|
Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709) cilt: 60, sayfa: 442 Hüküm no: 500 Orijinal metin no: [69a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ser-mimar-ı hassa Hacı İbrahim Ağa b. Mehmed’in boşandığı hanımı Rukiye bt. İbrahim Paşa b. Yakub Bey’de alacağı olduğuna dair açtığı davada haksız bulunduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Sarı Nasuh Mahallesiʼnde sâkin olup sâbıkā Ser-mi‘mâr-ı hâssa olan el-Hâc İbrahim Ağa b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde sâbıkā zevcesi olan işbu râfi‘atü’l-kitâb umdetü’l-muhadderât Rukiye Hanım bt. İbrahim Paşa b. Ya‘kub Bey tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Halil Çelebi b. Halil ve Hasan Çelebi b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan es-Seyyid Hasan Efendi b. es-Seyyid Ebûbekir Efendi mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem müvekkile-i mezbûre ile zevciyyet beynimizde kāime iken müvekkile-i mezbûrenin bi-şartü’r-rücû‘ kendi mâlımdan Süleymâniye kurbünde vâki‘ menzilini ve beynimizde ma‘lûm bir mezâr ve bahçe kapısı ve sâir akārâtını ta‘mîr edip üç bin guruş mikdârı masraf etmemle hâlâ müvekkil-i mezbûrenin emr-i mezkûruna binâen meblağ-ı mezbûru müvekkile-i mezbûreden taleb ederim vekîl-i mezbûra suâl olunup müvekkile-i mezbûreden alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında târih-i kitâbdan on ay mukaddem müvekkilem mezbûre ile merkūm el-Hâc İbrahim Ağa müfârakat esnâsında iken husûs-ı mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkilemin zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve iskāt eylemişidi deyü def‘le mukābele edicek gıbbe’l-istintak ve’l-inkâr vekîl-i mezbûrdan def‘-i mezkûrunu mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mahmiye-i mezbûrede Mahmud Paşa kurbünde Araklıca hanında sâkin Mehmed b. Abdullah nâm kimesne li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzır olup istişhâd olundukda fi’l-vâki‘ mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa ile müvekkile-i merkūme Rukiye Hanım bt. İbrahim Paşa b. Ya‘kub Bey’in zevciyyet beynlerinde kāime iken târih-i kitâbdan on ay mukaddem müfârakat esnâsında Süleymâniye kurbünde vâki‘ menzili ve beynlerinde ma‘lûm bir mezâr ve bahçe kapısı ve sâir akārâtını ta‘mîrinden masrûfu olan üç bin guruş mikdârı meblağa müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkile-i mezbûrenin zimmetini bizim [benim] huzûrumda ibrâ ve iskāt eyledi ben bu husûsa bu vech üzere şâhidim şehâdet dahi ederim deyü edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eyledikden sonra husûs-ı mezkûra şâhid-i asl olup hâlâ mesâfe-i sefer-i ba‘îd medîne-i Trabzon’da sâkin İsmail Bey b. Ya‘kub Bey b. Mehmed Bey lisânından şâhidimiz dahi olup yine mârru’z--zikr Mahmud Paşa kurbünde Sultan odalarında sâkin Mahmud b. Mehmed ve Osman Bey b. Süleyman nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ husûs-ı mezkûra şâhid-i asl olup mesâfe-i sefer-i ba‘îd olan medîne-i mezkûrede sâkin mezbûr İsmail Bey müvekkile-i mezbûre Rukiye Hanım bt. İbrahim Paşa b. Ya‘kub Bey zevci merkūm el-Hâc İbrahim Ağa ile târih-i kitâbdan on ay mukaddem müfârakat esnâsında Süleymâniye kurbünde vâki‘ menzil ve beynlerinde ma‘lûm bir mezâr ve bahçe kapısı ve sâir akārâtına emriyle sarf ettim deyü üç bin guruş mikdârı meblağa müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkile-i merkūme Rukiye Hanım’ın zimmetini bizim huzûrumuzda ibrâ ve iskāt edip lâkin ben medîne-i mezkûreye gitmek üzere azîmet etmemle benim için edâ-yı şehâdet müte‘azzir olmağın sizler benim şehâdetime şâhid olun ve şehâdet edin deyü şehâdetini bize tahmîl biz dahi ber-vech-i muharrer tahammül etmekle mezbûr İsmail Bey lisânından şehâde ale’ş-şehâde tarîkı üzere husûs-ı mezbûra şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri <> …? mu‘tebereyi cem‘ eder oldukları hâlde edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa müvekkile-i mezbûre Rukiye Hanım’a bî-vech mu‘ârazadan men‘-birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 9 min-Recebi’l-mürecceb sene 1121
Şuhûdü’l-hâl: Kethüdâ Mustafa Efendi, Hüseyin Çelebi b. Abbas, el-Hâc Hüseyin Çukadâr, Mustafa b. Şa‘ban, Mehmed Çelebi b. Abdi Kethüdâ-yı muhzırân ve gayruhum mine’l-huzzâr.
|