|
Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709) cilt: 60, sayfa: 393 Hüküm no: 433 Orijinal metin no: [59b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Eflâni’nin Çal köyünden vefât eden Hüseyin Ağa b. Muhsin b. Abdurrahman ile hanımı Havva bt. Halil ve kızları Kerime’nin vârislerinden Zeliha, Fâtıma ve Emine’nin tereke hisselerini amcaları Mehmed Ali’den tahsil ettikleri
Vilâyet-i Anadolu’da Eflâni kazâsına tâbi‘ Çal nâm karye sükkânından iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Ağa b. Muhsin b. Abdurrahman’ın verâseti zevce-i metrûkesi Havvâ bt. Halil ve sulbiye kebîre kızları Zeliha ve Kerime nâm hatunlar ile li-ebeveyn karındaşı Mehmed Ali nâm kimesneye münhasıra kable’l-kısme mezbûre Havvâ dahi vefât edip verâseti sadriye kebîre kızları mezbûretân Zeliha ve Kerime’ye münhasıra kable’l-kısme mezbûre Kerime dahi vefât edip verâseti li-ebeveyn kız karındaşı mezbûre Zeliha ile sadriye kebîre kızları Fâtıma ve Emine nâm hatunlara münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-tarîkı’l-münâsahati’ş-şer‘iyye yüz kırk dört sehmden olup sihâm-ı mezbûreden yetmiş altı sehmi mezbûre Zeliha’ya ve on dokuz sehmi mezbûretân Fâtıma ve Emine’den her birine ve otuz sehmi dahi mezbûr Mehmed Ali’ye isâbet eylediği şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûrât Zeliha ve Fâtıma ve Emine meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde tereke-i müteveffûn-ı mezbûrûna vâzı‘u’l-yed olan mezbûr Mehmed Ali mahzarında her biri ikrâr tâm ve takrîr-i kelâm edip müteveffûn-ı mezbûrûnun nukūd ve menkūl ve akār ve sâir terekeleri işbu yedimizde olan defter mantûku üzere üç bin beş yüz yirmi yedi guruşa bâliğ olup meblağ-ı mezbûrdan tashîh-i mezkûr üzere bizim hisse-i şer‘iyyemize isâbet eden iki bin yedi yüz doksan iki guruşu mezbûr Mehmed Ali’den taleb ve da‘vâ eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde vâkı‘a olmuş idi el-hâletü hâzihî beynimize muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremizden bizi mezbûr Mehmed Ali ile nukūd hissemizden ezyed olduğu hâlde bin beş yüz guruş üzerine sulh eylediklerinde biz dahi sulh-ı mezbûru kabûl eylediğimizden sonra meblağ-ı mezbûr bin beş yüz guruşu târih-i kitâbdan bir sene tamamına değin te’cîl eylediğimizde ol dahi baʻde’l-kabûl meblağ-ı mezbûr bin beş yüz guruşu müddet-i mezkûre tamamında edâya ta‘ahhüd eylediğinden sonra husûs-ı mîrâsa müte‘allika cemî‘ de‘âvî ve mutâlebâtdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik fîmâ-ba‘d birbirimiz ile vechen mine’l-vücûh katʻa da‘vâ ve nizâ‘ımız kalmadı dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 13 min-Cumâdelûlâ sene 1121
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Abdullah Kethüdâ-yı muhzırân, Mustafa Çelebi b. Şa‘ban an-Galata, Ali Çelebi b. İvaz an-Galata, Veli Efendi el-İmâm, Hasan Beşe b. Abdullah, Sarrac Mehmed Çelebi b. Abdurrahman, Ali Beşe b. Bâli, …? el-Hâc Mehmed b. Abdullah ve gayruhum mine’l-huzzâr.
Berber Halil Çelebi, el-Hâc Ahmed Bey, Süleyman Çelebi b. Abdullah, el-Hâc Süleyman b. Ali, Berber İbrahim Çelebi, es-Seyyid İbrahim Çelebi.
|