.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704)
cilt: 59, sayfa: 472
Hüküm no: 491
Orijinal metin no: [119b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Osman Ağa’nın Fatıma Hatun’a aitken firar eden Gürcü asıllı köleyi iade etmesi

Bâ-imzâ-i Hazret efendi.

Mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ kasaba-i Tophane’de Perviz Ağa mahâllesinde sâkine râfi‘atü hâzihi’l-vesîka Fâtıma b. Abdullah nâm hatun mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘de sâbıkā kapudan olan düstûr-ı mükerrem müşîr-i mufahham sa‘âdetlü Osman Paşa hazretlerinin silahşoru ve zikri âtî gulâma ber-vech-i câî vâzı‘ü’l-yed <> ve kıbel-i şer‘den mezûn olan Osman Ağa b. Hasan b. Abdullah nâm kimesne tarafından husûs-ı âti’l-beyana vekîl olduğu Ali Bey b. Hüseyin ve Hasan Beşe b. İsmail nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Ahmed Bey b. Mehmed nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip işbu orta boylu açık kaşlı elâ gözlü Gürciyü’l-asl Yusuf b. Abdullah abd-i memlûküm olup târîh-i kitâbdan dört ay mukaddem mülkümden firâr ve ibâk etmişidi. Hâlâ müvekkil-i merkūm yedinde buldum suâl olunup gulâm-ı mevsûf-ı mezbûrdan kasr-ı yedine ve bana teslîmine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr Ahmed Bey cevâbında gulâm-ı mevsûf-ı mezbûr Yusuf’u târîh-i kitâbdan üç ay mukaddem diyâr-ı Kırım’da müceddeden binâ olunan kal‘ada abd-i âbık olmak üzere müvekkilim mezbûr ahz u kabz etmekle vaz‘-ı yed eder deyü ikrâr lâkin gulâm-ı mevsûf-ı mezbûr müdde‘iye-i mezbûrenin mülkü olduğu müvekkilim mezbûrun ma‘lûmu değildir deyicek müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına mutâbıka beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden ve mahâlle-i mezbûre ahâlîsinden ve zât-ı müdde‘iye-i mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân Ali Bey b. Abdullah ve Yusuf Bey b. Abdülmennan nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu gulâm-ı mevsûf-ı mezbûr Yusuf b. Abdullah işbu müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hatunun abd-i memlûkü olup târîh-i mezbûrda mülkünden firâr ve ibâk eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup ve müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hatun ba‘de’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcibince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mezbûre Fâtıma Hatun meclis-i şer‘de vekîl-i mezbûr Ahmed Bey muvâcehesinde ikrâr ve takrîr-i kelâm edip bana teslîme tenbîh olunan mevsûf-ı mezbûr Yusuf’u müvekkil-i mezbûr Osman Ağa vekîl-i mezbûr yediyle bana def‘ ü teslîm ben dahi yedinden ahz u kabz eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis aşere min-Recebi’l-ferd li-sene sitte aşere ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Hasan Beşe b. İsmail, Halil Bey b. İbrahim, Ali Beşe b. Abdullah, Ali Bey b. Abdullah.