.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 369
Hüküm no: 450
Orijinal metin no: [78b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hâce Sâime bt. Abdullah’ın Çerkes Ahmed Paşa’ya yaptığı hibesinden vazgeçtiğinin sabit olması

Mahmiye-i İstanbul’da Murad Paşa mahallesinde bâ‘isetü hâze’l-kitâb Hâce Sâime bt. Abdullah nâm hâtun meclis-i şer‘-i şerîf-i âlîde, zikri âtî menzile vâzı‘atü’l-yed olduğu mütehakkik olan Ayşe bt. Abdullah nâm hâtun tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu zâtı ârifân İbrahim b. Mehmed ve el-Hâc Ahmed b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Abdurrahim Efendi b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, mahmiye-i mezbûrede Samatya kurbunda Hâtuniye mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Abdülbâki Çelebi veresesi mülkü ve bir tarafdan Ahmed Çelebi mülkü ve bir tarafdan kilise ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd, hâriciye ve dâhiliyesi büyût-ı adîdeyi müştemil menzil mülk olup bundan akdem menzil-i mezkûru ve dokuz re’s câriye ve esâs-ı beytimi merhûm Çerkes Ahmed Paşa’ya hayâtında hibe ve teslîm, ol dahi ittihâb ve kabz edip ba‘de zamân hibe-i mezkûremden rücû‘ edip menzil-i mezkûru ve câriye ve eşyâlarımı mezbûr Ahmed Paşa’dan taleb eylediğimde, ol dahi rücû‘uma binâ’en rızâsıyla menzil-i mezkûru ve câriyeler ve eşyâmı yine bana redd ü teslîm, ben dahi geri ahz u kabz ve menzil-i mezkûrda iki sene sâkine olduğumdan sonra ben hâc için Ka‘be-i Mükerreme’ye gidip onda mücâvire olduğumda mezbûr Ahmed Paşa beni fevt oldu demeleriyle menzil-i mezkûrumu mu‘takası mezbûre Ayşe’ye verip, ol dahi hâlâ bi gayri hakkın vaz‘-ı yed edip, el-ân Mekke-i Mükerreme’den gelip menzilimi taleb eylediğimde bana teslîmden imtinâ‘ eder, vekîl-i mezbûra suâl olunup müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun menzil-i mezkûrdan kasr-ı yed edip bana teslîm etmek üzre tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl vekîli mezbûr cevâbında, fi’l-vâki‘ menzil-i mezbûr müdde‘iye-i mezbûrenin mülkü olup paşa-yı mûmâ-ileyhe vech-i muharrer üzre hibe ve teslîm edip, ol dahi müdde‘iye-i mezbûre hacda iken mülk-i mevhûbu olmak üzre mu‘tekası mezbûre Ayşe’ye hibe ve teslîm, ol dahi kabz etmekle vaz‘-ı yed eder müdde‘iye-i mezbûrenin minvâl üzre hibesinden rücû‘ ve menzil-i mezkûru geri kabz eylediği ma‘lûmu değildir deyicek, müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda, mârru’z-zikr Murad Paşa mahallesi sükkânından Mehmed Bey b. Mustafa ve Hasan Ağa b. Ahmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında, fi’l-hakīka işbu müdde‘iye-i mezbûre Hâce Sâyime Hâtun mülkü olan mârru’z-zikr mahdûd-ı mezkûre ile mahdûd olan menzilini merhûm-ı mezbûr Çerkes Ahmed Paşa’ya minvâl-i meşrûh üzre hibe ve teslîm, ol dahi kabz ettiğinden sonra mezbûre Sâyime Hâtun hibe-i mezkûresinden rücû‘ edip, menzil-i mezkûru ve sâlifü’z-zikr câriyeler ve eşyâsını mûmâ-ileyh Ahmed Paşa’dan taleb eyledikde, mezbûr Ahmed Paşa dahi bizim huzûrumuzda menzil-i mahdûd-ı mezbûru ve câriyeler ve eşyâsını yine mezbûre Hâce Sâime Hâtun’a redd ü teslîm edip, mezbûre Sâime Hâtun dahi ahz u kabz ve menzil-i mezkûre iki sene sâkine ve mutasarrıfe dahi olmuşdu. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, şâhidân-ı mezbûrânın keyfiyet-i hâllerini suâl için savb-ı şer‘den irsâl olunan Mevlânâ İbrahim Efendi mahalle-i mezbûra varıp, ahâlîsinden İmâm Mehmed Efendi b. Mehmed ve Yusuf Ağa b. Abdullah ve Hüseyin Bey b. Abdullah ve Sekbânbaşı Kethüdâsı Ali Ağa b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Ömer ve Mustafa b. (...) ve Kayyım Mehmed Efendi b. Hasan ve Hüseyin Çelebi b. Hasan ve İbrahim b. Mustafa ve İbrahim b. Mehmed ve Ahmed Çelebi b. Ali ve el-Hâc Mehmed b. Ahmed nâm kimesnelerden keyfiyet-i hâlleri suâl eyledikde, her biri şâhidân-ı mezbûrânın adl ve makbûlü’ş-şehâde olduklarını hasmeyn muvâcehelerinde haber verdiklerini mahallinde tahrîr, ba‘dehû ma‘an Ali b. Abdülmennân ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr edip, ba‘de’t-[ta‘dîl] ve’t-tezkiye olunduklarından şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebince müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun menzil-i mezkûrdan kasr-ı yed edip müdde‘iye-i [79a] merkūme Hâce Sâime Hâtun’a teslîm etmek üzre vekîl-i merkūme tenbîh olunmağın, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire li seneti 1102.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi el-imâm, Yahya Çelebi b. Ahmed tâbi‘-i efendi, Ahmed Ağa b. Mahmud tâbi‘-i efendi, Davud Ağa b. ( ) kethüdâ efendi, Müezzinzâde Mehmed Çelebi b. Ali tâbi‘-i efendi.