|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704) cilt: 59, sayfa: 337 Hüküm no: 311 Orijinal metin no: [79a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali isimli şahsın köle olmadığını ispat ettiği
İşbu çatık kara kaşlı uzun boylu elâ gözlü dudağının sağ tarafında eser-i cerhi olan bâ‘isü hâze’l-vesîka Ali nâm kimesne mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘-i hatîrde Anadolu kazâsından olup bundan akdem vefât eden İbrahim Efendi b. Abdullah’ın veresesinden sulbiye sagīre kızı Şerîfe’nin tesv[iye-i] umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olup bi’l-vesâye kendüye rık olmak üzere vâzı‘ü’l-yed olan İsmail Efendi b. Abdullah nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben vilâyet-i Anadolu’da Amasya kazâsına tâbi‘ Kavaklı nâm karye ahâlîsinden olup hürrü’l-asl olan Yazıcıoğlu demekle ma‘rûf Ahmed nâm kimesnenin firâşından hâsıl ve hürretü’l-asl olan zevcesi Âişe bt. Abdullah’dan mütevellid olup bana ve ebeveynime kat‘â rık târî olmuş değil iken vasiyy-i mezbûr İsmail Efendi tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan rık olmak üzere bi’l-vesâye vaz‘-ı yed eder, hâlâ vasiyy-i mezbûra suâl olunup benden kasr-ı yedine tenbîh ve sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasiyy-i mezbûr İsmail Efendi cevâbında mevsûf-ı mezbûr Ali’ye rık üzere bi’l-vesâye vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin ber-vech-i muharrer hürriyetini bi’l-külliye inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden kasaba-i Amasya’dan mahmiye-i mezbûrede Alipaşa-i atik mahâllesinde sâkin Hızır Efendi b. Veliyüddin ve Sultân Bâyezid kurbünde sâkin Hasan Çelebi b. Hüseyin ve Ayasofya-i kebîr kurbünde sâkin Seyyid Abdullah Çelebi b. Seyyid Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzirûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûr Ali zikr olunan Amasya’da Kavaklı nâm karye ahâlîsinden hürrü’l-asl olan Yazıcıoğlu demekle ma‘rûf Ahmed nâm kimesnenin firâşından hâsıl ve hürretü’l-asl olan zevcesi Âişe bt. Abdullah’dan mütevellid sulbî oğludur, bu vech üzere müdde‘î-i mezbûrun hürrü’l-asl olduğuna şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm mezbûr Ali’den kasr-ı yedine tenbîh olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâdi ve’l-ışrîn min-şehri Rebî‘ülâhir sene 1116.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Mehmed Efendi kâtib, Ömer Efendi kâtib, Emin Mehmed Efendi kâtib, Veliyüddin Efendi kâtib, el-Hâc Yusuf b. Osman.
|