.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709)
cilt: 60, sayfa: 523
Hüküm no: 593
Orijinal metin no: [87a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Fâtıma bt. Ahmed Efendi’nin hamamı ve camekanına zarara yolaçan ve arsasına tecavüz eden komşusu Sâliha Hatun bt. Süleyman Ağa’nın müdahalesinin önlenmesi

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde keşf ü tahrîr ve fasl u hasmı bâbında sâdır olan fermân-ı şerîfe imtisâlen taraf-ı şer‘-i enverden irsâl olunan Mevlânâ Ali Efendi hâssa mi‘mârlardan Hasan Halîfe ve Şa‘ban Halîfe ile Mahmiye-i İstanbul’da Molla Şeref Mahallesiʼnde sâkine Fâtıma bt. Ahmed Efendi nâm hatunun menziline varıp zeyl-i kitâbda mektûbü’l-esâmî Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde Ali Efendi b. Süleyman ve Mustafa Çelebi b. Abdullah ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan mezkûre Fâtıma meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda câr-ı mülâsıkları Sâliha Hatun bt. Süleyman Ağa’nın zevci ve tarafından husûs-ı câi’z-zikre vekîl olduğu zât-ı mezkûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân el-Hâc Ahmed Efendi b. Mehmed ve Mehmed Beşe b. İbrahim şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan el-Hâc Mustafa Ağa b. Şa‘ban muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip hâlâ mu‘âyene ve mi‘mârân-ı mezkûrân mesâha eyledikleri vech üzere benim mülküm olan hamam ve câmekân üzerinde tûlen sekiz zirâ‘ sakfımın üzerine bi-gayr-ı hakkın oluk ihdâs ve zararı olmağla zikr olunan oluğu ve yine mi‘mârân-ı mezkûrân mesâhaları üzere müceddeden binâ eylediği yirmi bir buçuk zirâ‘ saçağının damlalığı olmayıp benim mülküm olan bahçe arsası üzerine hâlâ mu‘âyene olunan bir zirâ‘ mikdârı saçak çıkmak ile zikr olunan saçağı kat‘ ve oluğunu kendi duvarı üzerine almak üzere ve mülküm olan câmekân mi‘mârân-ı mezkûrân mesâha eyledikleri üzere zikr olunan câmekân duvarı arsasından tûlen beş zirâ‘ ve arzen nısf zirâ‘ mülküm olan arsa üzerine hâlâ mu‘âyene olunan duvarı bi-gayr-ı hakkın binâ etmekle hâlâ vekîl-i mezkûra suâl olunup ihdâs eylediği sekiz zirâ‘ oluk ile zikri mürûr eden yirmi bir buçuk zirâ‘ saçağı suyunu dahi oluk ile kendi duvarı üzerine vaz‘ ve tûlen beş zirâ‘ ve arzen nısf zirâ‘ benim arsam üzerine binâ eylediği duvarını hedm ve arsa-yı mezkûreyi bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezkûr cevâbında zikr olunan sekiz zirâ‘ oluğu bi-gayr-ı hakkın müdde‘iye-i mezkûrenin hamamı ve câmekânı sakfı üzerine vaz‘ eylediğini ikrâr lâkin ber-vech-i meşrûh tûlen beş zirâ‘ ve arzen nısf zirâ‘ arsa üzerine bi-gayr-ı hakkın binâ ve ihdâs eylediğini inkâr eylediğinden mâ‘adâ zikri sebk eden yirmi bir buçuk zirâ‘ saçağının tahtında ve müvekkilem mezkûrenin duvarına muttasıl arzen bir zirâ‘ damlalığı vardır deyü def‘le mukābele edicek isre’l-istintak ve’l-inkâr evvelen müdde‘iye-i mezkûreden zikr olunan duvarın arsası kendi mülkü olduğuna beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden olup merhûm Şirvânîzâde etbâ‘ından Mahmud Efendi b. Ömer ve kuzât-ı Mısriyye’den Feyzullah Efendi b. Ahmed Efendi nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mi‘mârân-ı mezkûrân mesâha eyledikleri işbu tûlen beş zirâ‘ ve arzen nısf zirâ‘ duvar [87b] arsası işbu müdde‘iye-i mezkûre Fâtıma’nın mülk ve hakkıdır biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle zikri mürûr eden sekiz zirâ‘ oluğu kendi duvarı üzerine ve arsa-yı mezkûreyi müdde‘iye-i mezkûreye teslîme vekîl-i mezkûr Mustafa Ağa’ya tenbîh olundukdan sonra vekîl-i mezkûrdan def‘-i mezkûruna beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz edip müdde‘iye-i mezkûreyi tahlîfe tâlib olmamağla mûcebiyle zikri mürûr eden yirmi bir buçuk zirâ‘ saçağı oluğunu dahi kendi duvarı üzerine almak üzere vekîl-i mezkûra tenbîh eylediğini mevlânâ-yı mezkûr mahallinde ketb ü tahrîr edip ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Süleyman b. Abdullah ve Hüseyin b. Hasan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin ba‘de’t-tenfîzi’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 5 min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam sene 1121

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Muharrem, Abdulkādir Efendi b. Mehmed, Abdullah Efendi b. Abdurrahman el-Müezzin, Mehmed Ağa b. Ali Ağa, Şükrullah Efendi b. Hüseyin el-Kādı, Ahmed Çavuş b. Ali, Ahmed Ağa b. Ali, Ahmed Çelebi b. Mustafa ve gayruhum mine’l-huzzâr.