|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 161 Numaralı Sicil (H.1115-1116 / M. 1704) cilt: 59, sayfa: 523 Hüküm no: 549 Orijinal metin no: [136a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Niko’ya iki dükkân inşası sipariş eden Sipahiler ağası Salih Ağa’nın vefatı üzerine Niko’nun hakkının mirasçılarından tahsili
Tüccâr tâifesinden bâ‘isü’s-sifr Niko v. Tenliko nâm zimmî mahmiye-i İstanbul’da meclis-i şer‘-i hatîrde sâbıkā Sipâhîler Ağası olup bundan akdem maktûlen vefât eden Salih Ağa b. Mustafa b. Abdullah’ın verâseti zevceteyn-i metrûketeyn Âişe bt. Abdullah ve Safiye b. Abdullah nâm hatunlar ile sulbî sagīr oğulları Hasan ve Mehmed ve sulbiye sagīre kızları Âişe ve Âbide ve Rukıye’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra sagīr-i mezbûrûnun vasiyy-i şer‘îleri olan mezbûr Safiye Hatun tarafından husûs-ı âti’l-beyana vekîl olduğu Ömer Çelebi b. Mustafa ve Mehmed Ali b. Mahmud nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Mehmed Efendi b. Mehmed ve mezbûre Âişe Hatun tarafından kezâlik vekîl olduğu yedinde mazmûn[u] müsbet hüccet ile sâbit olan el-Hâc Ahmed b. Abdurrahman nâm kimesneler mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezbûrede [vâki‘] bazâristanı[n] etrâfı bundan akdem vâki‘ olan harîkde muhterik oldukda zikr olunan bazâristan etrâfında vâki‘ ve lâkin umûmen kârgîr binâ olunmak üzere fermân-ı âlî sâdır olmağla müteveffâ-yı mezbûr Salih Ağa tasarrufunda olup mârrü’z-zikr bazâristan kurbünde Kavakçılar sokağında vâki‘ dört kepenk iki dükkânını ber-mûceb-i fermân-ı âlî binâ ve ihdâs eyleyesün ( ) ben sana edâ ederim deyü bana emr edip ben dahi emrine binâen sâlifü’l-beyan dükkânlarını kendi malımdan binâ ve ihdâs edip masrûfum iki yüz yirmi guruşa bâliğ olup hattâ müteveffâ-yı mezbûr ile hayâtda beynimizde hesâb görüp meblağ-ı merkūm makbûlü olmağla meblağ-ı merkūmun yetmiş guruşunu bana edâ ve teslîm ve mâ‘adâ ücret-i mezkûreden bâkī yüz elli guruş deyni olduğunu alâ-ruûsi’l-işhâd ikrâr ve işhâd eyledikden sonra meblağ-ı bâkī-i mezbûru kable’l-edâ fevt olup zimmetinde kalmağla hâlâ meblağ-ı bâkī-i mezbûr yüz elli guruş müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden müvekkiletân-ı mezbûretân taleb ederim, vekîlân-ı mezbûrâna suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl vekîlân-ı mezbûrân cevâblarında fi’l-hakīka müvekkilleri mezbûretânın tereke-i müteveffâ-yı mezbûre bi’l-asâle ve bi’l-vesâye vaz‘-ı yedlerini ikrâr [136b] lâkin deyn-i mezkûreyi inkâr etmeleriyle müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden ve müteveffâ-i mezbûrun etbâ‘ından olup mahmiye-i mezbûrede Dülbendci Hüsam mahâllesinde sâkin İbrahim Ağa b. Ahmed ve Davudpaşa İskelesi kurbünda sâkin Ali Çelebi b. Abdullah nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Salih Ağa b. Mustafa b. Abdullah hayâtında mahmiye-i mezbûrede Bezzâzistân kurbünda Kavakçılar sûkunda vâki‘ tasarrufunda olan dört kepenk iki bâb dükkânlarını ber-mûceb-i fermân-ı âlî kârgîr binâ ve ihdâs etmek üzere müdde‘î-i mezbûr Niko’ya emr etmekle ol dahi emrine binâen zikr olunan dükkânlarını ber-vech-i muharrer binâ ve ihdâs ve malından iki yüz yirmi guruş harc üe sarf edip ba‘dehû müteveffâ-yı mezbûr Salih Ağa ile beynlerinde hesâb gördüklerinde mezbûr Salih Ağa’nın meblağ-ı merkūm makbûlü olmağla meblağ-ı mezbûr iki yüz yirmi guruşun yetmiş guruşunu müdde‘î-i mezbûra edâ ve teslîm ve bâkī cihet-i mezkûrdan mâ‘adâ mezbûr Niko’ya zimmetimde lâzimü’l-edâ yüz elli guruş deynim vardır deyü bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi müdde‘î-i mezbûr için meblağ-ı bâkī-i mezbûru müteveffâ-yı mezbûr Salih Ağa’nın terekesinden hakk-ı taleb ve ahz vardır biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz [deyü] her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûr Niko tahlîf-i şer‘î ile tahlîf olunup mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-hâmis min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene sitte aşere ve mi’e ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ali Efendi b. Ahmed, Mehmed Efendi b. Ahmed, Ömer Efendi b. Ali, el-Hâc Yusuf b. Osman.
|