebi b. Mustafa.