Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691) cilt: 20, sayfa: 418 Hüküm no: 511 Orijinal metin no: [90b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hacı Hasan b. Hüseyin’in mudârebe sözleşmesinden Şaban b. Süleyman’dan alacağı olduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Sâlih Paşa mahallesinde sâkin el-Hâc Hasan b. Hüseyin mahfil-i kazâ-i lâzımü’r-rızâda Şaban b. Süleyman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, ben mukaddemâ mezbûr Şaban’a bi tarîki’l-mudârabe iki yüz guruş teslîm, ol dahi ahz u kabz ve i‘mâl ve fâidesinden mukaddemâ altı bin akçelik mangır ile asl-ı mâlımdan doksan guruşunu bana teslîm, ben dahi tesellüm ve kabz ve yüz on guruş asl-ı mâlım yanında bâkī kalıp, hattâ mezbûr Şaban târih-i kitâb günü re’s-i mâlımdan bâkī kalan yüz on guruşu bana teslîm etmeyip, el-ân bana redd ü teslîmi lâzım olduğunu alâ rü’ûsi’l-işhâd ikrâr ve i‘tirâf etmişken, hâlâ taleb eylediğimde zikr olunan altı bin akçelik mangırın re’s-i mâl olmak üzre verdim ancak bende altmış guruşun kaldı deyu münâza‘adan hâlî değildir, suâl olunup meblağ-ı mezbûr yüz on guruşu bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Şaban cevâbında, fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr bana bi tarîki’l-mudârabe iki yüz guruş teslîm, ben dahi kabz ve i‘mâl ve meblağ-ı mezbûrdan doksan guruşunu bir def‘a teslîm etmişdim, lâkin mârru’l-beyân altı bin akçelik mangırı dahi mukaddemâ kendiye re’s-i mâldan olmak üzre teslîm etmişimdir deyip târih-i kitâb günü ber vech-i muharrer i‘tirâfını bi’l-külliye inkâr edicek, müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makālına beyyine taleb olundukda, udûl-i müslimînden olup yine mahalle-i mezbûrede sâkin Ahmed b. Mahmud ve Mehmed Efendi b. Ali nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-hakīka işbu müdde‘î-i mezbûr târih-i kitâb günü re’s-i mâlından kabzını i‘tirâf eylediği doksan guruşdan bâkī yüz on guruşu el-ân müdde‘î-i mezbûra teslîm etmeyip, hâlâ yedinde idiğini merkūm Şaban bizim huzûrumuzda [ikrâr] ve bizi işhâd eyledi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebiyle meblağ-ı mezbûr yüz on guruşu merkūm el-Hâc Hasan’a teslîme merkūm Şaban’a tenbîh olunup, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî gurreti şehri Recebi’l-ferd li sene isneteyn ve mi’e ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Ahmed, İbrahim Çelebi b. Mehmed, diğer İbrahim Çelebi b. Ahmed, Ebûbekir [b.] Halil.
|