|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704) cilt: 59, sayfa: 495 Hüküm no: 516 Orijinal metin no: [126b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Rafia bt. Mehmed’in cariyesi Muammere’nin azat edildiği yolundaki iddiasını ispatlayamadığı
Rıkka-i inkıyâdı olmağla zikri âtî da‘vâya kıbel-i şer‘de me’zune olan işbu orta boylu açık kaşlı gök elâ gözlü Nemçeviyyetü’l-asl Muammere bt. Abdullah mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘de mahmiye-i mezbûrede Küçük Ayasofya kurbünde Hüseyin Ağa mahâllesi’nde sâkine olup bundan akdem fevt olan Rafia bt. Mehmed b. Ahmed nâm hatunun sadrî kebîr oğlu İbrahim b. Abdullah nâm müteveffânın sulbiye kebîre kızı ve hasran vârisesi olup ber-vech-i âtî kendüye vâzı‘ü’l-yed olan râfi‘atü’l-vesîka Rabia nâm hatun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben müteveffât-ı mezbûre Rafia’nın hayâtında câriye-i memlûkesi olmağla müteveffât-ı mezbûre Rafia hayâtında mâ-ba‘d mevtine izâfet ile yedinde câriye-i memlûkesi olduğum hâlde beni tedbîr-i mutlak ile müdebbere eyleyüp ba‘de-vefâtihâ sülüs malı dahi benim kıymetime müsâ‘id olup bu vech üzere ben sâir harâyir-i asliyât gibi hürre olmuş iken mezbûre Rabia hatûn müteveffât-ı mezbûrenin terekesinden olmak üzere bi-gayrı hakkın bana vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh ve sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘iye-i mevsûfe-i mezbûre Muammere’den müdde‘âsına mutâbık beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz ile istihlâf etmeğin fi’l-hakīka mûrisesi müteveffât-ı mezbûre Râfia Hatun hayâtında minvâl-i meşrûh üzere mevsûfe-i müdde‘iye-i mezbûre Muammere’yi müdebbere eylediği ma‘lûmu olmadığına merkūme Rabia Hatun’a yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mesûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcibiyle mevsûfe-i mezbûre Muammere bilâ-beyyine bî-vech mu‘ârazadan men‘ bir[le] mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min-Recebi’l-ferd li-sene sitte aşere ve mi’ete ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ali Efendi ( ) Ahmed, el-Hâc Mehmed Efendi b. Ahmed, İsmail Efendi el-kâtib, Veliyüddin Efendi el-kādı.
|