|
Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709) cilt: 60, sayfa: 318 Hüküm no: 333 Orijinal metin no: [46a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hacı Mahmud b. Abdullah’ın vasiyeti ve vasiyetini icrâ için Hacı Ali b. Abdullah’ı vasi tayini
Husûs-ı âti’z-zikrin mahallinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i enverden Mevlânâ Mehmed Efendi b. Ahmed ta‘yîn ve irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Çerâğī Hamza Mahallesi’nde sâkin el-Hâc Mahmud b. Abdullah’ın menziline varıp zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde mezbûr el-Hâc Mahmud meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda işbu sâhibü’l-kitâb el-Hâc Ali b. Abdullah mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip ben bi-emri’llâhi te‘âlâ fevt olduğumda zâhirde vâris ve vârisem olmamağın cümle terekemi ahz u kabz ve zevcem Ümmügülsüm’ün iki bin akçe mehr-i müeccelini ve cihet-i deyn-i şer‘îden olan yüz guruş deynimi ve dört sehmden bir sehm hisse-i irsiyyesini zevcem mezbûre için ifrâz <> ve zevcem işbu Ümmügülsüm’e teslîm eylediğimden sonra bâkī terekemden yirmi guruş ile techîz ve tekfînim ve on guruş ile iskāt-ı salâtım ve yirmi guruş ile tabh-ı ta‘âm ve it‘âm-ı fukarâ olundukdan sonra onar guruşa iki Mushaf-ı şerîf alınıp iki müstehak kimesneye verile deyü vasiyet edip tenfîzine mezbûr el-Hâc Ali’yi vasiyy-i muhtâr nasb ve ihtiyâr eylediğimde ol dahi vesâyet-i mezbûreyi kabûl ve merâsimini kemâ-yenbagī edâya ta‘ahhüd eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Çukadâr el-Hâc Hüseyin b. Abdullah ve Mehmed b. Veli ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 8 min-Cumâdelâhire sene 1121
Şuhûdü’l-hâl: Eş-Şeyh Mehmed Efendi b. Abdülhalim, Ömer Efendi b. Abdüsselam, Ahmed Efendi b. Ali, el-Hâc Sinan b. Mehmed, Ömer b. Şükrullah, Kara Mustafa Attâr, Mehmed b. Ahmed, Yusuf Çelebi b. Abdullah, Hasan b. Hüseyin, Abdullah Efendi b. Hamza ve gayruhum mine’l-huzzâr.
|