Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709) cilt: 60, sayfa: 191 Hüküm no: 165 Orijinal metin no: [22b-5] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Rus asıllı cariye Hanine bt. Laver’in hür olduğunu ispat ettiğinden serbest bırakılması Rıkk-ı sâbıkını mu‘terife olup zikri âtî da‘vâya kıbel-i şerʻden me’zûn olan orta boylu açık kaşlı elâ gözlü Rusiyyetü’l-asl işbu râfi‘atü’s-sifr Hanine bt. Laver nâm Nasrâniye mahfil-i kazâda kendiye rakīka olmak üzere vaz‘-ı yed eden Abdi Beşe b. Ahmed nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben işbu hâzıratü bi’l-meclis Rahle bt. Yasef nâm Yahûdiyenin câriye-i memlûkesi olup târih-i rakīmden otuz dört gün mukaddem ıtk alâ-mâl olmak üzere seksen guruş mukābelesinde beni tahrîr ve i‘tâk edip meblağ-ı mezbûru yedimden baʻde’l-ahz Balat Mahkemesi’nde ıtkımı nâtıka bir kıt‘a hüccet-i şer‘iyye verip sâir harâir-i asliyyât gibi hürre olmuş iken hâlâ mezbûr Abdi Beşe bana rakīka olup câriye-i memlûkesi olmak üzere vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yed ve sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdi Beşe cevâbında mevsûfe-i mezbûre Hanine’yi mezbûre Rahle’nin zevci Mosi nâm Yahûdiden yüz elli guruş semen-i medfû‘a iştirâ edip mülk-i müşterâm olmak üzere vaz‘-ı yed ederim deyü mevsûfe-i mezbûrenin ber-vech-i muharrer ıtkını [23a] inkâr edicek müdde‘iye-i mevsûfe-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Muslihiddin Mahallesi’nde sâkin Mustafa b. Abdi ve Beşiktaş’da Arab İskelesi’nde sâkin İsmail b. Hüseyin nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ işbu mevsûfe-i mezbûre Anine bt. Laver nâm Nasrâniye işbu mezbûre Rahle bt. Yasef nâm Yahûdinin mülkü olduğu hâlde târih-i rakīmden otuz dört gün mukaddem ıtk alâ-mâl olmak üzere seksen guruş mukābelesinde mevsûfe-i mezbûre Hanine’yi tahrîr ve i‘tâk edip meblağ-ı mezbûru yedinden baʻde’l-ahz Balat Mahkemesi’nde bizim huzûrumuzda bir kıt‘a ıtk hücceti dahi verip mevsûfe-i mezbûre sâir harâir-i asliyyât gibi hürre olmuş idi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince baʻde’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 3 min-Cumâdelûlâ sene 1121 Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi b. Şa‘ban, Ömer b. Bâli, Hasan b. Mustafa, Süleyman b. Abdullah, Ali b. İvaz ve gayruhum mine’l-huzzâr.