.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709)
cilt: 60, sayfa: 425
Hüküm no: 478
Orijinal metin no: [65b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İbrahim b. Abdullah’dan oğlu Mustafa’ya intikal eden nısf menzilin satılıp Mustafa’nın ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere vasisi olan annesi Fâtıma Hatun bt. Hüseyin’e izin verildiği

Mahmiye-i İstanbul’da Kefeli Mahallesiʼnde sâkin iken bundan akdem vefât eden İbrahim b. Abdullah’ın sulbî sagīr oğlu Mustafa’nın vâlidesi ve kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi olan Fâtıma bt. Hüseyin nâm hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde takrîr-i kelâm ve tâʻbir ani’l-merâm edip merhûm Muslu Çavuş Vakfı’ndan ve bi’l-icâreteyn müteveffâ-i mezbûrun ile’l-vefât taht-ı tasarrufunda olup ba‘de vefâtihi sagīr-i mezbûra intikāl eden mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Ali nâm kimesne mülkü ve bir tarafdan İbrahim nâm kimesne mülkü ve bir tarafdan Abdi nâm kimesne mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd nısf menzil sagīr-i mezbûrun adem-i iktidârına binâen ta‘mîr ve meremmet olunmamağla harâb olup ve icâre-i müeccelesi taraf-ı vakfa îfâ olunmadığından mâ‘adâ sagīr-i mezbûrun ism-i mâl ıtlâk olunur kat‘â nesnesi olmayıp nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâcı olmağla mârru’z--zikr nısf menzili bedel-i misli ile âhara ferağ ve bedel-i ferağı istiğlâl ve istirbâh olunup sagīr-i mezbûra infâk ve iksâ [66a] ve müctemi‘ olan icâre taraf-ı vakfa edâ olunmak her vechile sagīr-i mezbûra ve taraf-ı vakfa dahi evlâ ve enfa‘ olmağla hakīkat-i hâl bî-garaz Müslimînden istihbâr olunup vech-i muharrer üzere kıbel-i şer‘den bana izin verilmek matlûbumdur dedikde fi’l-vâki‘ husûs-ı mezbûr bi’l-cümle mezbûre Fâtıma Hatun’un takrîr-i meşrûhu üzere idiğini zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn ihbâr etmeleriyle vasiyy-i mezbûre Fâtıma Hatun’a ber-vech-i muharrer kıbel-i şer‘den izin-birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 6 min-Recebi’l-ferd sene 1121

Şuhûdü’l-hâl: Ali Çelebi b. İbrahim, diğer Ali Çelebi b. Abdullah, Mustafa Çelebi b. Şa‘ban, Hasan Çelebi b. Mustafa, Ali Çelebi b. İvaz ve gayruhum mine’l-huzzâr.