.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709)
cilt: 60, sayfa: 309
Hüküm no: 322
Orijinal metin no: [44a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Nişancı Paşa-yı Cedid Camii Vakfı’nın câbiliği görevini bırakan Mustafa Çelebi b. Mehmed’in muhasebesi görüldükten sonra ortaya çıkan alacağını vakfın mütevellîsinden teslim aldığı

Mahmiye-i İstanbul’da Derviş Ali Mahallesi sükkânından olup Nişancı Paşa-yı Cedîd Câmi‘-i şerîfi Vakfı’nın sâbıkā câbîsi olan Mustafa Çelebi b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu sâhibü’l-kitâb Abdülbâki Efendi b. Ârif Mehmed Efendi mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem ben vakf-ı mezbûrun câbîsi olmağla müstecirîn zimmetinde olan icârâtı cem‘ ve tahsîl eylediğimden sonra vakf-ı mezbûra benim yedimde olan îrâd ve masrûfum muhâsebesi görüldükde cânib-i vakf-ı mezbûrede benim on dokuz bin yüz yirmi dört akçe hakkım zuhûr etmişidi meblağ-ı mezbûrun üç bin akçesini hâlâ câbî-i vakf olan Mehmed Çelebi b. Ebûbekir’e zimmetimde deynim olan üç bin akçeye mütevellî-i mezbûr hâzır olduğu hâlde üçümüz bir meclisde iken havâle-i sahîha-i şer‘iyye ile havâle edip her birimiz minvâl-i muharrer üzere havâle-i mezkûreyi kabûl eylediğimizden sonra cânib-i vakfda bâkī on altı bin yüz yirmi dört akçe hakkımı dahi mütevellî-i mezbûr Abdülbâki Efendi tamamen bana def‘ ü teslîm ben dahi yedinden ahz u kabz eyledim meblağ-ı mezbûr on dokuz bin yüz yirmi dört akçeden mütevellî-i mezbûr Abdülbâki Efendi yedinde ve zimmetinde ve taraf-ı vakfda hakkım bâkī kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 25 min-Cumâdelûlâ sene 1121

Şuhûdü’l-hâl: Abdülbâki Çavuş b. Ârif Mehmed, Çukadâr Yusuf Çavuş b. Abdurrahman el-Mübâşir, Mustafa Efendi b. Abdurrahim, Mehmed Çelebi b. Abdullah, Ali Çelebi b. İvaz, Mustafa Efendi b. Hüseyin, Mehmed Efendi b. Yusuf, Mehmed Çelebi b. Ebûbekir, Müftîzâde Mehmed Efendi b. Mehmed, Süleyman b. Abdullah ve gayruhum mine’l-huzzâr.