Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704) cilt: 59, sayfa: 500 Hüküm no: 523 Orijinal metin no: [128a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ebubekir Ağa’nın Esirci Ali Beşe’den almış olduğu cariyenin hastalıklı çıkması sebebiyle bedelinden bir miktarını geri alması Mahmiye-i İstanbul’da Mimar Kemâl mahâllesi ahâlîsinden işbu bâ‘isü’l-vesîka Ebubekir Ağa b. Mustafa nâm kimesne mahmiye-i mezbûrda meclis-i şer‘-i enverde esirci tâifesinden Ali Beşe b. Hüseyin nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Ali Beşe târîh-i kitâbdan altı ay mukaddem işbu orta boylu elâ gözlü kara kaşlı Rusiyyetü’l-asl Gülbuy nâm câriyesini sâlimeten ani’l-uyûb üç yüz on beş guruşa bana bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve tesellüm ü kabz edip semen-i mezbûru kendüye edâ ve teslîm etmişidim el-hâletü hâzihi mevsûfe-i mezbûre seze? marazına mübtelâ olduğundan mâ‘adâ firâşına dahi tebevvül edip hummâsı dahi olduğu ayıplarına muttali‘ oldum, uyûb-ı mezbûre kadîme ve ınde’t-tüccâr noksân-ı semen îcâb eder uyûbdan olmağla mezbûr Ali Beşe’ye suâl olunup câriyesi mezbûreyi yedimden kabz ve semen-i mezkûru bana redd ü teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde bevl fi’l-firâş uyûb-ı zâhirden olup câriye-i mezbûre firâşına tebevvül eylediği İmam Hüseyin Efendi b. Kalender ve Kalender Beşe b. İbrahim ihtiyârlarıyla müte‘ayyin olduğundan mâ‘adâ zikr olunan seze? ve hummâ marazları etıbbâya mürâcaat ile ma‘lûm olunur uyûbdan olmağla câriye-i mezbûre bu makūle uyûbu teşhîse taraf-ı saltanat-ı aliyyeden ehl-i hibre ta‘yîn olunan hâssa hekimbaşı olan umdetü’l-ulemâi’l-izâm Nuh Efendi’ye irsâl ve irâet olundukda ol dahi ba‘de’n-nazar [128b] mevsûfe-i mezbûre el-an seze? ve hummâ ayıplarıyla mu‘ayyebe olduğu tarafından ta‘yîn eylediği hâssa etıbbâdan Süleyman Efendi b. Ahmed ve Ömer Çelebi b. Ahmed nâm kimesneler meclis-i şer‘e gelip haber vermeğin gıbbe’s-suâl mezbûr Ali Beşe cevâbında zikr olunan câriyeyi târîh-i mezbûrda minvâl-i muharrer üzere müdde‘î-i merkūma cümle uyûbdan sâlime olmak üzere üç yüz on beş guruş semen-i makbûza bey‘ ve teslîm etdiğini ikrâr lâkin zikr olunan uyûbun kadîmini inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan uyûb-ı mezkûrenin kıdemine beyyine taleb olundukda mezbûrân Süleyman Efendi ve Ömer Çelebi nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırân olup isre’l-işhâd fi’l-hakīka işbu mezbûre Gülbuy’un sezesi? altı aydan ekalde hâsıl olur değildir, kadîmdir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de-ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûrdan zikr olunan hummâ ve bevl fi’l-firâş ayıplarının dahi kadîmine beyyine talep olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz ve istihlâf etmeğin fi’l-hakīka câriye-i mezbûreyi müdde‘î-i mezbûra bey‘ ve teslîm eylediğinde zikr olunan hummâ ve bevl fi’l-firâş ayıpları mevcûd olmadığına mezbûr Ali Beşe’ye yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mesûl yemîn billâhi’l-a‘liyyi’l-a‘lâ edip ve müdde‘î-i mezbûr Ebubekir Ağa dahi tahlîfü’ş-şer‘î ile tahlîf olunup ayb-ı kadîmden sonra müşterî-i mezbûr yanında zikr olunan hummâ ve bevl-i firâş ayıpları hâdis olup bâyi‘-i mezbûr zikr olunan ayıpları ile mevsûfe-i mezbûreyi kabûl etmemekle şer‘ân reddi müte‘azzir olup noksân-ı semen lâzım gelmeğin mûcibince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mezbûr Ebubekir Ağa meclis-i şer‘de mezbûr Ali Beşe mahzarında takrîr-i kelâm edip vech-i meşrûh üzere mevsûfe-i mezbûrenin reddi müte‘azzir olup noksân semen lâzım gelmekle mevsûfe-i mezbûre esirci tâifesinden hâzirûn bi’l-meclis Mustafa Ali Beşe b. Abdullah ve Ali Beşe b. İbrahim ve Mustafa kethüdâ b. Mehmed ve el-Hâc Hasan nâm kimesnelere tahmîn ve takvîm olunup yetmiş guruş noksân semen lâzım geldiği lede’ş-şer‘i’l-enver sâbit ve mukarrer olmağla mezbûr Ali Beşe meblağ-ı mezbûr yetmiş guruşu bana redd ü teslîm ben dahi ahz u kabz eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min-Recebi’l-ferd li-sene sitte aşere ve mi’e ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Ağa b. Mehmed, Mehmed b. Abdullah, Yahya b. Mehmed, Şaban odabaşı, Mustafa b. Abdullah, Ali Çelebi b. İbrahim, ve gayruhum mine’l-huzzâr.